Gece yolculuklarını çok severim. Kayıp giden yolları ve üstünde yükselen gökyüzünü adeta hipnotize olmuş gibi izlerim. Gecenin ruhu sanki tüm varlığıma dokunur. Hiçbir şeye benzetemediğim karanlık şekiller uzaklaşırken, içimi tuhaf bir özgürlük hissi kaplar. Bu yolculuk sonsuza kadar sürse bile, sonsuza kadar aynı hissi hissedebilirmişim gibi gelir. Bu, rüzgarı hissetmeden rüzgarı hissetmek gibidir.
Bu gece hava rüzgarlı. Dün gece de rüzgarlıydı. Ondan önceki gecelere değinmeyeceğim... Rüzgarı hissetmeyi özlemişim. Rüzgarı hissederek rüzgarı hissetmeyi. Ah, hadi ama, yazın başka ne isteyebilir ki insan! Romantik düşünceler de bir yere kadar. İnsan böyle işte, önce bizi rahatsız eden durumların ortadan kalkması gerekir -bunaltıcı sıcak gibi- sonra, nihayet kollarımızı açıp ''ikimiz birden sevinebiliriz (sevgili okur) göğe bakalım,''(*) diyebiliriz.
Bu gece onları izleyebileceğime dair umudum yoktu. Tok olduğumu düşünmüştüm. Bazen bunu açlıkla yaparım. İçimde o kadar fazla şey vardır ki, o şeyleri bir yere yöneltmezsem kendi içine patlayan dev yıldızlar gibi hızla söneceğimden korkarım. Tabi ki bu kadar dramatik olmaz. Gökyüzünü izlerken istesem de dramatik olamam. Aslında bu nedenle izlerim. Hayır, dramatik olmamak için değil; kendimle olmamak için. Yıldızları izlerken ve bulutları izlerken, asla yalnız hissetmem. Bir anlığına bile. Oysa Ay'ı izlemek farklıdır benim için. Ay neden bu kadar yalnız? Yıldızların yeri bellidir, Ay ise gezer ve durmaz.
Bu gece Ay'ı gördüğümde sevinmiştim. Ay'ı uzun uzun izleyemiyorum, bir yerden sonra beni hüzünlendiriyor. Bir de üzgünüm, bu kadar melankoli sıkıcı. Biraz neşelen sevgili Ay. Her neyse, yıldızlar eğlenceli tiplerdir. Bir gök cismi olsaydım, ve talihsizlik bu ya yıldız olmasaydım, yıldızlarla arkadaş olmak isterdim. Yeryüzüne göz kırpmak, sır postası taşımak ve dans pisti olmak gibi müthiş görevlerinde onlara eşlik ederdim.
Bu gece Ay uzaklaşmış, rüzgar hafiften durulmuşken; o, beni buldu. Evet, bir yıldız! En parlak olanıydı. Bana kalsa, şşşş aramızda, onu seçmezdim. Ben genelde gecenin içine dalıp en görünmeyenin pelerinini kaldırmayı severim. Onun en farklı yıldız olacağına, bana en farklı fikirleri verecek ilham perimi bulacağıma inanırım. Oysa bu gece beni bulan yıldız, tüm bu inandıklarıma zıttı. Buna rağmen ve bu nedenle, beni mutlu etti.
Geçtiğimiz günlerde lazım olmuştu, saf mutluluğu hissettiğim bir anı hatırlamaya çalışıyordum. Mutluluk vardı; ama o kadar da saf değildi. Pek bilmişti bu mutluluklar. Kaçın kurası, pışşıkk mutluluklarıydılar. Oysa ben, en masumunu anımsamaya çalışıyordum. Bulamamıştım. Hiçbir yerde yoktu. Bazı parçalarına bazı yerlerde rastladım ama onlar da bana solgun Ay gibi hissettirdiler. Neden böyleydi? Bilmiyorum, bu benim sorunum değildi. Yine de üzüldüm. Böyle şeylere üzülmem de ne saçma... -aslında bence değil, şşşş.-
Parlak yıldızım, çünkü o beni seçmişti, aradığım hissi bana verdi. Güzel bir müzik, usulca esen rüzgar ve iki yana açtığın kolların sana gecenin, parlak yıldızların, hüzünlü Ay'ın ve hatta uzaktaki Güneş'in büyüsünü getirebiliyormuş. Tabii sen de istersen. Ki... Aslında böyle değil. Tamamı bu değil. Aslında... Bu bir anda olan bir şey. Öylece otururken duyduğun kuş sesleri gibi bir şey. Uzun zamandan sonra ilk kez duyduğun bir kuşun guuuklayışı gibi bir şey. Bu kuşu ararken, onu tepende bulman gibi bir şey. Nasıl olsa gider, diye düşünürken, misafir sayısının ikiye çıkmasının heyecanı gibi bir şey.
Yıldız ışıkları geçmişten gelir. Şimdi düşündüklerin, belki de ileridedir. Bu nedenle bana, adına ümit denilen o gezgin kelimeyi anımsatırlar. Aomame var olsaydı bize, ''ümit olan yerde azap da olur ne de olsa,''(1Q84, Haruki Murakami) derdi. Oysa ben, ona katılmıyorum. Üzgünüm Aomame, sen solgun Ay'ın ortağısın; bense bir süpernovayım.
Ah, uykum geldi! İlginç... Galiba biraz fazla zorlama old-
Neyse!
la revedere (*).
bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.
Hayaletler - Raina Telgemeier, (Desen Yayınları). |
Bol yıldızlı geceler ilham olmaya devam ediyor.. :)
YanıtlaSilEvet :) Aslında hep aynı yerde dönüp duruyorum içerik olarak ama yine de yazması eğlenceli :)
Silgece yolculuğu severim çünkü hep uyurum :) imbat var neyse ki izmirde :)
YanıtlaSil:))
Sil