Merhaba, nasılsınız? Beni soracak (veya sormayacak) olursanız... Ben heyecanlıyım. Sevdiğim şeylerden bahsetmeden evvel zaten içim hep kıpır kıpır olur. Bir de yıl sonu dökümünü kastediyoruz hadi ama... Bu yazıyı yaklaşık on gün evvel yazmaya başladım. O günden beri aklıma geldikçe yazıya bir şeyler ekliyor ekliyor çıkarıyorum. Bir yazıyı, hele de bir blog yazımı, böyle zamana yayarak gıdım gıdım yazmak (tahmin edersin ki) pek de benlik bir şey değil. Çünkü bir an evvel lafa girmek ve içimdekileri paylaşmak istiyorum. Öte yandan, yılın son günü gelmeden bunu yaparsam, yılın son gününe kadarki günlerde -olur ya- keşfedip çok seveceğim şeylere de ayıp olacak... Ah bu nasıl bir çıkmaz! Ahahahah, sonuçta dayandım. Yok mu bir tebrik? Tamam, yeni yıl kutlamalarına daha bir gün var ama sıkıldım. Aynı zamanda artık listeye bir şeyler ekleme beklentisinde olmak da istemiyorum. Bu yılım bu kadardı işte, tatmin oldum! Hem belki yeni yıl listesi falan oluşturuyorsan bu yazımda sana hitap edecek bir şeyler bulabilirsin; hem belki yeni yıl listeme senin bırakacağın yorumla bana ilham olacak bir şeyler ekleyebilirim. Ah bu da heyecanlı!
Bu yazımda sizlerle 2024 yılı içerisinde neler okudum, neler izledim ve bunlar arasından favorilerim neler oldu bunları paylaşacağım. Sizler de benimle yorumlarda buluşursanız çok mutlu olurum.
OKUDUKLARIM
Bu yıl 58 kitap okumuşum. Geçen yıldan 15 kitap daha fazla. Hatta yanılmıyorsam (çünkü pek kıymetli arşivime bakmadım) son 5-6 yılın okuma anlamında en verimli yılı bu yıldı benim için. Alkışlar alkışlar! Tabii ben sayıya pek önem vermiyorum artık. Bakın bu kendimi kandırma cümlem de değil; çünkü yine iyi kötü bir şeyler okumuşum hani. Hatta fena bir sayıya da ulaşmamışım. Ortalamaya vurursak her hafta bir kitap, artı bonus altı kitap okumuşum yıl içinde. Bereket versin. Öte yandan dediğim gibi bu sayının bir önemi de yok. Örneğin aralık ayında sayı olarak yine baya kitap okudum ama hepsi inceydi. :) Aralık ayında gerçekten bana bir okuma aşkı geldi. Ama kalın kitapları okumayı da gözüm yemediğinden, yıllardır kitaplığımda bekleyen ince kitapları aradan çıkarmaya karar vermişim (ve kütüphanede gözüme çarpan ince kitapları...). Vallahi ben de farkında değildim bu kararın ama güzel de oldu hani. Neyseee. Benim asıl önem verdiğim ve bu yıl başarabildiğim durum ise niteliksel olarak zengin içerikli bir okuma süreci geçirmem oldu diyebilirim. Bu yıl farklı ülkelerin edebiyatlarından, ilk kez okuduğum yazarlardan ve düşünce dünyamı zenginleştiren kitaplardan okumalar yaptım.
''En'' dediğimizde ben hep donakalırım. Ama en dediğim on, ay hadi on beş olsun... Tamam! İşte sizlerle 2024 yılında okuyup ''en'' çok beğendim dediğim on beş kitabı herhangi bir sıralama olmaksızın paylaşıyorum (sayılar kolay takip edelim diye - yoksa hepsini beğendim). Aralık ayı dengeleri çok bozdu vallahi. Aralıkta okuduğum kitapların genelini beğenmişim, kararlarım şaştı hangisini seçeyim diye. Darısı 2025'e inşallah, aldım kabul ettim 777. :)
Kitap ve yazar isimlerinin üzerlerine tıklayarak ilgili kitabın yorumuna bloğumdan ulaşabilirsiniz. Tıkladığınız an yorum yazıma ışınlayacağım sizi. Hokuuss pokkuuss...
Not: Bu sıralamaya sadece ilk kez bu yıl okuduğum kitapları dahil ettim. Daha önceki yıllarda okuduğum ve sevdiğim için bu yıl tekrar okumuş olduğum kitaplar listeye dahil değil. Aksi halde haksızlık olurdu. Ama yıl boyunca okuduğum ve izlediğim çoğu şeyin yorum yazısını bloğuma yazdım. Onlara da göz atmak istersen bloğumu dilediğince gezebilirsin.
1. Kadınlar Ülkesi, Charlotte Perkins Gilman.
2. Siyah Lale, Alexandre Dumas.
3. Yüreğinin Götürdüğü Yere Git - Susanna Tamaro.
4. Portobello Cadısı - Paulo Coelho.
5. Küçük Ağaç'ın Eğitimi - Forrest Carter.
8. Uygarlığın Ayak İzleri 3: Batı Resminde Aşk ve Bazı Küçük Felaketler, Celil Sadık.
10. Raşomon - Ryunosuke Akutagava.
11. Bir Noel Şarkısı - Charles Dickens.
12. Berlinli Apartmanı - Yaprak Öz.
13. Noktürnler - Müziğe ve Günbatımına Dair Öyküler, Kazuo Ishiguro.
14. Adem'den Önce, Jack London.
15. Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk - Wilhelm Genazino.
Bu yıl aynı zamanda 1000Kitap uygulamasını (reklam değil) aktif olarak kullandığım bir yıldı. Oraya okuduğum her şeyi kaydettiğim için sitenin bana sunduğu yıl sonu istatistiği doğru. Bunu söylüyorum çünkü siteyi kullandığım önceki iki yılda daha evvel okuduğum kitapları da kaydettiğim için yıl sonu listem doğru değildi ve istatistikleri bu nedenle net görememiştim. Bu yıl ise hangi yazarı, hangi ülkenin edebiyatını, kaç kitapla, kaç puan vererek vs okumuşum çeşitli kategorilerden bunu takip edebildim, bu da tabii güzel oldu. İşte o istatistikler:
genel rapor. |
en çok okunan yazarlar. |
en beğendiğim kitaplar(mış). |
dil ve ülkelere göre. |
ilk 6 ayım. |
ikinci 6 ayım. |
İçlerinden okudukların, okumak istediklerin veya şimdi görüp meraklandıkların var mı? Okudukların varsa onları sen nasıl bulmuştun?
İZLEDİKLERİM
Bu yıl çok çok çok az film izledim. Ne kadar okuduysam, o kadar izlememişim özellikle de son yıllarımı düşündüğümde. Dediğim gibi okuduğum ve izlediğim çoğu şeyi bloğumda yorumladım zaten. ''İzlediklerim'' etiketine tıklayarak da (bu yazımın altındaki etiketler kısmında da bulabilirsin) izlediğim yapımların yorumlarına ulaşabilirsin (ulaşırsan oradan da ses ver iki kelimenin sohbetini yazalım!). Bunun dışında seninle 2024'te izleyip beğendiğim yedi filmi paylaşacağım şimdi. Herhangi bir beğeni sıralaması olmaksızın yazıyorum.
Film isimlerinin üzerlerine tıklayarak ilgili filmin yorumuna bloğumdan ulaşabilirsin. Hemen ışınlanacaksın, hemeenn.
1. Only Yesterday (Dün Gibi), Isao Takahata, 1991.
2. My Blueberry Nights (Benim Aşk Pastam), Kar Wai-Wong, 2007.
3. Frances Ha, Noah Baumbach, 2012.
4. Postman Blues, Hiroyuki Tanaka (Sabu), 1997.
5. Paris, Je T'aime, 22 farklı yönetmenin filmi, 2006.
6. The Love Witch, Anna Biller, 2016. (yorum yazısı blogda yok)
7. His Three Daughters, Azazel Jacobs, 2023.
Bu yıl ne anime, ne dizi, ne mini dizi izledim. Bu yıl direkt izlemedim anlayacağın. Her neyse! Yine de bir dizi izledim ve beğendim. Herkes de beğenmeyecektir bu diziyi ama yazmazsam bir arkadaşıma ihanet etmişim gibi falan hissederim. Dizi isminin üstüne tıklayarak yorum yazıma (yine) ışınlanabilirsin.
DÜŞÜNDÜKLERİM
Bu yıl çok bunaldığım, gri düşüncelerle boğuştuğum, bazen ağlamaktan içimin çıktığı, daha evvel hiç bu kadar yalnız hissetmediğimi düşündüğüm (ki bak bu benim için başarı oldu ahahah *-*), panik atak belirtileri verdiğim, kafamı topladığım, kalbimi dağıttığım, yıldızları tutmak için debelenmeyi bırakmaya ısındığım, kendimi sevme yolunda boyut atladığım, ne istemediğimi anladığım, mızıldanmanın faydasızlığını dinlediğim, affettiğim, beklentisizliğin dayanılır hafifliğini keşfettiğim, gündemle birlikte içimde öküzlerin tepindiği, geçmişte özlenecek bir şeylerin olmadığını kendime kanıtladığım, geleceğe umutla olmasa da bakmam dışında bir seçeneğin olmadığını algıladığım, şimdinin dayanılır ağırlığının huzurunda yazılar yazdığım bir yıl idi.
Bu yıl çok fazla yazı yazdım. Biliyorum, ben blog yazarlığındaki varlığımın başlangıcından beri hep çok yazı yazmışımdır. :) Ama bu yıl, sana karşı çok dürüsttüm. Böylece, kendime karşı dürüst olmadığım noktaları keşfettim. Bu nedenle zırt pırt yazılarımı kaldırdım, sildim, tuhaf şeyler oldu. Biliyorum, aslında bunlar kimseyi de ilgilendirmiyor ama ne bileyim... Buradaydın ya, sana o yüzden bunu da açıklamak istedim.
Bu yıl sanırım büyüdüğüm yıldı. Ocak ayının başında doğum günüm var. Yeni yıl biraz da yeni bir yaşın heyecanını içinde taşıyor benim için. Daha önce hiçbir yaşıma gireceğim için bu kadar paniklememiş, bu kadar heyecan duymamıştım. Tabi bunu belki doğum günümde bir yazımla anlatırım (belki anlatmam bilmiyorum :) ama şunu biliyorum ki... Ben sadece kendimi bilebilirim ve benim bildiklerime göre diğerlerinin bildikleri ve değer verdikleri şeyler uyuşmayabilir. Benim çok değer verdiğim kişilerin veya durumların başkalarınca benim verdiğim değer kadar değerli görülmemesinin beni yıkacağını düşünürdüm. Oysa öyle değilmiş. Başka zaman olsa beni üzecek, kıracak bazı şeylerin beni kırmadığını tam da az evvel öğrendim. Biliyor musun, bence ben gerçekten de herkesin hayatında olması gereken biriyim (bunu bana başkaları da hep söyler ve sonra başka bir şeyi tercih etmeyi seçerlerdi sağ olsunlar). Ama içimdeki ışığı o kadar bol keseden dağıtıyorum ki, o ışık değerini kaybetmese de (varlığından), kıymet bilinmiyor. Bu da aslında aynı kapıya çıkıyor. Bazı şeyler için benim gözümde emek verilmeli, gerçekten bir yıldız gibi parlatılmalı. Parlayan bir şey hep içimde yaşar benim. Oysa herkes ve her şey için bu böyle değil. Yıllar boyunca bunu anlamakta hep çok zorlanmışımdır. Ama artık anlıyorum. Bu nedenle sanırım artık kendimi bir daha hiç yalnız hissetmeyeceğim.
2025 için not bırakır isem: Akışta ve açık olmalı. Bir şeyleri tutmak yorucu. 2024'te öğrendiğim en net şey buydu. 2025'in güzel geçeceğine inanıyorum, öyle de olsun.
Hedeflerimi buraya tek tek yazmayacağım. Sadece şunu söyleyebilirim ki, her yeni günde kendimin en yeni versiyonu olduğumu bilerek adımlar atmayı hedefliyorum.
Sen neler yaptın? Neler hissettin? Neler düşündün?
Nasılsın?
Bu yıl okuduğun en sevdiğin kitap neydi? En sevdiğin film? Dizi, anime? Şarkı?
Bu yıl karşına çıkan en güzel şey neydi? Bu yıl oluşturduğun en güzel şey veya?
2025 sana ne getirsin istersin? Sen 2025'e neler götüreceksin?
2025 bittiğinde bu yılı nasıl hatırlamak istersin? Bunun için neler yapabilirsin?
Mutlu yıllar.
:)
bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.
İlkay hayranlıkla okudum yazını. 2024'ün hakkını vermişsin ve elf gözlerim Fleabag'i görür görmez mutlu oldu :) Fleabag benim de bağrıma bastığım yapımlardan bir tanesi ve belki bir gün ben de onunla ilgili bir şeyler yazarım. Ayrıca 1000 kitap uygulamasını ben de çok beğeniyorum. Bu tarz uygulamalar kullanmak motivasyonumu arttırıyor benim. Sorduğun sorular için ayrıca düşüneceğim :)) Çok sevgiler sana tatlı cadımız, inşallah 2025'te musmutlu ol ve bizi çilekli bulutlara uçur :)
YanıtlaSilYorumunuzu okuduğum an yüzümde kocaman bir gülümseme belirdi, hoş geldiniz <3
SilFleabag hem kalp kırıcı hem de kırdığı kalbe pansuman yapıcı bir diziydi bence. :)
1000 Kitap gerçekten pratik ve güzel bir uygulama. Ben alıntılarımı toplu halde bir yere kaydetmek için hesap açmıştım. Tabi siteyi amacı dışında kullananlar da var... Ama mesajlarımı kapattığımda sorun çözülmüştü. :) Bunun dışında sitenin kendisinden memnunum. Sene sonu istatistiği olayını da çok sevdim.
Size de benden çoook sevgiler ve musmutlu bir yıl dileği <3 -hokuss pokusss :)-
Sadece bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Kitabın ismi Hamza. 4 kez üniversite sınavına hazırlanmış bir gencin en sonunda üniversiteyi kazanıp gitmemesini konu ediniyor. Toplum üzerine güzel nükteli eleştirileri var. Hele de direkt 3. sayfada :)
YanıtlaSilHiç görmediğim bir kitaptı. Şimdi baktım da ilgimi biraz çekti. Öneriniz için teşekkürler. Mutlu yıllar. :)
Sil1000Kitap'tan mı baktınız? Evet güzeldir. Aynı yazarın Ölü Bir Yazarın Anlattıkları kitabını da bugün aldım. Daha doğrusu sipariş etmiştim bugün geldi.
SilDirekt internete yazdım iki üç sitedeki yorumlara baktım. Belki bin kitap'a da bakmışımdır hatırlayamadım şimdi ama yorumlar güzeldi, ilgimi çekti. Diğer kitaba da bakayım, teşekkürler önerileriniz için. Size de iyi okumalar dilerim. :)
Silbu yazın için saol yani bize de faydalı olcak ondan yani :) en sevdiğim kitap film filan bilmiyom ben de haftaya düşünürüm sanırım :) 2025 yılında herkese bol para diliyorum, ekonomi düzelsin :) sana da hiç sıkılmayacağın hafif kolay günler anlar ve ruh diliyorum bir de bitir tezini tez elden :) sonrasını ise anlatırsın sonraaa :) yıldız tozu olsun hep üstündee :)
YanıtlaSilEvet yani kendim yazdım diye demiyorum ama dolu dolu bir yazı oldu şimdi, okuyanlar hayrını görsünler :)
SilYukarıda mesela bir yerde yine ufaktan bir kaybedenler kulübü havası estirmişim ama alakası yok :) Yani elbette yalnız değilim ve hiçbir zaman da olmadım olmayacağım ama içsel bir yalnızlık yıllardır (gerçekten yıllardır) içimi bırakmıyor. Bunu dindirmek için hep birilerine çok değer veriyorum veya vermek istiyorum ama kimse benim ful potansiyel seven ve değer veren halimi algılayamayacağı için (aşırı saftirik biriyim çünkü, insanların algısı şaşıyor bu değere herhalde :), ben de onları bir yerden sonra kaldıramıyorum. Tabi buna rağmen benim saflığım devam ediyor veya belki de aman ben şimdi zar zor birini en yakınıma alabilmiştim onun kötü yanlarını kabul edemem falan oluyorum ve hala iyi şeyler düşünüyorum hakkında hala. Bu arada tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış da değil, baya baya olay oluyor da, ancak bundan (çok) sonra ben saftiriklik boyutundaki iyi niyetimi bırakıyorum (nihayet!). Her neyse, artık bu arayıştan vazgeçiyorum. Birine çok değer vermek istiyorduysam kendime vereceğim artık. Çevremdeki insanlar da böylece şanslarının farkına varırlar belki! ahahahha, ıyy kendimden soğudum ama gerçeklik payı da var bunda, artık mütevazı İlkay yok nokta kom.
Yıldızlara hep aşıktım, hep aşığım. 2024'te en büyük destekçim onlardı sağ olsunlar gecemi aydınlattılar :) Bu yıl ise şu olacak bu olacak diye büyük büyük laflar etmeyeceğim. Ne zaman bunu yapsam kaderin oyunu devreye giriyor (mesela bir keresinde pandemi çıkmıştı ahahah *-* aman tahtalara...). Sadece, güzel olacak bu yıl. Olsa da olacak, olmada da olacak. Ben bir şeyler istemeye küsmüştüm ya. Onu kazandım daha ne olsun; isteklerim olsun ve o-la-cak-lar. Hadi inşallah aldım kabul ettim 777. :)
Veee mutlu yıllar <33
Bu yıl doğru düzgün kitap okuyamayan biri olarla nasıl imrendim anlatamam. 🥲
YanıtlaSilSanırım kitaplar benim için bir nevi ev oldular. Bazen kaçmak, bazen kaçmamak için okudum. İyi de oldu sanırım, emin değilim. Tabi güzel kitaplar keşfettim ama bunlar anlatım dilime vs nasıl yansıdı bilemiyorum. Zaman gösterecek diyelim. Yorumunuz için teşekkür ederim. Güzel bir yıl olsun herkese. :)
SilŞunu farkettim siz heyecandan yazıları yazarken cümleler kesik kesik oluyor (biraz). Glitch efekti gibi oluyor. 😳🙄😁
YanıtlaSilBu yazım derli toplu bence. Siz kesik kesik yazılarımı okumamışsınız, oooo 2024'te neler yazdım ben bile emin değilim. :) Yazarken konuşuyorum ondan öyle. Ara söz çok eklerim ve devrik cümleleri pek severim, ondan öyle kesik kesik (eksiltili cümleler) geliyordur. Çünkü blog yazarken (kitap ve film yorumlarım hariç) kişisel yazılarımda genelde cümle cümle değil, paragraf paragraf düşünürüm. Hepsini bir anda yazmaya kalkınca böyle oluyor, zincirli paragraf kayması. Keşke düşüncelerimin fotoğrafını çekebilsem, yazı diliyle bu kadar. Geri bildiriminiz için teşekkür ederim. :)
SilYazılarımın altına konu dışı ve özellikle de linki yorumlar bırakmayın. Zaten bu tip yorumları yayınlamıyorum ve hiç hoşlanmadığım bir şey. Bunu daha evvel de yapmıştınız ve bir kerelik bir şey demedim ama bundan sonra konu dışı yorumlar direkt olarak silinecektir, bilginize.
SilBaşka zaman olsa beni üzecek, kıracak bazı şeylerin beni kırmadığını tam da az evvel öğrendim. Artık daha güçlüsün. Manevi olarak. İyi seneler :)
YanıtlaSilEvet, 2024 benim için devre sonuydu. Gezegenim yeni bir tura başladı. İçimde bir şeyler değişti. Çünkü değişmesi gerekiyordu. Bu nedenle artık daha güçlü olduğumu söyleyebilirim. Zaten hep güçlüydüm de, içimdeki kırılgan yan tümden kırıldı gitti. Artık kırılgan değilimdir herhalde. Kırılacak bir şey de kalmadı geriye çünkü. :)
SilGeçen yıl çok yazı yazmış olsam da, hepsi benim pembe efekt süzgecimden geçip olduğundan daha tatlı yazılmış anlatılardı. Gerçek (sansürsüz) his, düşünce ve yaşantılarımı yazmış olsaydım eminim en ''mağdur'' ben olurdum. :) Böyle de drama queen göründüm azıcık (!), olsun. Artık ikisinin de bir önemi kalmadı zaten.
Teşekkür ederim. Ben de size güzel bir yıl diliyorum. :)
Güzel istatistikler elinize sağlık:) Listenizdeki kitaplardan Siyah Lale, Naif ve Paçinko'yu okudum, Murakami, Tanizaki ve Zweig'de en sevdiğim yazarlar arasındadır. 2025 içinde bol kitaplı güzel bir yıl diliyorum:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :) O üç yazarı ben de çok severim ve açıkçası bu istatistikleri görene kadar yıl içinde (az farkla bile olsa) onların kitaplarından daha çok okuduğumdan haberdar değildim, bu sonuca sevindim :) Evet umarım 2025'te de bolca okuyabilir ve güzel kitaplar keşfedebiliriz. Mutlu yıllar :)
SilZ Raporu mu, okumaya bayılırım! Tabii ki de nasılsın soracak oluruz şaka mı? :)
YanıtlaSilNe kadar güzel okumuşsun, tebrik ederim İlkay. Hem okuyup hem takibini yapabilmişsin. Havalı bir başarı, özendim çok ^^
İzlediklerin kısmında benim son iki yılda izlemediğim kadar film vardır belki de. Ama olsun ben de dizi falan izledim :) Fleabag'e bakacağım ben de bir ara ama ne ara onu bilemiyorum...
Yazının sonunda yöneltilen enli sorularda donakaldım. Soruların bendeki cevaplarını düşünmem uzunca bir haftamı alabilir :P
Ama en kolay gelenini cevaplayayım: İyiyim, teşekkür ederim.
Son olarak, yazının her bir köşesini incelemekten keyif aldığımı belirtmek isterim.
Hoş geldiinn. İyiyim ama biraz hasta da olacakmışım gibi de değil de gibi de, olmam inşallah :)
SilTeşekkür ederim, ne tatlısın :) Yani dediğim gibi ince çok kitap okudum ve yıl içinde çizgi roman da okudum. Bunlar biraz hile gibi oldu sayıyı arttırmakta ama iyi haber şu ki bilerek yapmadım, öyle oluvermiş :) O nedenle dediğim gibi sayı önemsiz. Sayıya dair mutluluğum şundan kaynaklı, yıllardır hiç elli bandında okuyamamıştım. Kırklara çıksam çok gelirdi. Oysa daha da eskiden seksen üstünü görürdüm hep. Üniversite yıllarında ve sonrasında okuma anlamında bende büyük bir çöküş yaşandı nedense :) Güzel kitaplar okusam da az okumaya başladım. Bu yılın asıl önemli gördüğüm kısmıysa bir sürü yazardan ilk kez bir şeyler okumam oldu. Yeni şeyler keşfetmeye bayılırım. Aslında tam da bu nedenle bloğa ne okusam hep yazarım :) Blog yazmak günlük tutmakla benzer bir eylem benim için. Hem de okuduklarımı, izlediklerimi ve bunlar hakkındaki his ve düşüncelerimi takip etmem için yararlı oluyor. Yoksa unutuyorum :) Bir de tabi bloğumu okuyanlar yeni ve hoşlarına gidecek bir şeyler keşfederlerse (bana da bunu söylerlerse) aşırı keyifleniyorum. :)
Önceden film de çok izlerdim :) Hatta bu yıl hayatımda en az film izlediğim yıllardan biri oldu. Yine de güzel filmler izledim. Favori filmim Only Yesterday. Hem tatlı, hem anlamlı bir filmdi benim için. Hatta farkında olmadan o filmin konusundan ilham aldığım yazılar yazdım (bir noktadan sonra olaya ayıktım, bir dakikaaa ben Only Yesterday'daki kız olmuşum oldum - bu da gereksiz bir bilgi :).
Fleabag, adı gibi bir film ya. Bu nedenle filmi izlemek hem güvenli bölgemde durmak gibi, hem de rahatsız ediciydi benim için. Karakteri çok sevdim ben. Normalde onun yaptıklarını yapan başka bir karakter görsem nefret ederim ama bu film... başka ya, öyle diyeyim. Şimdi doğru kelimeleri bile bulamadım. Anlatılmaz hissedilir gibi oldu. Dizinin 2. sezonu daha bir favorim ama belki sen daha ilk bölümden bile bırakabilirsin emin değilim. Bir bak bakalım ne düşüneceksin. :)
Olsun, ne zaman istersen ve hazır olursan o zaman içinde yanıt bulsun soruların. :)
Buna sevindim işte! Dilerim bu yıl böyle iyi hissettiğin, sana şans, başarı, bereket ve güzellikler getiren bir yıl olur.
Ben de yorumuna yanıt vermekten büyük keyif aldım. İyi ki geldin. <3
Kitaplarla ilgili bir şey sormak istiyorum: Okumak istediğiniz kitapları neye göre belirliyorsunuz? Okumak için kitap okumak ne bileyim biraz tuhaf geliyor ama yinede saygı duyuyorum.
YanıtlaSilKeyfime göre belirliyorum ve evet, okumak için okuyorum. Tuhaf şeyleri severim. :)
SilBen de öyle bir şey isterdim. Ben her okuduğum kitabı güzelce bir incelemeleden almıyorum. Bu tesadüfilik ve keyfilik çok güzel bir histir. Ama galiba ben bundan yoksunum :) Önceden böyle değildim ama sonradan oluştu neyse.
SilTabi ki ben de inceliyorum :) Ama keyfime göre okuyorum.
SilMaşallah ben böyle bir yazı yazacak olsam on günden de fazla düşünmem gerekirdi gibi duruyor. Hem geçmişte olan şeyler arasında kronoloji tutamıyorum hafızam zayıf olduğu için. Ne yediğimi hatırlıyorsam büyük nimet, neyi neyden önce, neyden sonra yediğimi hatırlamak beceremediğim bir şey. O yüzden 1 Ocak 2024'ten sonra olan olaylar deyince bende çok şey ifade edemiyor. Kitap dersen, yazmışsam bloğa bir kontrol ederim yazı hangi tarihli diye. Max. O kadar. Kayıt yoksa ben de yokum :D
YanıtlaSil2024, elhamdülillah, kendi başıma var olabildiğim, kendi hayatımı (tek başına </3 :D) kurduğum bir yıl oldu. Bu sene de aşk dileyeyim madem djkfhdg neyse, filmlerden hiçbirini izlemememişim. Kitaplardan ikisini okumuşum ama Siyah Lale çocukken, sadece birkaç sahne uzun seneler önce görülmüş ve unutulmuş bir rüya gibi zihnimde belirmeye çalışır. Onu tekrar okumak lazım çünkü A. Dumas kalemini sevdiğim iyi bir yazar.
Sene sonu envanteri çıkarılmış, bilanço düzenlenmiş gibi bir yazı. Emeğine sağlık 👏
Ben bloğa her şeyi yazdığım için o yazılar benim arşivim olmuş durumda artık. Bu nedenle ben de geriye dönük daha net hatırlıyorum.
SilTebrik ederim :) Dilerim 2025 gönülden istediğin her şeyin gerçekleştiği ve geriye dönüp baktığında çok mutlu hissettim hissini alabildiğin bir yıl olur. Başarılarının da devamını dilerim. :)
Siyah Lale tatlı bir klasikti bence. Dili de zorlayıcı değil. Konusu da aşk :)
Teşekkür ederim. Mutlu yıllar. <3