28 Haziran 2024 Cuma

İnsan Olmak (Engin Geçtan) | Kitap Yorumu

Yazar: Engin Geçtan, Yayınevi: Metis Yayınları

Kitap; Birey ve Toplum, Ana-Baba ve Çocuk, İnsanlardan Korkmak, Öfke ve Düşmanlık, Değersizlik Duygusu, Kaygı, Sorumluluktan Kaçış, Yalnızlık, Ortakyaşam İlişkisi, Nevrotik Kısırdöngü, Yaşam ve Ölüm, Kendini Yaşamak, Epilog olmak üzere önsöz haricinde toplam on üç bölümden oluşuyor. Her bölümde yazar, o konu başlığının ifade ettiği doğrultuda temel bilgiler vermiş ve bunu yaparken de aslında herkesin anlayabileceği bir dil kullanmış ve yer yer örnekler üzerinden ilerlemiş.

Bu kitabı okumayı uzun zamandır istiyordum. Nitekim, kendisi de sessiz sedasız sığıştığı kitaplığımda onu okumamı bekliyordu. Buna karşın kitaba başlarken büyük beklentilerim, kendimi yeniden keşfetme planlarım yoktu ancak belki yeni bakış açıları edinmeyi, belki bakış açımı genişletmeyi; hatta belki daha dürüst bir pencereden bazı konuları değerlendirmeyi umuyordum. Kitap bana umduğum tüm bu durumları sağladı. Kitapta psikoloji bilimiyle ilgili bilgiler yer almakla birlikte dediğim gibi sade bir dili var. Yazar da bir psikiyatrist zaten. Ancak terimlere boğulmuş bir anlatım yerine daha anlaşılır ve akıcı bir dil kullanması, bir okur olarak benim kitabı okurken sohbet ediyormuş veya bir seminerde yazarı dinliyormuş gibi hissetmemi sağladı.

Yazar bu kitabı bir okurunun ricasıyla kaleme almış. 1982 yılı başlangıcında üniversitede görev yaparken kendisini birisinin beklediğini öğrenmiş. Bu kişi yazardan herkesin anlayabileceği bir anlatımla bilgilerini paylaşmasını rica etmiş. Bu olayın üstünden biraz zaman geçtikten sonra tatildeyken yazarın da içinde böyle bir kitap yazma isteği iyice yer etmiş ve işte bugün de hala oldukça popüler olan İnsan Olmak isimli bu kitabı yazmaya başlamış. Yazar kitabın Önsöz kısmında kitabı kaleme alma hikayesini anlatıyor.

Kitabın Epilog kısmında ise yazar, kitabı yazarken yararlandığı psikoloji ekollerinden ve başlıca isimlerden bahsediyor. Kitapta, bana kalırsa, buram buram Freud etkisi hissedilmekle birlikte; yazar, Freud'un yanı sıra, Alfred Adler, Carl Gustav Jung ve Erich Fromm'un düşüncelerinden de yararlandığını dile getirmiş. Kitapta genel olarak bilinçaltı, başta aile olmak üzere yakın çevre ve kişinin yetiştiriliş biçimi, toplum gibi etmenlerin insanın kendine, diğer insanlara ve dünyaya bakışını nasıl etkileyebileceği ve bu bakışın nasıl davranışlara dönüşebileceği anlatılıyor.

Benim beğendiğim ve özellikle de bazı alt başlıklarda bakış açısı kazandığım bir kitap oldu.

Hoşça ve kitaplarla kalın.



ALINTILAR

''...insan, kendisine karşıt düşen davranışlarını nasıl geliştirdiğini göremedikçe, özgür olabilmek için neyi aşması gerektiğini de bilemez.'' (Sayfa 14 - Önsöz)


''...değişme, "neden" öyle davrandığımızı görebilmekten çok, o davranışı "nasıl" yaptığımızı anında fark edip, aradaki yaşantımızı anlamaya çalışarak gerçekleştirilebilir.'' (Sayfa 14 - Önsöz)


''Bazen anne ya da baba kendisine ilişkin bilinçdışı değersizlik duygularını çocuğuna yansıtabilir ve çocuğun kişiliğinde hoşlanmadığı kendisini görür.'' (Sayfa 39 - Anne-Baba ve Çocuk)


''Fizikteki birleşik kaplar yasası psikolojide de geçerlidir. Bir yönden yapılan baskı bir başka yönde boşalıma neden olur.'' (Sayfa 41 - Ana-Baba ve Çocuk)


''Üstelik ana-babalarına öfkelerini sürdüren insanlar onlara karşı duydukları korkuyu da sürdürürler.'' (Sayfa 50 - Ana-Baba ve Çocuk)


''Ana-babalar bizleri ayrı birer varlık olarak görmemiş olabilir, ama biz de onları kendimizinkinden ayrı dünyaları olan varlıklar olarak görmediğimiz sürece gerçek anlamda yetişkinliğe ulaşmış sayılamayız.'' (Sayfa 50 - Ana-Baba ve Çocuk)


''Bir insanın olumsuz duygularını sürekli olarak bilincinden uzak tutma çabaları, olumsuz duyguların yanı sıra, yapıcı ve yaratıcı eğilimlerinin de kapalı tutulmasına neden olur.'' (Sayfa 55 - İnsanlardan Korkmak)


''...onlar gerçek bizi değil, gösterdiğimiz yanlarımızı kabul ederler. Sonunda, kabul edilen gerçek benliğimiz olmadığından, kendimizi de kabul edilmiş hissedemeyiz.'' (Sayfa 56 - İnsanlardan Korkmak)


''...bir insana değer vermek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmak ve onu olduğu gibi benimseyebilmektir.'' (Sayfa 77 - Değersizlik Duygusu)


''Değersizlik duyguları yaşayan biri için diğer insanlar ya kendinden üstündür ya da aşağı; eşiti yoktur.'' (Sayfa 77 - Değersizlik Duygusu)


''Kusurlu bir yanımızla yüzleşip bunu kabul edebilirsek, bu yanımızın bir süre sonra ortadan kalkma olasılığı da artar.'' (Sayfa 85 - Değersizlik Duygusu)


''İnsan bir zaman tüketicisidir. Üstelik bize ayrılan bu zaman oldukça sınırlıdır da. Ama yine de çoğumuz yapmak istediklerimizi sonsuza dek zamanımız varmışçasına erteleriz. Yaşamımız boyunca yitirdiğimiz bazı şeyleri yeniden elde edebilir ya da yerine başka şeyler koyabiliriz. Ama tükettiğimiz zamanı asla!'' (Sayfa 107 - Sorumluluktan Kaçış)


''...bir insanın kendi benliğini ne ölçüde diğer insanların görüşlerine göre değerlendirdiği, o insanın yalnız kaldığı zaman yaşayacağı korkunun oranını belirleyen en önemli etmenlerden biridir.'' (Sayfa 111 - Yalnızlık)


''Gerçek anlamda ilişki, sorumluluğu içerir. Başka bir deyişle, bir diğer insanın gerçeklerini anlamayı çalışmayı ve bu doğrultuda davranmayı gerektirir. Üstelik bununla da sınırlanmaz ve ilişkiye bir şeyler katmayı ve ilişki sürecini geliştirmeyi de içerir. Buna karşılık narsisist kişi, diğer insanları ancak kendi ihtiyaçları için arar. Verse de, karşılığında bir şeyler almak için verir.'' (Sayfa 115 - Yalnızlık)


''Herkes kendi benliğinin ulaştığı olgunluk derecesine eşit olgunlukta birini bulur. Gerçi bazen görünürde kişilerden biri çocuksu ve ilkel davranışlarda bulunurken diğeri sağduyuyu temsil eder, ama sağduyuyu temsil eden kişi aslında kendi içindeki çocuğa yabancılaşmıştır ve onu karşısındaki insanda sever. Bir başka deyişle, aslında kendini sever.'' (Sayfa 123 - Ortakyaşam İlişkisi)


''Kendini gerçekleştirme, kendini yaşamayı göze alabilecek yürekliliği gösterebilmeyi ve kısırdöngülerden özgürleşebilmeyi tanımlar.'' (Sayfa 152 - Nevrotik Kısırdöngü)



9 yorum:

  1. Kitabı çok görüyorum fakat okumadım. Farklı konulara değinilmesi güzelmiş. Farkındalığı artıracak bir kitaba benziyor. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet öyleydi bence. Hatta kitabı okurken kendi haklı olduğumu düşündüğüm veya evet tamam haklı olsam bile :) tutunduğum konuları düşündüm. Bence insanda yeni pencereler açabilecek bir kitap.

      Sil
  2. severek okuduğum kitaplardan ivet :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet hem içeriği dolu hem de akıcıydı. :)

      Sil
  3. bir insanın kendi benliğini ne ölçüde diğer insanların görüşlerine göre değerlendirdiği, o insanın yalnız kaldığı zaman yaşayacağı korkunun oranını belirleyen en önemli etmenlerden biridir.'' (Sayfa 111 - Yalnızlık) Vay vay vay :) Bu baya enteresan geldi bana :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, üstünde düşünmeye değer bence de. :)

      Sil
  4. Alıntılar hoşuma gitti. Farkındalık sağlayan kitapları seviyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eski tarihli bir kitap olmasına rağmen güncel içeriğe sahip olması da ilgimi çeken bir detaydı. Aslında bildiğim şeylermiş gibi gelmişti başta ama bazı kilit cümleler vardı ki, bende bazı ''aydınlanmaları'' sağladı. :)

      Sil
  5. Ben de uzun zamandır okumak istiyordum, şimdiye kısmetmiş. :)

    YanıtlaSil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.