11 Haziran 2024 Salı

Paris, je t'aime (Paris, Seni Seviyorum) | Film Yorumu


Yönetmenler: Olivier Assayas, Frédéric Auburtin, Emmanuel Benbihy, Gurinder Chadha, Sylvain Chomet, Ethan Coen, Joel Coen, Isabel Coixet, Wes Craven, Alfonso Cuarón, Gérard Depardieu, Christopher Doyle, Richard LaGravenese, Vincenzo Natali, Alexander Payne, Bruno Podalydès, Walter Salles, Oliver Schmitz, Nobuhiro Suwa, Daniela Thomas, Tom Tykwer, Gus Van Sant, Rufus Sewell.

Yapımı: 2006 - Fransa


''Paris hakkında çok şey söylerler. Sanatçıların ilham bulduğu bir yer olduğunu, insanların hayatlarıyla ilgili yeni şeyler keşfettikleri bir yer olduğunu söylerler. Aşkı bulabileceğiniz bir yer olduğunu.''


Kaynak: Pinterest

22 yönetmen ve 18 kısa filmden oluşan filmde ana karakter, Paris. Film boyunca aşkın çeşitli hallerini kısa kısa izliyoruz. Filmin yönetmen kadrosunun genişliği de buradan geliyor. Aynı şekilde film, zengin bir oyuncu kadrosuna da sahip. Pek çok aşk hikayesinin birbiri ardına izlenmesi ana hikayede bir kopukluk oluşturmadığı gibi, filme hareket kazandırmış. Film için en başından beri bastırmakta zorlandığım bir şekilde ''kitap'' yazma isteğim de buradan geliyor. Altı çizilesi sahnelerin olduğu ve bu sahnelere zihnin postitler yapıştırdığı hoş bir film.


+ Gülmeden geçen bir hayat, hayat değil ki. 
- Benimle seni güldürmediğim için mi evlenmeyeceksin? Bir kocadan ne bekliyorsun, maskaralık mı?
+ Hafiflik. 
- O zaman gidip uçuş dersleri almalıyım.
+ Nefesini tutma. 


Sizlerle en çok beğendiğim öyküleri de paylaşmayı düşünmüş, hatta filmi izlerken dikkatim açık bir şekilde öykülerin isimlerini aklıma yazmaya çalışmıştım. Tabii, en sonda pes etmek durumunda kaldım çünkü, lütfen, 18 öykü! Sizlere falanca kızın, filanca oğlanın, şöylece olayları yaşadığı, böylece hissettiren bir filmdi tanımlamalarıyla favori aşk öykülerimi tarif edecek, kendi spesiyal menümü sunacaktım. Ancak bu düşüncem şimdi uçtu gitti. Bunun nedeni, kendi favorilerinizi bulmanız için size daha çok alan açmak istemem, değil üzgünüm. Bunun nedeni, aslında her öykünün kendi içinde pek çok dikkate değer ve benzersiz noktasının olması. 

x öyküsünü y öyküsünden daha çok beğenmem tüm film evrenlerindeki en doğal izleyici hakkım, öte yandan, diğer daha az heyecanlanarak izlediğim öyküler de bana kah ilgimi çeken, kah hımm dedirten düşünceler sundular. Aşk, film bunu anlatıyor. Bu nedenle her öykü aşkın bir noktası veya bir noktasında gibi hissettiriyor. Filmi ikinci, üçüncü veya on beşinci izleyişimde farklı bir öykünün beni daha çok heyecanlandırması bu nedenle çok olası.


''Yanılgından kurtul. Onun gitmesine izin verirsen ölürsün. Kalbin ölür. En kötü ölüm de budur.''


Benim severek ve ilgiyle izlediğim bir film oldu. Romantik türdeki filmleri sevenler kaçırmasın, sevmeyenler de filmi sevme ihtimalini kaçırmasın derim.


Paris, je t'aime (2006) Trailer izlemek için tıklayabilirsiniz.

paris je t'aime soundtrack dinlemek için tıklayabilirsiniz.



19 yorum:

  1. Farklılık sunan bir film o zaman. Paris'e gitmemiş olsam da izlediklerimize dayanarak romantik bir şehir hissiyatı veriyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Paris bence reklamı da güzel yapılan yerlerden. Tabi ben de gitmedim, uzaktan sallıyorum. :) Gitmeyi ister miyim, evet! Çünkü aslında pek çok yere seyahat etmek istiyorum (777 :). Ama Paris'e özel bir ilgim var mı, yok. :) Sadece, romantizmle özdeşleştirilmesi bir yana, orada pek çok sanatçı da yaşamış ilham bulmuş vs. Hatta sanatçıların Paris'teki yaşamları bile özel olarak (bu filmde de) filmlerde, kitaplarda geçiyor. Bu benim ilgimi çekiyor aslında. Bu insanlar ne gördüler orada diye. Film de güzeldi bu arada. Bazı hikayeleri daha çok sevdim ama dediğim gibi hepsi aslında kendine hastı ve izlemesi keyifliydi.

      Sil
    2. Katılıyorum biraz da nasıl gösterildiği de etkiliyor bizi. Tabi gitmeyi isterim. Bir ülke seçecek olsam İskoçya seçerdim sanırım gitmek için yani ilk tercih olarak. Mısır'ı da çok merak ediyordum muhtemelen küçükken izlediğim filmlerle ilgili olabilir fantastik macera türündeki Mısır filmlerini seviyorum :) İzlediğim videolarda piramidin biraz ilerisinde asfalt yol olduğunu görünce şaşırdım sanırım her yeri çöl sanıyormuşum piramidin etrafındaki. :)
      Ve son olarak da Londra'yı görmek isterdim. Bir süre daha sadece istemiş olacam sanırım, bakalım kısmet :)

      Sil
    3. Üçü de çok güzel gerçekten. Ben de bazı yerleri görmeyi ekstra merak ediyorum ve genelde ya tarihi dokusu ya doğası beni çekiyor. Mesela Mısır'ı ilk sıralara koymam ama görmeyi çoook isterim, çok. Mistik yerler (şeyler) hep ilgimi çeker. :)
      Bu arada umarım bir gün gönlünüze göre güzel seyahatler yapabilirsiniz. Bence olumlu düşünmek ve hayal etmek bile önemli. Aklımıza getirdiğimiz şeyler çok önemli. Hatta biraz ilginç ama ben haftalık görevlerimin içine (öyle bir listem var :) 'hayal kur' maddesi bile ekledim :)

      Sil
    4. İlk sıraya koymam deyip bu kadar istekli yazmaya devam etmem de komik olmuş neyse :)) Yani isterim tabi ki, ondan heyecanlanmışım düşününce :)

      Sil
    5. :) kesinlikle düşünceler, hayaller etkiliyor hayatımızı. İnşallah olur dediğin gibi :))

      Sil
    6. Evet etkiliyor ve ben düzgün giden şeyi bile kurcalayan biri olduğum için kendime birtakım görevler verdim, maksat iç rahatlığı sağlayayım :) Bir de, düşüncelerine değer verdiğim bir insanla bir konuşmam oldu ve bana çok iyi geldi. Sanırım sonrasında da biraz daha odaklanan biri oldum veya en azından olmaya karar verdim demeliyim :)

      Sil
  2. Ay ben izleyeceğim. Yorumunu sevdim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mesela bir önceki film mi bu mu derseniz bu derim :) Kısa filmlerin bir araya gelerek oluşması bile tek başına ilginçti bence. Ve teşekkür ederim :)

      Sil
    2. Ya o zaman bunu öne alayım (:

      Sil
    3. O zamann bu film için iyi seyirler :)

      Sil
  3. Bu filmi sevdiysen "Hiroşima Sevgilim" filmini de seversin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, izlemiştim ama zaman geçti üstünden.

      Sil
  4. Yanıtlar
    1. Normal film süresi kadar, üstelik kısa filmlerden oluşmuş diye akıcıydı bence :)

      Sil
  5. çok severim tabiside :) fransız sineması yaaa o la laaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fransız sineması bazen içimi şişiriyor (itiraf nokta kom :). Sevdiğim oyuncular ve filmler var ama böyle, şimdi yalan yazamam :) Ama ve lakin, bu film günümüz yüzyılında çekildiğinden ve deneysel birtakım işlere bulaşmadığından olay odaklıydı ve akıcıydı, sevdim.

      Sil
  6. Oyunculardan Gerard Depardieu'yu severim, bu filmi izlemedim, romatik filmleri severim genelde, fırsat bulunca izleyeceğim😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence sevebileceğiniz bir film. İçinde bir sürü kısa film var ama benim dikkatimi dağıtmadı, hatta bu durumu sevdim. Bazı hikayelerin uzun halini de izlemek istedim. Her aşk öyküsü derinlerime işlemedi ama genel olarak keyifliydi. İzlerseniz iyi seyirler dilerim. :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.