25 Ocak 2024 Perşembe

mp3 çalarım.

İlk kez mp3 çalarla tanıştığımda sekiz yaşındaydım. Bir saniye... Yoksa yedi miydim? Emin değilim ama küçüktüm ve ek olarak bir de okula gidiyordum o kesin. Teyzemin bir mp3'ü vardı. Böyle küçücük bir şeydi. Yürüyüş yapacağı zaman yanında götürürdü. Onu ilk gördüğümde ne işe yaradığını bile anlamamıştım. Sonradan elimden bırakamamıştım. 2007-08 yıllarının popüler tüm şarkılarını ondan dinlemişimdir herhalde. Tabii, teyzemden izin alabildiğim ölçüde.

En sevdiğim şeylerden biri de yorganın altına girip bir şeyler dinlemekti. Bunu sonraki yıllarda da çok yaptım. Hem uyumamı kolaylaştırıyordu, hem de bilmiyorum, sanırım hayaller falan kuruyordum. Ne hayali kuruyordum bilemem, o kadar da güçlü bir hafızam yok. Ama en sevdiğim şarkı aklımda: İrem - Hayal Et Sevgilim. Evet, sekiz yaşındayken...

Ortaokula geçtiğimde birikmiş harçlıklarımla kendime bir mp3 almıştım. Benimkisi daha farklı bir modeldi. Oysa teyzemin mp3'ünü daha çok seviyordum diye düşünüyordum. Sanırım o model üretimde artık yoktu. Mesela şimdi benim mp3'ümden de üretilmiyor olma ihtimali çok çok yüksek. :) Zaten artık mp3 mü kaldı değil mi? Ama birkaç yıl öncesine kadar bile arada mp3'ten bir şeyler dinlerdim ben. Sonra ne olduysa şarj olmamaya başladı. Sanırım gerçekten her şeyin bir sonu var...

Ama ne diyordum? Hah, mp3'ümü ilk aldığım zamanlar. O zamanlar yolda bir şeyler dinlemeye yeni yeni başlamıştım. Okulumla evimin arası biraz uzaktı. Yol nasıl geçecekti? Müzikle. Bir sürü müzik keşfettim. Tamam, Türkçe pop güzeldi ama ben de ergenliğe girmiştim. Sadece Lovatic (Demi Lovato hayranlarının kendilerine taktığı isim buydu; eski Lovaticlerden kim kaldı, tey tey tey) olduğum için bile arkadaş edindiğim pek çok zaman yaşamıştım. Ne günlerdi... Gerçekten ne günlermiş beee. :)

Tabii o sıralar sadece Demi Lovatolar, Selena Gomezler, efenim Taylor Swiftler, One Dayrekşınlar yoktu çalma listemde. Şimdi bile çok sevdiğim biricik Alexciğimin şarkıları baş köşedeydi. Evet evet, Rybak olan Alex. Onu ilk ne zaman ve nasıl keşfettim hatırlamıyorum ama keşfettikten sonra her gün ama her gün deli gibi onu dinlerdim. Ama onu yolda pek dinlemiyordum. En sakin anlarımda, belki hayal kurarken dinlerdim. Bu satırları yazarken bile gülümsüyorum. O zamanki küçük İlkay'ı da bu şarkılar çok mutlu etmiş olmalı.

Liseye geçtiğimde genelde dolmuşa binerdim. Dolmuş travmalarım böylece oluştu. Şimdilerde gerek olmadıkça asla dolmuşa binmiyorum. Tüm lise hayatım boyunca dolmuşlara fazlasıyla doldum... Dolmuş deyince de aklıma mp3'üm geliyor bak. O zamanlar mp3'ten müzik dinleme olayı daha ölmemişti aslında ama her nedense mp3'ümü gören insanlar uzun uzun bu cihazı incelerlerdi. Büyükler dahil. Ama beni çocuklar ''bazen'' eğlendirirdi. 

Dolmuşta asla yer bulamadığım için ben de sabah vaktinden önce okula gitmekte karar kılmıştım. Böyle yaptığımda eğer şanslıysam oturuyordum. Çantam hep ağır olurdu. Sanırım ben biraz örnek öğrenciydim. Defterim kitabım hep tam olurdu. Bir de yanımda mutlaka bir okuma kitabı olurdu. O sıralar tam bir kitap manyağıydım. Hem okurdum, hem alırdım. Yetmez, kütüphaneden de okurdum. Bir dakika... Galiba hala biraz öyleymişim. Ama tabi artık param ve koyacak yerim pek olmadığından dolayı okuma kitabı almıyorum. Her neysem, o zaman alırdım. Okul civarında birkaç kitapçı keşfetmiştim. Ne zaman fantastik bir kitap alsam bir güzel nutuk da yerdim. Eğer satıcı abi tatlı biriyse sinirlenmezdim. Ama yok, bana tepeden bakıyorsa, kırk gün kırk gece söylenirdim. Şaka şaka o kadar da değil. Sadece o gün söylenir, sonra da muhtemelen unutup kitabımı okurdum.

Köşede kitap okuyan kız, evet evet, o bendim. Galiba? Konu kitaplar oldu mu alıcılarım harekete geçerdi ve konuşmaya başlardım. Kitap okurken de müzik dinlerdim. mp3'üm lise yıllarımda da sadık dostumdu. Her telden dinlerdim. O sıralar müzik zevki çok iyi olan bir arkadaşım vardı. Onun sayesinde bir sürü güzel müzik keşfetmiştim. Yine de favorim hep... Evet evet bildin bildin! Alexander Rybak parçaları olurdu. Neden böyleydi? Çünkü bu parçaların beni mutlu ettiğini daha önceden keşfetmiştim ve Alex'in tüm şarkılarını sonrasında yaşadığım her güzel an ve hisse armağan etmeye karar verdim. Mutlu olduğum zamanlara.

Şimdi, tam da az evvel, ondan bir şarkı dinledim. Vaktiyle en sevdiğim şarkısı buydu. Gerçekten dinlemelere doyamazdım. Öbür bloğumdayken sana da dinlettiğime eminim. Belki içinizden hatırlayanınız çıkacaktır. Bu parçayı dinlediğimde sanki kalbim daha canlı atıyor. Otomatik olarak gülümsüyorum. Çünkü bu şarkı bana mutluluğu hatırlatıyor. Saf, katıksız, tek bir leke, tek bir toz, tek bir karartısı olmayan hislerimi. Onu, bu parçayı, hatırladığımda bile hep gülümseyesim geliyor. Onu hatırladığımda dudaklarım benden habersiz gülümsüyor, muş. Şimdi bu parçayı dinleyip eşlik ederken fark ettim.

Senin için de böyle şarkılar var mı?


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsin.





18 yorum:

  1. Eurovision da keman çalıp meşhur olan çocuk değil mi o :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet o. Hoplayıp zıplayıp uçan kemancı :)

      Sil
  2. tey tey tey ne şirin anlatmışsın rybak ivit avrupanın gökleri :) taylor yaa çok severim onu :) dolmuşa çok doldun yani :) hayal perez :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Taylor ben ergenken de vardı ve popülerdi, şimdi de var ve popüler. :) Kardeşim çok sever onu. Ben de arada dinliyorum.

      Sil
  3. oytunla hayat ın son yazılarından ikisinde melisa kesmez vaar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamam mutlaka bakacağım canım yazarım varsa :)

      Sil
  4. Yaaa çok iyiiiiiii.
    Ne tatlı bir yazı bu böyle evet mp3 ve evet Alexander Rybak <3
    Çok merak ettim seninki ve teyzeninki nasıldı. Ama ben lisedeyken ucuz ve minik mp3ler vardı. Şundan:
    https://www.google.com/search?https://productimages.hepsiburada.net/s/7/375-375/8881392222258.jpg
    Bundan kaç tane eskittim be ne günlerdi. Ben hem okul vs.de hem de ailecek çalıştığımız tekstil atölyesinde dinlerdim. Atölyedeki bir zorunluluk olurdu ve çok makbule geçerdi. O zamanlar keypopçuyduk o yüzden Batılılarla çok işim olmadı.
    Alex'i üniersitede tanıdım. Europian Skies da benim ve sonraları tanıştığım bir Avrupalı arkadaşımın şarkımız olarak seçtiğimiz parçasıydı, ona ben tanıtmıştım :)
    Mutluluk getiren bir gün oldu. Linke tıklarken hangi şarkı çıkacak acaba heyecanı ve tatmin güzeldi.
    Tesekkürler bu güzel hisler için :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederimm, yazarken ben de stres attım vallahi :) Link açılmadı ama teyzeminki de miniklerdendi. :) Benimki daha ince uzun.
      Ben nasıl tanıdım Alex'i hatırlamıyorum ama şimdi de hatırladığım bir canlı bir performansı vardı (youtube'da hala var mı bakınıyım :). Orada Europe's Skies ile Fairytale'i bir arada söylüyordu. Fairytale'i biliyordum ama böyle uçan kaçan peri gibi birinin söylediğini bilmiyordum, resmen aşık olmuştum :) O sıralar herkes (ergenler) ya Justin Bieber'a aşıklardı, ya da One Direction'dan birine. Veya işte K-pop sanırım. Ama ben Alex'e vuruldum. Sesi beni rahatlatıyordu. Tabi büyüdük ettik, geçti bunlar :)) ama sesi hala beni çok rahatlatır.
      Anınız da çok tatlıymış. Biriyle ortak şarkınızın olması hoş :)
      Müziğin böyle sürprizli hissettirmesine de sevindim. Aslında tam da bu hissi verebilmek için yazılarımın sonuna isim vermeden şarkı bırakıyorum hep. :)
      Rica ederiimm, yazımın iyi hissettirmesine sevindim <3

      Sil
  5. Mp3 çalarlar öncesinde benim çocukluğumda kaset çalarlar vardı :) İnsanların birbirine karışık kasetler yaptığı dönemler ah ne saf ne güzel günlerdi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten güzelmiş. Şimdi her şey kolay, pratik, hızlı ve elinin altında. Oysa bazen uzakta olması, senden bir şeylerin karşıya, karşıdan bir şeylerin sana emekle ulaşması daha manidar gibi geliyor bana. Emek verdiğin şeyler aklına kazınır çünkü.

      Sil
  6. Selamlar!
    Sizi deeptone’un paylaşımından görüp geldim, iyiki de gelmişim! 🤩
    Yazınız çok tatlı ama kendimi biraz ihtiyar hissettirmedi desem yalan olur zira sizin 7-8 yaşlarınız benim lise dönemlerime denk gelmiş gibi gözüküyor 😅
    Öyle içimi kıpır kıpır eden bir şarkı değil ama anlamı derin ne zaman olsa dinlerim dediğim 1-2 şarkı var benim için de.
    Sevgiler
    MyReal

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederimm, hoş geldiniz. :)
      Benim de öyle, yani böyle birkaç şarkım var. Bu yazımda bahsettiğim şarkım pozitif hislerime karşılık geliyor diyebilirim. Belki diğer bazı şarkılarımdan da başka yazılarımda bahsedebilirim, evet evet böyle yapayım. :)
      Yorumunuz ve ziyaretiniz için teşekkür ederim.
      Sevgiler, selamlar.

      Sil
    2. Hoş buldum :)
      Yeni yazılar, yeni şarkılar güzel fikir bence :)

      Sil
    3. Değil mi, bence de. Bu fikri sevdim. Yorumunuzla bana ilham verdiğiniz için teşekkür ederim. :)

      Sil
  7. Sen mp3, Rybak, lise, kitap, kütüphane.. dedikçe benim de kafamda James Blunt ın Goodbye My Lover çalmaya başladı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hemeeen gidip dinleyim. Öneri için teşekkürler. En sevdiğim şeylerden biri de böyle yorumlarda minik bir hatıra ve öneri zinciri oluşturulmasıdır. :)

      Sil
  8. MP3 Çalarlar ne güzeldi😊 Çok severdim ben de. İlk önce kardeşime alınmıştı, o müziği çok sever, birçok şarkıyı girişinden tanır bilir. Bana da sonra alınmıştı, böyle şeker pembesi, ufacık bir şeydi. Kulaklığı takıp müziği dinlemeye başlayınca çok mutlu olurdum😊 Şimdi yazını okuyunca o eski günlere doğru bir yolculuk yaptım😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yazı ve gelen yorumlardan sonra yeniden mp3'ümü açıp bir şeyler dinledim. Şarjı çok çok azdı. Usb şeklinde şarj oluyor. Hala çalışıyordu ama bakalım şarj da olacak mı dedim. Hem zaten bir ayağı çukurda olan bilgisayarımı iyice kastı, hem de mp3 ısındı. Ben de vazgeçtim. :( Neden böyle oldu ki... Yine de birkaç parça dinledim. ^-^

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.