Sevgili Kuşlar Sevgili Kuşlar.

Kıytırıktan bir hazır neskafenin bile daha lezzetli hissedilmesi için uygun bir sıcaklığa sahipken içilmesi gerekiyor. Benim midem, yemek borum, gırtlağım, yutağım falan alüminyum folyoyla kaplı olduğundan sanırım, sıcak içecekleri bile hemencecik içebilirim. Tabii ağıza çarem yoktur, o ayrı... İçeceğimi terk edip ayrılmam gereken zamanlarda aklımda kalacağına içimde kalsın diyerek böyle böyle çok da sağlıklı olmayan yollara başvurmuş, hüp diye içeceğimle kavuşmuşluğum da çoktur. Bugün de kahve içerken bunu düşündüm, yani uygun sıcaklıkta olduğunu. Lezzeti buradan geliyor.

Uygun anları yakalamak genel olarak önemli. Bazen tam da zamanında bir ortamda bulunursun ve tam da o zaman orada bulunduğum için güzel bir şeylerle karşılaşırsın. Hayatının aşkı? İyi bir dost? Garip bir hayat dersi? Kazadan kurtulma? Ah hayır, kötü olayları zaten pas geçelim, bu tatlı bir yazı olmalı. Alelade bir şeylerden bahsediyorum zaten. Mesela bir kuş çifti görmek gibi!

Bu sabah kahvaltı ederken gözüm kahvaltı eden, veya sadece etrafı da izliyor olabilirlerdi bilmiyorum, bir kuş çiftine takıldı. Evet evet çiftlerdi biliyorum. Anne-kız. Baba-oğul. Anne-oğul. Baba-kız. İkiz kardeşler? Ah hayır onlar bence tatlı bir çiftti sadece. İkisi de hemen hemen aynıydı. Sevimli, şapşal bakışlarla etrafı izliyorlardı; ve birbirlerini. Aşık bir çift olduklarını da buradan çıkardım.

Acaba kuşlar aralarında ne konuşurlar? Önceden iki balığımız vardı. Onlar aralarında ne konuşurlardı onu da merak ederdim. Çocukluğumdan beri böyle gereksiz ve ilgiiinnçç şeyler en merak ettiğim şeyler olmuştur. Neden bilmem. Ama bence iki kuşun diyaloğunu dinlemek pek çok başka diyaloğu dinlemekten daha zevkli olabilirdi. Hatta elimde olsa onlarla röportaj bile yapardım. ''Sevgili kuşlar, sevgili kuşlar; söyleyin bana nereleri gezdiniz gördünüz? En ilginç yer neresiydi? Uçmak nasıl bir his? Böyle tepelere çıkıp çıkıp çıkıp böyle bir anda böyle böyle böyle kendinizi aşağı bıraktığınızda nasıl hissediyorsunuz? Size de biz insanlar ilgi çekici geliyor muyuz, en azından bize kuşbakışı bakarken?..''

Böyle röportajlar yapardım kuşlarla. O kuş çifti de belki nazikçe cevap verirlerdi sorularıma. Benim hayal gücünden yoksun sorularıma karşın, onlar bana sorular sorsalar eminim çok daha nokta atışı, çok daha mühim konulara değinirler; beni belki utandırırlar, belki kem küm ettirirlerdi. İnsanların eylemlerini açıklamak için uygun sözcükleri bulmak zor olurdu gibime gelmekte zira. Ve keza, zor olduğu kadar saçma da bir diyalog olurdu. Mesela bir kuş postası olsa ve içinde insanlarla ilgili bir röportaj olsa ve ben bir kuş olsam o gazetede yazanları okumak ilgimi çekmezdi, sanırım?

Bugün hava biraz daha serin gibi. Bu yüzden mutluyum.

Sen nasılsın?

:)

bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsin.