3 Kasım 2023 Cuma

Şifacının Kalbi (Duygu Emanet) | Kitap Yorumu

Yazar: Duygu Emanet, Yayınevi: Kitap Müptelası Yayınları

Ölüm Terzisi yıllar sonrasında yeniden gücünü toplayarak yeryüzüne inmenin planlarını yapar. Etkisi altına aldığı çıraklarıyla karanlığını her yana ulaştırmaya çoktan başlamıştır. Dünya olanca hızıyla karanlığa teslim olurken, kötülük ve umutsuzluk her yana yayılır. Ülkenin dört bir yanından gelmiş Ruh Budayıcılar, Bilge Akbara'nın söyleyeceklerini merakla beklemektedirler. Karanlığın yayılmasını geciktirmek için Ruh Budayanların önlerinde fedakarlık isteyen büyük bir seçim vardır. Çünkü Ruh Budayanlar, diğer insanlardan farklıdırlar. 

Hayatlarının belli bir döneminde güçleri açığa çıkan bu özel görevli insanların fiziksel özellikleri gibi hayatlarının akışı da değişir. Bu insanlar güçlerini diğer insanların yaşamlarını kolaylaştırmak ve içlerindeki iyiliği açığa çıkarmak için kullanırlar. Tıpkı Şifacılar gibi. Şifacılar da özel güçlere sahip insanlardır. Şifacılar, insanların fiziksel ve zihinsel acılarını iyileştirme yeteneğine sahip empatik, şefkatli ve fedakar insanlardır.

Karanlıkla olan savaşta Ruh Budayanlar, Şifacılar, olağanüstü yeteneklere sahip diğer türler ve insanlar bir arada omuz omuza savaşacaklardır. Her şey Bilge Akbara'nın kararıyla başlar: ''Felaket kapıya dayandı ancak yıkımı önlemek için hala bir şansımız var. Bu kez budanacak ruhlar sizinki olacak ve ruhlarınızdan tohum elde etmek icap edecek. Havaya, suya, toprağa gömülecek olan tohumlarınız iyilik ağını oluşturacak ve felaketi erteleyecek'' (sf: 13).

Ruhlarını tohum olarak teslim eden Ruh Budayanlar yeryüzünün farklı köşelerinde hasat edilmeyi beklerler. Yaydıkları titreşim karanlığı yavaşlatmakta ancak yok edememektedir. Şifacı Ubin, Prens Çelekan, karanlığa hapsolmuş Rubaro ve savaşçılardan oluşan özel bir grup, ruh tohumlarını bir araya getirip Ölüm Terzisiyle savaşmak üzere uzun ve zorlu bir yolculuğa çıkarlar. Kitap boyunca da bu grubun başından geçenleri okuyoruz.


Kitabı büyük bir heyecanla okumaya başladım ve merakla da okumayı sürdürdüm. Bu heyecanımın sebebi ise kitabın yazarının, yazılarını okumayı çok sevdiğim bloggerlardan biri olan sevgili Duygu Emanet olmasıydı. Kendisinin bloğuna ulaşmak için şuraya tıklayabilirsiniz. Öncelikle kendisini tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Sonralıkla ise :), kendisine bana imzalı bir kitabını hediye ettiği için bir kez daha çok teşekkür ediyorum. 


''Umudu hayal edin sadece.''


Kitapta en sevdiğim durum, olayların geçtiği atmosferin anında etrafımı kaplaması oldu diyebilirim. Her şeyi sanki ben de o mekandaymışım gibi algılayarak okudum. Aynı şekilde karakterlerin doğal oluşu da sevdiğim bir diğer durum oldu. Karanlık ve aydınlığın iç içe geçtiği bir kurguda çeşitli özelliklere sahip birbirinden farklı karakterlerin yer alması, olayların sürükleyiciliğini artırmıştı. Ubin'in dostluğu, Çelekan'ın karizması, Rubaro'nun azmi (ve tatlılığı diyerek genelleyelim de spoiler olmasın :) ve İnume'nin cesur ve aynı zamanda utangaç kişiliği bana çeşitli duyguları bir arada hissettirdi. Özellikle de kitabın sonlarına doğru olayların nasıl bağlanacağını öğrenmek için merakla sayfaları çevirdim. Kitaba dair getirebileceğim eleştiri ise, bazı olayların çok hızlı geçilmiş olduğunu düşünmem diyebilirim. Bazı bölümlerde çok fazla olay art arda verilmişti. Bu noktalarda olayların biraz daha birbirinin içine geçmesi ve yavaşlaması, olayların daha açık olması açısından daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum.


Benim beğendiğim bir kitap oldu. Yaratıcı bir kurguya ve akıcı bir dile sahip olduğunu düşünüyorum. Yazarımızın başka kurgularını okumayı da heyecanla bekliyor, ilgisini çekenlere bu kitabı öneriyorum.

Hoşça ve kitaplarla kalın.

:)


ALINTILAR

''Boş yere çabaladığını düşünüyor ama ümitsizliği kendine yakıştıramıyordu. Her ne olduysa son aylardaki kadar insanların boşluğa düştüğünü görmemişti. Elinden bir şey gelmemesi onu üzüyordu.'' (Sayfa 7)


''Gelecek artık herkese çok uzak bir kavram gibi geliyordu.'' (Sayfa 11)


''Ama her gücün karşısında onu bastıracak başka bir güç vardır. Son ana kadar umudu korumak görevimiz.'' (Sayfa 61)


''Dilinle kalbin aynı şeyleri söylemiyor gibi.'' (Sayfa: 126)


''Her şeyi değiştirmek senin elinde. Geçmişinin gölgesinde kalmamalısın.'' (Sayfa: 137)


''Rubaro'nun gözleri yıldızlara kaydı tekrar. Işıltılı gökyüzüne dalınca geçmiş ve gelecekten kopuyor, düşüncelerden sıyrılıyordu.'' (Sayfa: 159)


''Başka biri gibi olmana gerek yok. Seni sen yapan özelliklerinle benzersizsin zaten, önemli olan da bu.'' (Sayfa: 221)



16 yorum:

  1. Güzel anlatımın için teşekkür ederim İlkaycım. Beğenmene sevindim. Karakterlerle ilgili söylediklerin mutlu etti, gülümsetti. :)) Bazı noktalarda biraz hızlı ilerledim evet, sanırım sabırsız kişiliğimden kaynaklanıyor. :)) Seçtiğin alıntıları da sevdim. Okuyan gözlerine sağlık. 😊🌺

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Severek okuduğum bir kitap oldu. Diğer kurgularında da hissettiğim film (anime :) vari havayı bu kitapta da hissettim. Yorumunu yazdığım bir kitabın yazarıyla konuşmak da güzelmiş. :) Başka kurgularını okumayı da çok isterim. Bol ilham diliyorum. :)

      Sil
    2. Teşekkür ederim. Fırsat oldukça bir şeyler yazmaya devam ediyorum. Bir gün senin de kitabını okuruz İnşallah. :)

      Sil
  2. Okuması keyifli, güzel bir yorum olmuş. Kalemine sağlık 👏
    Ah be keşke hepimizin Ubin gibi bir dostu olsa 💔 Rubaro'nun azmi ve TATLILIĞI XD çok iyi. Bunu duyunca Rubaro: 😒
    Neyse Pamay'la düğünüme bekliyorum hahaha

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, beğenmenize sevindim. :)
      Ahahahh, Rubaro naparsa yapsın özünde ponçik birisiydi, hadi ama değil miydi :)
      Çelekan da geçenlerde davet etmişti evet, abisinin düğününe mutlaka geleceğim tabii. Mutluluklar ahahah :)

      Sil
    2. En eğlendiğim anlar Rubaro'yu yazarkendi benim de. Diğerleri ile atışmalarını gülerek yazmışımdır. 😅
      Pamay'ın hiç evlenmeye niyeti yoktu ama Tefrika çok ısrar edince kıramadı teklifini. 🤭😆

      Sil
    3. Özellikle de Rubaro ve İnume sahnelerini çok severek okudum. İkisi de cesur ama bir aradayken utangaçlardı. Tamam Rubaro fazla açıksözlüydü ama çekindiği tek kişinin İnume olması sevimliydi :)
      Ve Pamay :) Tabi insan gönlünü kaptırınca ağzı dili bağlanırmış, diyorlaar :)

      Sil
  3. evet yaa hep yazsın işallah böyle kitaplar, okuycam ben de tabisideki :)

    YanıtlaSil
  4. Ben de severek okudum sevgili Duygu'nun kitabını. Başarıları daim olsun. Bu güzel paylaşım için çok teşekkürler. Sevgiler 😊🤚

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tanıdığım birinin kitabını okumak da farklı bir histi. Nicelerine diyelim. Teşekkür ederim, sevgiler. :)

      Sil
  5. Kitabı bende bitirdim ve çok sevdim. Misalen bu kitabı İthaki bassa bu konudan üç cilt eser çıkarttırırlardı kesin Duygu'ya. :) Ayrıca Duygu'nun hayal gücünün eşsizliğine de hayran kalmadım değil...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet kesinlikle uzatılabilinecek bir konu. Seri olarak bile yazılabilir bence de. Hatta iyi de olur :)

      Sil
  6. Sürükleyici bir konu, akılda kalıcı karakterler ve akıcı bir dil. Senden okuduğum kadarıyla hepsi Duygu Emanet’in kitabında mevcut. Bir okur daha ne ister ki. :) Bol okurları olan bir kitap olması dileğiyle. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk kitap için başarılı olduğunu düşünüyorum. Umarım devamı da yazarımızın içine sindiği şekliyle gelir. :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.