5 Haziran 2024 Çarşamba

Yazın İlk Yıldız Misafirliği.


Favori aktivitelerim arasında ısırgan otu ayıklamak, nane kurusu ovalamak ve ıhlamur yaprağı koklamak yer alıyor. İlki ellerimi çimdikliyor, ikincisi küçük Ben'i gururlandırıyor ve üçüncüsü de aaaa yaprağı da böyle mi kokuyordu dedirtiyor. Ihlamur çayını koklamışlığım var ama yaprağını ilk kez bu hafta kokladım. Yapraklar kurudukça kokuları da zayıflıyor, bu üzücü. 

Ihlamur içmek için henüz bir hayli erken olsa da, yıldızları izlemek için tam zamanıydı. Ama öyle zengin kalkışı yapmalık değil, baya baya canciğer olup yayılmalı izlemelik. Aslına bakarsan yılın ilk uzun oturmasında dikkatimin tamamını onlara vermedim çünkü kulaklıkla bir konuşmayı dinliyordum. Ama öte yandan bir şeyler dinlerken arka planımda yıldızların olması güzeldi. Çok yakınımdan bir uçak geçti, uğultusu kelimeler arasındaki boşlukları vuuuladı. Üç beş uydu görmüş de olabilirim emin değilim, dikkat etmiyordum dedim ya. Sonra yıldızlar vardı. Gökyüzündeki ve yeryüzündeki yıldızlar.

Önceden, beton yığınları yerine yıldızları izlemeyi tercih ederim, romantizmine sahiptim. Sonracığıma tüm o beton yığınları, yıldızları hd kalite izlememi engelliyorlardı! Sonra gel zaman git zaman oldu, orasını kaçırmışım - uyukladım mı n'aptım, ve ben artık o beton yığınlarını izlemekten de keyif alır oldum. Hele de ikisini aynı anda karşıma aldığım vakitler... Bir ayna gibiydi. Ah tamam bu abartılı oldu. Ama biraz böyle geldiği de olmuyor değildi. Tamam abart-

Bu gece de, üzgünüm dostlarım!, yeryüzünde yanıp sönen renkli ışıklar ile sabit turunculuklar daha fazla dikkatimi çekti. Aslında doğru kelime dikkat de değil de... (dikkatim dinlediğim şeydeydi, lütfen). Huzur? Bilmiyorum, kafam boştu biraz ondan sanırım. İzlemesi keyifli geldi. Sadece mimiksiz sokak lambaları mevzubahis olsaydı, hım cık cık cık, diyebilirdim tabii; kendime güvenemiyorum. Yine de tüm o ışıklar da vardı işte ve bana azımsanmayacak kadar uzun bir süredir artık sadece ''beton yığını'' gibi görünmüyorlar.

Tabii... Tabi tabi tabi. Yıldızların yeri ayrı. Bu sefer, sanki, yıldızlar çok daha fazla gibilerdi. Aslında takım yıldızları bulamadım. Ya yer değiştirmişler *-*, ya da ben bulamadım. Neyse yıldızlar yine çeşit çeşitti. Bazıları daha parlaktı, tüm o yeryüzü yıldızlarına inat görünür cinsten. Dikkatini verdiğin başka şeylerin arka planı olsalar da, onları bir bakışta görürsün. Bazıları daha az parlar gibiydi. Onları görmek için, yine arka planda kalsalar bile, gökyüzüne biraz bakman gerekiyordu ve sonra gökyüzü sana onları gösteriverirdi. Ve en son olarak da, dikkatini vermen gerekenler parlıyordu. Başta karanlıktı, sonra aaa gördüm seni küçük yıldız, oluyordun ve o yıldız ne kadar minik ve az parlak olursa olsun, onu bir daha gözden kaybetmiyordun. Artık o kadar da dikkatli bakmadığında bile. 

Tabii bu şartlarda göremediğimiz başka yıldızlar da vardır. Hadi ama şehrin ve romantize ettiğin yapay ışıkların ortasındasın! Her neyse. Bu anın fotoğrafını yazmak istedim. Yazın ilk (uzun oturmalı) yıldız misafirliği bu şekildeydi.

arivederçi. 


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.



8 yorum:

  1. Ne güzel aktiviteler. :))
    Yıldızları görebilmek de problem. Her yer aydınlık. Teleskobumuz falan olsa da izlesek. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gök hareketlerini takip etmeyi de istiyorum ben aslında. Mesela geçen gün gezegenler mi sıralanıyordu ne yapıyorlardı :) Tabii böyle şeyler için de bir araçla bakmak gerek. Bir de asteroit yağmurları güzel görünüyor, bolca dilek diliyorum :) Tabi ben yine bayram seyran yokken izledim. Hava da çok sıcak değil miii, gece bile :( Yıldızlarla daha çok buluşup felsefik (??) çıkarımlar yaparım eminim.

      Sil
  2. Nane ayıklamak ve kurutmak güzel de ısırgan pek sevimli gelmiyor bana :) yine de yapıyoruz tabi. Kastamonu da yöresel bir yemeğimiz var "ekşili pilav".Siyez bulguru, ebegümeci, ısırgan otu ve başka otlar da eklenerek pişirilen. Orada çok kullanılır bu otlar.
    Ihlamur içmeyi, kokusunu seviyorum. Agatha Christie'nin kitabındaki dedektif Hercule Poirot da ıhlamur çok sever :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nane daha iyi evet :) Ama ben ayıklanırkenki ortamı seviyorum ondan sanırım. Yoksa eldeki o his de zor gidiyor... Isırganına katlanmak oluyor biraz. :)
      Christie daha önceden çok okudum (bayadır bir kitabını okumadım) ama bu detayları hep unutmuşum ya. Yakında yine okumak istedim hatta. :)

      Sil
  3. hımm o zamansa bak rüzgarların nerden esince adının ne olduğunu da öğrenseneee :) var ya hani karayel filan :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazın rüzgar esecek mi, lütfen essin...

      Sil
  4. Isırgan hiç ellemedim, ıhlamurda toplamadım ama nane kuruttum, hatta bir posta kuruttuk ikincisi de yetişiyor...
    Gök hareketlerini takip etmek özel bir yetenek bence...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anneannem hepsini yapar. Annem de :) Ben de tüm bu işleri, birileriyle birlikte yapılınca, seviyorum.
      Aslında bu konuda pek bilgim yok. Ben sadece yarı zamanlı bir yıldız gözlemcisiyim :) Çok küçüklüğümden beri yıldızları severim.

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.