18 Haziran 2024 Salı

Ağaçlar ve Yıldızlar.


Ağaçlar ve yıldızlar arasında şaşırtıcı derecede çok benzerlik görüyorum. İkisi de kollarını bir yerlere uzatır; biri gökyüzüne, diğeri yeryüzüne. İkisi de rüzgarda titreşir; bir yaklaşır, bir uzaklaşır. İkisi de yalnız takılmak yerine, diğerleriyle birlikte olmayı tercih eder; böylece daha güçlü görünür. Ve her ikisi de oksijen verir; açan çiçekleri, olgunlaşan meyveleri ve gözlerimizden sızan ışıklarıyla.

Yıldızları izlerken, hep onlara odaklanırım. Parlaklıklarına. Sonra kendi içimde başka başka alemlere giderim o ayrı tabi de, gördüğüm şey budur: Işık. Oysa bu gece dikkatimi çeken şey, ardındaki karanlıktı. Bu, aklıma bir tuval görüntüsünü getirdi. Zemini boyarsın, sonra bu zeminin üstüne boyalar püskürtürsün. Siyah bir zeminin üstündeki parlak yıldızlar gibi. Gündüz kaybolan, gece canlanan gece perileri gibi. Bu hitabı ilk kez kullandım biliyor musun? Gece perileri... Hımmm, sevdim. Yıldızlar benim gece perilerim!

Ağaçlar için ise durum tam tersi gibi görünüyor. Geceleri göz önünde olmayı sevmiyorlar sanki. Karanlığın içinde saklanıyorlar. Belki de uyuyorlardır. Bu sayede, günün ilk ışıklarından itibaren, dallarını dört bir yana açarak güzelce gerinip de yeşil yeşil gülümseyebilirler. Yeşil ne canlı renk değil mi? Tıpkı yıldızların ışığı gibi, pasparlak. Karmaşık yeryüzü zemininde patlayan bir renk. Mutlaka görebileceğin bir renk. Güzel bir gülümseme gibi, ışıl ışıl bir gülümseme gibi.

Çoğunlukla surat asmayı daha çok severiz. Biri bizi gıdıklarsa ama, hemen güleriz. Ne garip, normal şartlarda, insan kendi kendini gıdıklayamaz. Ancak bir başkası bunu yapabilir. Gıdıklama deyince aklıma nedense çocuk kahkahaları geliyor. Büyüdükçe, bazı sinir etme operasyonları hariç, birilerini sırf gülsün diye pek de sık gıdıklamayız sanırım. Bunu daha çok çocuklara yaparız. Gıdıklandığında çıkan gülme sesleri belki de en saf gülme sesidir. İçinde hiçbir karizma endişesi bulunmayan bir gülüş sesi. Belki de bu nedenle aklıma çocuk kahkahası sesi gelmiştir.

Yıldızlarla buluştuğumda, kalbime sorular sordum. Bu benim en sevdiğim oyun! Kalbim bana, yedi yaş sesiyle çarptı. Sanırım yavaş yavaş daha iyi bir dinleyici oluyorum. Sanırım yavaş yavaş, duymak istediğimi anlıyorum. 

Ağaçlar ve yıldızlar, bana sevme dersleri veriyorlar. Son dersimizde öğrendiğim şey, sevgini verememenin dünyadaki en korkunç şey olduğuydu.

Özel olarak kalbinde parlayan bir ağacın var mı? Görünümüyle, kokusuyla, hatta belki sesiyle... Ya da sadece, varlığıyla.

viso geero!


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.




10 yorum:

  1. Ne güzel bir benzerlik kurmuşsun. Ağaçlar da yıldızlar da özel ve güzeldir. Şiirsi anlatımını okumak keyifliydi. :)

    YanıtlaSil
  2. İNSAN'larla ağaçlar, çiçekler, hayvanlar arasında türlü çeşitli bağlar kurmuşumdur, hatta halâ düşlere dalarım bu konularda...
    Ama doğrusu insanlarla yıldızlar arasında bağ kurmak hiç aklıma gelmemişti sevgili İlkay. Düşündürdün beni.
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoğunlukla farkında olmaksızın bir kavram veya nesne seçiyorum ve onun üzerinden bir şeyleri anlamlandırmaya çalışıyorum. Sanırım benim zihnim böyle işliyor. :) İlkbaharda çoğunlukla çiçekler üzerinde durmuştum. Şimdi yaz içinse yıldızları seçmişim gibi görünüyor. Tabii zaman ne gösterir bilemem, belki başka bir kavram daha çok ilgimi çekebilir. Ama şimdilik hayatı yıldızlar üzerinden anlamlandırmak gibi eğlenceli bir işe giriştiğimi hissediyorum. Tabii sadece ama sadece kendimce.
      Yorumunuz için ben teşekkür ederim, sevgiler.

      Sil
  3. Yazıyı bir söğüt gölgesinin altında, hışırtıları arasında serin rüzgar eserken okudum sanki, bugün de güneşi batırdık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel tarif etmişsiniz şu tek cümleyle. Ben de şimdi orada olmak istedim ve çok sevindim yazımın böyle hissettirmiş olmasına. :)

      Sil
  4. Kalbine sorduğun sorulara verdiğin cevaplar seni tatmin etti mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya aslında benim sorularım da bir değişik ve bugün verdiğim yanıt yarın eksik gelebilir kalbime, aklıma. Bir de unutkanım ben bazı şeylerde. :) Ama, yine de, bir kez verilmiş cevap verilmiştir ve içimizde yer eder. Bu nedenle soruları da, değişse bile yanıtlarını da çok önemsiyorum ben.

      Sil
  5. yazın gölge veren ağaçlar sevilir :) tha fall (düşüş) filminde ağaç efsaneleri var :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük kıza masal anlatan adamın olduğu film olan The Fall mu? Oysa eğer filmi sevdiğim dışında her şeyi unutmuşum, yeniden izlim. :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.