11 Temmuz 2023 Salı

Yazılı Radyocu? Aman! Yazan Radyocu.

Kahvenin sıcaklığıyla birlikte ağzımda çikolata eritmeyi çok severim. Öyle anlarda kırk yıllık çikolata çaklıt olur benim için. Bilmiyorum, öyle mutlu olurum olurum olurum ki, bir anda çaklıtlı kahveli bakarım etrafa. Güzel güzel güzel. Özellikle de akşamları bu çok güzel olur. Hep çok güzel olur ama akşamları... Ah Eros muydu o? Vuruldum!

Yaz akşamları güzeldir, yaz geceleri bunaltıcı. Bu yüzden en çok eylül postlu yaz gecelerini severim. Şimdilerde hava biraz esiyor gibi, aman tahtalara vuralım. Nihayet serinlik! Bu da bana o çok sevdiğim tatlı eylül akşamlarını ve gecelerini ve akşamla gecenin iç içe geçtiği o mükemmel saatleri anımsattı. Evet, bak, öyle mükemmel bir zaman dilimi var gerçekten. Ne akşamdır, ne gece. Aslında geceye daha yakındır ama yarısı da değildir, o yüzden saylanmaz. Hem benim için gece, saat üç falan oluyor. Galiba normalde saat üç sabaha yakın saylanmalı ama ne yapalım yani. Birkaç saat için birbirimizi kırmayalım. İşte! Ne diyorduk, o mükemmel zaman dilimleri... O zamanlarda çaklıtlı kahveler başka güzeldir. Lütfen diyetteyim deme! Küçük çaklıttan bir şey olmaz, sanırım? Ya da sanmam. Zaten kimin umurunda? :)

Böyle mükemmel saatlerde çaklıtlı kahvemle veya kahveli çaklıtımla burada adeta bir radyocu gibi yayınlar yaparım. Evet, radyocu! Ben liseye giderken kitap gruplarından tanıdığım biri vardı. Her hafta internette bir uygulamadan yayın açardı. Radyo yayını. O zamanlar buna çok özenirdim. Keşke ben de o uygulamayı bir deneseydim. Paralıydı da mı vazgeçtim acaba? Zira böyle şeyleri oldum olası severim ve sevdiğim şeylerde sosyal anksiyetem höst geri durur. O yüzden sebep utangaçlık olamaz.

Zaten küçüklüğümden beri böyle mesleklere ilgim vardı. Böyle meslekler? Ah, şu genellemeler. Radyoculuk işte. Böyle bıdı bıdı anlatayım bir şeyler, konuklarımla belki? Sonra ardından müzik. Daha güzel iş mi olurmuş? Keşke radyo devri kapanmasaydı. Sanırım o da başka bir şeylere evrildi. Podcast? Ama ben onu demiyorum. Daha interaktif bir yayını kastediyorum. Aslında benden radyocu olur muydu emin değilim. Keşke vaktiyle bir deneseydim. :) Kendi sınırlı çevremle canımmm.

İşte! Blog yazarken de radyocu gibi hissediyorum kendimi. Yazılı radyocu? Aman! Yazan radyocu. Bu çok eğlenceli. Özellikle de akşamlar tatlı eylül akşamlarını anımsatıyorsa. Hafif, serin ve bu nedenle de çaklıtlı bir rüzgar. Yanında sessizlik. Yanında ben ve sen ve kelimeler... Ve müzik? İşte mükemmel bir akşam. Ha temmuz, ha ağustos; ne fark eder? Önümüz de eylül olur. Önemli olan o tatlı histen başka hiçbir şey değil zaten sanırım.

Peki sen? Evet sen! :)

Yayınıma hoş geldin. 

Şimdi de işte hoşça git.

Ve hoşça kal.

Sevgili okuurrr!

:)


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsin.




14 yorum:

  1. Yazılı radyocu tanımı çok hoşmuş:) kendi adıma dinlemektense okumayı tercih ederim, bana çok uydu. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de okumayı daha çok seviyorum açıkçası :) Teşekkür ederim ziyaretiniz için, sevgiler. :)

      Sil
  2. Yazıyı, elbette tanımlamanı çok sevdim. Radyo ve radyoculuk candır diyenlerdenim, lakin yazıdaki üslup muhteşemdi. Okudum mu dinledim mi pek ayırt edemedim...

    iyi ki de edemedim,

    dedim, sonunda:)

    YanıtlaSil
  3. Bence radyo işini de başarırsınız. Benim sesim kötü olduğu için konuşmayı bile sevmeyen biriyim. Sevdiği şeylerle uğraşmak iyi geliyor insana. İnşallah her şey gönlünüzce olur. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım bunun için uygun dönemeci kaçırdım. Çünkü artık pek isteğe sahip olduğumu söyleyemem. Kaldı ki uzaktan göründüğü kadar kolay olmasa gerek ama zaten benim kastettiğim çok kendi çapımda bir şeydi. Bu arada yazımda bahsettiğim kişi de bilgisayar üzerinden yayın yapardı, internetle. Yani radyo derken, o mantık anlamında demek istedim. Yoksa sahici radyo yayını değil. :) Ama o havayı verirdi ve güzeldi. O yayınlardan keyif aldığımı hatırlıyorum.
      Teşekkür ederim bu güzel yorum için de. :)

      Sil
    2. Ayy bir an başkasının yazısı sanıp çoğul konuşmuşum, o sırada başım çok ağrıyordu, dikkatimden kaçmış. 😅 Kendi çapında bir şeyler denemek de güzel bence, keyifli olurdu. :))

      Sil
    3. Ben de bir garipsemedim değil :) Olsun olur öyle :)

      Sil
  4. hihi son zamanlardaki en hoş yazın buydu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler teşekkürler :) Yazarken ayrıca bir keyifliydim ondan herhalde :)

      Sil
  5. Hala o arkadaşın kullandığı radyo yayınları var biliyorum. Bu arada podcast yapmalısın. Müzik otomatik ekleniyor konuşmanın yanına. Bıcır bıcır anlatmanı dinlemek isterim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uygulama neydi hatırlamıyorum ama radyo olayına benzerdi ve güzeldi. O zaman ben de yapsaydım alışırdım sanırım. Şimdi yemiyor mu desem ne desem :), içimdeki heves de gitmiş biraz. Hem o ortamı da bulamam. Podcast yayını olan blog yazarları da var aslında. Onlarda dinleyip ilgimi de çekmemiş değildi ama bakalım bakalım :)

      Sil
  6. Radyoculuk çok güzel, ben de çok severim:))) Kardeşimin hayaliydi ama olmadı:(
    Yazılı radyocu tanımı hoşuma gitti:))) Sabahları radyo dinliyorum, seviyorum radyo sohbetlerini, arada çalan şarkıları:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocukken çok özenirdim radyoculuğa. Bilmiyorum, hoş gelirdi bana. Lise döneminde rts okumak istemiştim. Sinemaya da ilgim var diye ama işsiz kalırım diye korkup oralı olmadım. Belki kalırdım ama bari içimde kalmazdı :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.