8 Haziran 2024 Cumartesi

Çoluk Çocuk (Patti Smith) | Kitap Yorumu

Yazar: Patti Smith, Çevirmen: Yiğit Değer Bengi,
Yayınevi: Domingo Yayınevi

Başucu kitabı kavramını tam olarak anlayamıyordum. Başucu derken, başımın ucunda tutacağım denli seveceğim bir kitap mı kastediliyordu yani? Yoksa... Başımın ucundan ayırmasam iyi olacak denli yol gösterici bir kitap mı? Yavaş yavaş okusam yararıma olacak olanlar mı, istesem de hızlı okuyamayacaklarım mı? Tadını almak istediklerim mi, tadını almak için beklemem gerekenler mi? Bilmiyordum! Sevdiğim kitaplar vardı, çok sevdiklerim de pek tabii vardı; ancak, başımın ucundan ayırmadığım bir kitabım yoktu. Bazen bazı şeyleri yaşayarak öğreniriz. Sözgelimi, bir kitapla karşılaşırız ve ilk gördüğümüz anda kalbimizde bir sıcaklık oluşur. Sonra paragraflar birleşir ve bir bakarız ki o kitap, başımızın en ucundaki yol arkadaşımız olmuş. Günler ve günler ve hatta geceler de boyunca.

Patti Smith için ''Amerikalı müzisyen, rock şarkıcısı, ressam ve şair,'' diyor Google. Bu kitapta ise tüm bu sıfatları edinme yolundaki küçük bir kız çocuğuyla tanışıyor ve bu kızın büyüme hikayesine, tabii onun da izin verdiği kadarıyla, yakından tanıklık ediyoruz. Patti'nin en büyük hayali sanatçı olmak. Şair olmaya da, müzisyen olmaya da yoldayken karar veriyor biliyor musun; yolun en başında değil. Yolun en başında ne var peki? Bu yolu nasıl görebiliyor Patti? Bir yolunun olduğunu ve oraya adım atması gerektiğini nasıl biliyor? Kalbinde biliyor. Hiç bilmediği şehirlerde, maddi zorluklar içinde, gece gündüz çalışarak, bazen üşümüş, çoğu zaman yarı aç ve yorgun ama hep kalbindeki hisle biliyor. 

Patti'nin iki büyük şansı var bana göre. İlki, ailesi; ikinci ise tabii ki Robert. Robert ve Patti yol arkadaşı iki genç. Bazen bir arada olmasalar da, yolun sonuna kadar hep birlikte ilerliyorlar. Onların dostluklarına imrenmemek elde değil. Hayatta seni bu denli derinden seven, sayan, koruyan, inanan ve en önemlisi anlayan birinin olması kim bilir ne kadar değerli bir histir. Kitabı çok sevdiğimi anlamışsınızdır. Kalbimde yer edinen kitaplardan birisi oldu ve ayrıca bana, başucu kitabı demek ne anlama geliyormuş bunu gösterdi.

Kitapta geçen kişilerin çoğunu tanımıyorum. :) Ancak buna rağmen bile olaylardan kopuk hissetmedim kendimi. İsimleri bir karakter gibi görerek okudum. Olaylara Fransız kalmadım, anlatmak istediğim bu. Tabii, bu isimleri tanıyanlar çok daha fazla keyif alacaklardır o ayrı. Kitapta Patti ve Robert'ın fotoğraflarına ve Patti Smith'in bazı şarkı sözlerine de yer verilmiş.

Patti Smith müzisyen olmadan evvel bir şair, şair olmadan evvel bir ressam; ressam olmadan evvel ise sanatçı ruhu taşıyan bir kızdı. Bu nedenle kitabın dili de pek lezzetli. Şiirsel, akıcı. 

Hoşça ve kitaplarla kalın.




ALINTILAR

''Kuğu gökyüzüyle bir oldu. Hissettiklerimi anlatabilmek için kendi sözcüklerimi bulabilmek için çabaladım. Kuğu, diye tekrar ettim, tam anlamıyla tatmin olamadan, ve bir sancı hissettim içimde, tuhaf bir özlem; etraftakilerin, annemin, ağaçların ya da bulutların fark edemedikleri.'' (Sayfa 3)


''Ruh nedir? Ne renktir? Çok yaramaz olduğu için ruhumun ben uyurken gizlice kaçıp sonra da geri dönemeyeceğinden korkuyordum. Uyuyakalmamak için elimden geleni yapardım; böylece ruhumu ait olduğu yerde, içimde tutacaktım.'' (Sayfa 5)


''Benim iyi olmaya çalışan kötü bir kız, onunsa kötü olmaya çalışan iyi bir oğlan olduğunu söyleyip kendimize gülerdik. Yıllar içinde bu roller değişti, sonra tekrar değişti, ta ki çift yönlü tabiatlarımızla barışana kadar. İkimiz de çelişkili ahlak anlayışına sahiptik; karanlık ve aydınlık.'' (Sayfa 9)


''Coşkuyla itiraz ettim; sadece kendim olmak istiyor ve Peter Pan klanından geliyordum. Biz asla büyümezdik.'' (Sayfa 10)


''Uyandığımızda o çarpık gülümsemesiyle karşılaşınca, onun benim şövalyem olduğunu anladım.'' (Sayfa 40)


''Geceleri yürüyüşe çıkardık. Bazen gökyüzünde Venüs'ü görürdük. O çobanların ve aşkın yıldızıydı. Robert ona bizim mavi yıldızımız derdi. Bunu unutmamam için imzasını atarken Robert'ın t'sini mavi renkli bir yıldıza dönüştürdü.'' (Sayfa 47)


''Sadece özgür olmak bana mutluluk veriyordu.'' (Sayfa 47)


"Bir gün içeri birlikte gireceğiz ve sergi de bize ait olacak." (Sayfa 48)


Robert hep, "hiçbir şey sen görmeden tamamlanmış sayılmaz," derdi. (Sayfa 56)


Fakat Jim Morrison'u izlerken garip bir tepki verdim. Etrafımdaki herkes transa girmiş gibiyken, ben soğuk bir süper farkındalık içinde onun her hareketini izliyordum. Bu hissi konserin kendisinden çok daha net hatırlıyorum. Jim Morrison'u izlerken, ben de bunu yapabilirim duygusuna kapıldım. (Sayfa 58)


''Geleceği, arkama dönüp bakamayacak kadar çok merak ediyorum.'' (Sayfa 98)


''Her şey dikkatimi dağıtıyordu, en çok da kendim.'' (Sayfa 151)


''İlerleyebildiğim kadar ilerliyor, sonra hayalimde yarattığım duvarlara tosluyordum. Daha sonra tanıştığım biri bana sırrını verdi; oldukça basitti. Bir duvara tosladığında, tekmeyi bas.'' (Sayfa 170)


''Gitarıma Beau'nun (lat.: erkek arkadaş, sevgili) kısaltılmış hali olarak Bo adını takmaya karar verdim.'' (Sayfa 184)


''...eğer bir daha sahneye çıkacaksam, sadece kendim olacaktım.'' (Sayfa 218)


''Mor bizim rengimizdi, İran kolyesinin rengiydi.'' (Sayfa 268)


''Bunu nasıl yapıyor bilmiyorum ama onun çektiği tüm fotoğraflarda ona benziyorsun.'' (Sayfa 273)


''Küçük zümrüt kuş, veda etmek zorunda mıyız?'' (Sayfa 278)




14 yorum:

  1. Bu kitap yorumunu okumuştum sanki, bana mı öyle geliyor :) Ya da bu kitaptan bahsettiğin bir yazı mıydı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet kitabı okurken kitapla ilgili bir yazı yazmıştım, doğru hatırlıyorsunuz. Başlık da kitabın ismiydi. :)

      Sil
  2. Dostluk ve bağlar üzerine olan her şeyi severim. Bu kitap da güzel gibi. Karakteri merak ettim, tanıtım için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya aslında uyarı kısmım tam olarak bunu içeriyor. :) Patti ve Robert'ın ilişkisi biraz karmaşık. Evet ilk andan beri arkadaş, hatta bunun ötesinde aile olmuşlar ama bir dönem sevgili de olmuşlar, sonra Robert eşcinsel olduğunu fark etmiş. (: Bu bilgiyi bir yerde okusam, öylece kalırdım. Ama sanki böyle donup kalmayalım diye bazı şeylerin üstünde durarak kendini açıklamış yazar. Bu nedenle de aralarındaki bağı, onların arasındaki bağ olduğu için - çünkü gerçekmiş gibi görünüyor, sevdim.
      Neyse, otobiyografik bir kitap olması ilgi çekici ve kitabın anlatımı da çok hoş. Ama herkes sevmeyebilir dediğim gibi.

      Sil
    2. Anladım, düşündüğüm gibi ve benlik değilmiş o zaman.

      Sil
    3. Evet kitabın içeriği hakkında bilgi vermek gerekiyor. Kitabın tanıtım yazılarında genelde üstünkörü konusu bahsediliyor ama bence bu tip konularda da kitabın içeriği hakkında bilgi vermek önemli.

      Sil
  3. müzikseverler olarak severiz tabisi patiyi :) biraz da yeraltı sayılır zaten yani :) başucu kitabı, yanında durcak ve açıp açıp okuycan işte :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem başarılı biri hem de ilham verici gerçekten. Kitabı da çok sevdim ama Patti ve Robert uçlarda yaşayan tipler, o yüzden kem küm :) Yani bence kitabı okumak için sanatçının büyük bir hayranı olmaya gerek yok, çünkü tek başına da güzel bir kitap. Başımın ucunda duruyor hala :)

      Sil
  4. Felsefenin F sini bilmeyip Felsefe tarihi okumakla. Rock müzik tarihi hakkında hiçbirşey bilmeden bu kitabı okumak aynı bence. Ama kapasite meselesi anlayan kapan hemen kapıyor.
    Gerçekten alkışlıyorum seni. Keza bu kitabı yarıda bırakan çok kişi tanıyorum.
    M Treni kitabı da var, o da otobiyografi tarzında, onu da okuyabilirsin bunu sevdiysen..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani bilemiyorum inanın, sadece okumaktan büyük keyif aldığım bir kitap. Ha yukarıda da yazdığım gibi, isimleri bilmek daha iyi olur ama bilmeden de okunabilir. Ben Patti'nin bazen küçük kız çocuğu, bazen asi bir genç, bazense kendini arayan bir kadın olma hallerini okumayı sevdim. Bir de tabii Robertla birbirlerine karşı olan bağlarını. Böyyyle :)

      Sil
    2. Güçlü kadınlara her zaman hayran olmuşumdur.

      Sil
    3. Öyle, bir de güçlü kadın olayını da geçtim, Patti Smith özgünlüğünü koruyan biri, beni en çok etkileyen bu aslında. Ve yukarıda yanıt verirken dikkatimi çok verememişim ama mesela kitapta, çoğunlukla orta kısımlarda otelde kaldıkları yerler falan, geçen sanatçıların çoğu müzisyen de değil. Mesela bir John Lennon'u, bir Jim Morrison'u bilirsin zaten de başka alanlardaki her sanatçıyı okurların muhakkak bilmesi bir kural değil bence, aslında bunu anlatmaya çalışmıştım. Çünkü zaten Patti de bu kitabında Patti Smith olma yolculuğunu anlatmış ve bunu yaparken de yol arkadaşı Robert'ı kendisiyle birlikte ana karakter yapmış.

      Sil
  5. Yıllar önce Hayalperestleri okudum ama o kadar yıl önce ki hatırlamıyorum. Çoluk Çocuk da bir o kadar yıl daha okuma listemde ama bir türlü alamadım sanırım bu artık Patti Smith dosyasını tekrar aralamak için bir yazıydı benim için :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seni burada görmek beni gülümsetti, iyi ki geldin. Yazılarını çok özledim. :) Kitabı da öneriyorum, bana öyle geliyor ki bence sen de bu kitabı sever, belki de çok severdin. Her neyse, okursan eğer şimdiden iyi okumalar diliyorum. Çok sevgi bulutları. :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.