14 Nisan 2024 Pazar

Postman Blues | Film Yorumu


Yönetmen: Hiroyuki Tanaka (Sabu)

Senarist: Hiroyuki Tanaka (Sabu)

Yapımı: 1997 - Japonya


''Hastalığımı ilk duyduğumda çok kötü hissetmiştim. Sürekli her şeyi bitirmeyi düşündüm. Bu yüzden intihar etmek için buraya geldim. Ama sonra... Canım bir anda noodle çekti. Noodle düşünmenin zamanı değildi, intihar etmeliydim. Ama bir türlü aklımdan çıkaramadım. Bu yüzden önce noodle yemem gerektiğini düşündüm. Noodle almak için hastaneden çıkıp koştum. Çok terlemiştim ve burnum akıyordu. İki kase yedim. Yaşadığımız sürece sürekli bir yerlere saplanacağız ve hatalar yapacağız. Ama bu ilerleyemeyeceğimiz anlamına gelmez. Hiçbir şey yapmadan durmaktan iyidir.''


Kaynak: Pinterest

Filmi ilk kez bir müzik videosunda keşfettim. Müziğin arka planında dönen bir aşk hikayesi. Genç bir adam ve genç bir kadın vardı. Genç kadın üzgün görünüyordu, genç adamsa şaşkın. Müzik filme ait değildi ancak bu iki kişiye aitmiş gibi görünüyordu. O an filmi izlemek istedim ama bulamadım. Sonra, o müzikle bir kez daha karşılaştım. Belki de en çok da videodaki aşk hikayesi için şarkıyı birden fazla kez dinledim. Bu sefer filmi de buldum. 

Kanseri son evrede olan genç bir kadın (Kyōko Tōyama) ile bir postacının (Shinichi Tsutsumi) yolu bir gün kesişir. Bu kesişme bir anda yaşanmış gibi görünür ancak öyle değildir. Arka planda absürt diyebileceğimiz bir sürü olay yaşanır. Yakuzalar, polisler, tetikçiler... Hepsi genç adamla bağlantılı hale gelir. Olayların arka planında yaşananlardan ne genç adamın, ne de genç kadının haberi vardır. Onlar sadece bir arada zaman geçirirler. Tıpkı genç kadının söylediği gibi; şu anı yaşarlar. Çünkü genç kadının zamanı çok az kalmıştır. 

Bu postacı, olabilecek en kendi halinde postacıdır. Evden işe, işten eve gider. İşini de pek sevdiği söylenemez. Yakuza olmaya heveslenmiş çocukluk arkadaşıyla bir akşam karşılaşır. Bu arkadaşın peşinde polisler ve gerçek yakuzalar vardır. Bu eski arkadaş, postacının dikkat çekmeyeceğini düşünerek postaların arasına uyuşturucu saklar. Tabii bir de, kaderin cilvesi bu ya, az evvel kestiği serçe parmağı posta çantasının derinliklerine yuvarlanıp kaybolur. Bu serçe parmak, genç adam ile genç kadının bir araya gelmelerinde önemli bir role sahip olacaktır.


''Son günlerde hiç coşkulu hissettin mi? Kalbin çocukluğundaki gibi attı mı?''


İçerisinde aksiyon, komedi, ironi, diğer filmlere göndermeler ve aşkın en masum halini taşıyan çok beğendiğim bir film oldu.

İnternette çevirisini bulması imkansız mıdır bilmem ama zor olduğu kesin. Ben youtubeda çevirisini bulup izledim. Başka bir platformda veya sitede bulamazsanız siz de şu youtube videosundan filmi izleyebilirsiniz.

Hoşça kalın.


filmin müziğini dinlemek için tıklayabilirsiniz.

filmi keşfetmemi sağlayan müziği dinlemek için tıklayabilirsiniz.




12 yorum:

  1. Filmi izlemedim ama konusunu okuyunca sanki bu filme çok benzer bir Kore filmi izlemiştim. Keşke adını hatırlayabilseydim :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında çok işlenen bir konu. Başrollerden biri hastadır ve olaylar gelişir. Ama bu filmin en sevdiğim yanı izleyeni drama boğmaması. Hatta aşk bile o kadar hafif işlenmiş ki. Sadece, spoiler vermeyeceğim ama, son sahne etkileyiciydi ki ben sonunu bile bilerek filmi izlemiştim. :))

      Sil
  2. Diğer hafta sonu izleyeceğim, hoşuma gitti. Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, şimdiden iyi seyirler dilerim. :)

      Sil
  3. İlk kez gördüğüm bir film ama öyle tatlı anlatmışsın ki izlemek istedim. Listeme ekleyeyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olley :) Sevdiğim şeyleri paylaşmayı ve paylaşımın ilgi çekmesini seviyorum. Filmi ben çok beğendim, izlersen sen de beğenirsin umarım. :)

      Sil
  4. Bu tarz filmleri severim, insana iyi hissettiren bir yanı oluyor. Bunu da merak ettim, fırsat olunca bakayım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet iyi hissettiren filmlerdendi bence, farklıydı da :)

      Sil
  5. Müziği Kore dizilerinin müziklerine benzettim sanki, tatlı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi, müzikte de o hava var. Müziği de çok sevdim. :)

      Sil
  6. hımm aksiyon sayesinde bir araya geliyorlar yani :) izlenirmiş ivit :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani aslında aksiyon sayesinde bir araya geliyorlar denemez tam olarak. Postacı okumaması gereken bir mektubu okuyor ve kıza ulaşmak istiyor bu yüzden. Ama arka planda da ikilinin kaderini etkileyen olaylar dönüyor. Serçe parmak olayıyla ilgili filmi izlemek için verdiğim youtube videosunda çok güzel bir yorum vardı. Ama başkasının düşüncesini almamak için yazıma bu alıntıyı eklemedim. Buraya kopyalayım da bulunsun kıyıda köşede. Yorum şuydu:

      "Japon mitolojisine göre tanrı, bir gün evlenecek olan çiftleri, serçe parmaklarından görünmez kırmızı bir iplikle bağlarmış. kaderin kırmızı ipi inancında, ipin bağlı olduğu yerler ya da hikâyeler değişse de, değişmeyen şey iki insanın kaderini birbirine bağlaması ve asla kopmamasıdır."

      Filmi çok iyi özetliyor diyebilirim. :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.