26 Temmuz 2023 Çarşamba

Küçük Yuvarlak Taşlar (Melisa Kesmez) | Kitap Yorumu

Yazar: Melisa Kesmez, Yayınevi: İletişim Yayınları

Hani bazen, bazı ihtimaller üzerine yaşarız... Bazense, bazı ihtimalleri yaşarız. Her ihtimal beraberinde sorumluluklar getirir şüphesiz. Saptığımız yolda bizi karşılayan hayatın sorumluluğunu.

Kitap; Nergis’in Hikayesi, Elif’in Hikayesi ve Mehmet’in Hikayesi olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Bu üç kişi bir ailenin üyeleri. Nergis anne, Mehmet baba ve Elif çocuk. Önce Nergis başlıyor hikayelerini anlatmaya. Sonra dümeni kendi hikayesine kırıyor. Çok dürüst, kendini anlamış bir kadın Nergis. Oldusuyla bittisiyle, iyisiyle kötüsüyle karşımızda. Normalde toplumun cadı kazanını fokur fokur kaynatacak bir hikayesi var onun. Ama yine de, işte, çırılçıplak karşımızda. Bütün korkularıyla, acabalarıyla, yaptıklarıyla ve belki de en çok da yapmadıklarıyla.

Anne bir çocuğun hayatında en önemli iki isimden birisi. Belki de ilki demeliyiz. Anne sevgisi, sahiden de koşulsuz mudur her zaman için? Peki bu genel kabul, insanın omuzlarına hangi sorumlulukları yükler? Kişi, bu sorumlulukları kaldıramayacağını anladığında ne olur? Belki de kendi hikayesini çocuğuna yükler. Kaçtığı sorumlulukları.

Elif çok küçükken anne ve babası ayrılıyor. Elif annesinden uzakta büyüyor. Uzaklıklar mı daha hızlı büyüyor, yoksa Elif mi bilinmez. Nergis bunu sık sık düşünüyor. Elif mi? Elif’in ağzından olan ikinci bölümde o sadece kendi hikayesini anlatıyor. Kendi karnında büyüyen canlıyla birlikte saptığı yolda karşılaştıklarını.

Mehmet ise hislerini anlatıyor. En çok, hislerini anlatıyor. Hem, bir yerden sonra geriye yalnızca hisler kalıyor. Kendi annesine dönüyor Mehmet de. Gençlik yıllarına dönüyor, baba olmayı hayal ettiği kumsala kadar geçmişe yürüyor. Üç farklı kişi, tek bir aile. Aynı olayı farklı bakış açılarıyla tekrar tekrar okumuyoruz kitapta. Hem zaten günün sonunda tek bir olaydan da ziyade, pek çok olayın toplamı oluşturmaz mı hislerimizi? İşte kitapta da bunu okuyoruz. Karakterlerin saptıkları yolları okuyoruz.

Melisa Kesmez, kalemini çok sevdiğim bir yazar. Bu kitap ondan okuduğum son kitap. Ne ilginçtir ki, onun kitaplarını hep de okumam gerektiği zamanlarda okuyorum. Belki de en çok da bu sevdiriyor onun kelimelerini bana. Bu kitabını da severek okudum. Bu kitabında diğer kitaplarından farklı olarak karakterleri daha derinlikli görme imkanı bulmuştuk okurları olarak. Bunun sebebi de bu kitabında yazarın tek bir öyküyü merkeze alması olmuş.

Kitabın var olan haliyle tam olduğunu düşünüyorum. Çünkü yazar zaten yaşamayı yazıyor. Yaşarken bazen bir şeyler donar. Yaşam akar tabi ama yine de bazen bazı şeyler olduğu yerde kalakalır. Ancak kitapta Gülsüm’ün hikayesinin yer almasını da isterdim. Onu daha yakından tanımak güzel olabilirdi.

Peki siz kitabı okudunuz mu? Okuduysanız neler düşünüyorsunuz? Okumak ister miydiniz?

Hoşça ve kitaplarla kalın.

:)


ALINTILAR

''Gittikçe rengini yitiren dünyaya inat, ne olursa olsun insana güzel şeyler düşündüren ışıklı bir bahar günü gibi geziyordu aramızda.'' (sf: 8)


''Gönülsüz ebeveynlik bir çocuğun başına gelebilecek en fena şeydi.'' (sf: 22)


''Kalbi soğumuş olmalıydı çoktan. Ama üzerine bir daha sevmeyince insan, kalbinin bir yeri tutunup kalıyordu o eski sevgilerin içinde. Artık acıtmıyor ama yine de izi muhakkak duruyordu.'' (sf: 28)


''Düşünsene. Birinin yeryüzünde arayıp arayıp sonunda bulduğu kadınsın. Of, ne cüsseli laf! Şimdi gülesim geliyor. Ne çok konuşuyor insanlar. Ne çok söz var, uçuşup duruyor tepemizde. İnsanlar sadece konuşuyor.'' (sf: 34)


''Yola çıkmıştım ama sanki eve gelmiştim.'' (sf: 37)


''O zaman aç kapını. Kendini, kalbini kemirmekten vazgeç. Öyle tıkalı lavabo gibi oturma. İzin ver, içeri hayat girsin önce. Arkasından gelir güzel güzel misafirlerin. Bir tanesi elbet yatıya da kalır.'' (sf: 38)


''İnsan hiçbir şeyi gereğinden fazla büyütmemeli.'' (sf: 42)


''Normal şeylerin sıkıcı bulunduğu bir devre denk geldik sanırım. Müthiş bir oburluk çağı. Yeni insanın nefsi doymuyor. Sıradanı tükettik. Mutluluk dediğimiz şey sadece anlık. Lunapark treni gibi hızla çıkıp hızla inilen bir yer mutluluk...'' (sf: 63)


''Deniz kocaman, ikimize de yeter, farklı yönlere doğru iki kulaç atıp kolayca kendi denizimize çekilebiliriz.'' (sf: 79)


''Seni çok seviyorum. Seni o kadar seviyorum ki, seni düşünürken içim gökyüzü kadar büyüyor...'' (sf: 83)


''Sevgi ne zarif bir şeydi. Yumuşacık yastıklar seriyordu düşenin altına.'' (sf: 83)



16 yorum:

  1. Benim Melisa Kesmez'le tanışma kitabım, çok geç bir tanışma olduğunu -hiç çekinmeden- yüzüme vuran kitap üstelik:) Kısa bir yazı yazmıştım ve halimi anlatan cümlelerimden bir kaçı şöyleydi:

    "İlk paragrafı daha bitirmeden hüüüpppp diye çekip, andan koparıp, taşımasın mı beni öykülerin içine...

    Bayım bayım bayılmayayım mı ben cümlelerine...

    Bir solukta bitiriyorum, gün ışığına henüz ermeden."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de 2021'de tanışmıştım cümleleriyle ve Bazen Bahar ile birlikte anlatımına aşık olmuştum desem yeridir. Anlattıklarını kendime çok yakın bulduğum ve o sade ama yumuşacık kendine has tarzını çok sevdiğim bir yazar. Keşke daha çok yazsa daha çok okusak. Paylaşımınız için de teşekkür ediyorum. :)

      Sil
  2. Alıntılar iyiymiş, güzel bir inceleme olmuş, fikir sahibi oldum teşekkürler. Yazarı hiç okumadım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim :) Benim kalemini çok sevdiğim bir yazar. Anlattıklarını da kendime yakın buluyorum.

      Sil
  3. Bende severek okumuştum bu kitabı. Benim de altını çizdiklerim burada;
    https://yuregiminiklimi.blogspot.com/2022/09/okudum-202274-kucuk-yuvarlak-seyler.html?sc=1663936517960#c4946205487013292025

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakacağım yazınıza. Altı çizilesi satırları olan bir kitaptı. :)

      Sil
  4. Yazarın kitaplarını senin bloğunda görmüştüm daha önce ama henüz alıp okumadım. Açıkçası çok merak ediyorum:)
    Anne, bir çocuğun hayatındaki en önemli kişi her bakımdan:) Alıntılar çok hoşuma gitti, özellikle ''İnsan hiçbir şeyi gereğinden fazla büyütmemeli.''
    Kesinlikle çok doğru:)
    Emeğine sağlık:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okursanız umarım siz de seversiniz, hatta benim kadar seversiniz. :) Bu kitapta evet, anne kız ilişkisi üzerinde durulmuş. Ama hep alışık olduğumuz o koşulsuz kabul penceresinden değil.
      Teşekkür ederim :)

      Sil
  5. bunu okumadım daha amaa bu yazar benim de gözdelerimden :) yaprak öz, nermin yıldırım, sine ergün, şermin yaşar ile birlikte :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet son dönemin iyi yazarlarından. Sanırım ne yazsa okurum :)

      Sil
  6. Kitabın konusunu beğendim. Ama daha yazarı okumak kısmet olmadı. Gönülsüz ebeveynlik, çok güzel ifade etmiş durumu. Gönülsüz ebeveynlerin çocuklarının hayatları ne kadar da zordur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gönülsüz ebeveynlik durumunun çok da nadir olmadığını düşünüyorum açıkçası. Malesef zor durumlar.
      Yazarın kitaplarını öneriyorum. :)

      Sil
  7. Melisa Kesmez'den hiç okumadım (öykü yazdığı için). Bu kitabını ise hiç bilmiyordum ama konusu güzel görünüyor ve öykü öykü olsa da sanki okuyabilirmişim gibi geldi bakacağım. Elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitabı uzun öykü kategorisine girer sanırım. Diğer kitaplarında kısa kısa pek çok öyküsü yer alıyor. Bu kitabındaysa tek bir öyküye yer vermiş ve tabi böylece daha detaylı işlenmiş kurgu. Ve teşekkürler :)

      Sil
  8. "Uzaklıklar mı daha hızlı büyüyor, yoksa Elif mi bilinmez?" cümlesiyle beni benden aldın. Sadece Nohut Oda kitabını okumuştum yazarın ama dilini sevdiğim için tüm kitaplarını almıştım, öyleyse en kısa zamanda diye niyet ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım siz de seversiniz. Şimdiden iyi okumalar dilerim o halde. Ve teşekkür ederim :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.