12 Temmuz 2023 Çarşamba

Ev Yapımı Meyve Suyu

Ev yapımı meyve suyu içmek insanı durduruyor. Bir anlığına duruyorsun ve işte tam da o anda meyve suyuna bakıyorsun ve hop, anneannenin evindesin. Yine bir çocuk olmuşsun, anneannene gitmişsin ve mutfakta meyve suyu içiyorsun. Aslında anneannene gitmek için bu seremoniye de ihtiyacın yok, hayırlı bir torun olmak yeterli. Hem zaten anneannenin evinde hep aynı yaştasın. Bir yaşın yok. Sadece sensin, bitti. Hep iyisin, bitti. Çünkü düşünmezsin. Çünkü orası anneannenin evi ve anneannenin meyve suyusu. Bu kadar. Bitti.

Ev yapımı meyve suları, satılan meyve sularına göre daha yoğun oluyor. Sanırım bu yüzden düşüncelerim bu meyve suyunu içerken bazen, eğer aylak aylak dolanıyorlarsa da şayet, bu meyve suyunun tadına dönüşüp bir araya geliyor geliyor geliyor ve bana böyle nostaljik hissettiriyorlar. İlk anda mutsuz oluyorum. Hayır, bu yüzden mutsuz olmuyorum; zaten mutsuzmuşum, ondan, işte onu fark ediyorum. Sonra bu mutsuzluk parçalarına ayrılıyor ayrılıyor ayrılıyor ve hüzün eklerine dönüşüyor. İyi ki Türkçe sondan eklemeli bir dil. Onlarca yeni sözcük oluşturabiliriz! Hüzün hissi de işte böyle parçalanıyor ve bu parçalar başka başka şekillerde bir araya gelip başka başka hisleri oluşturuyorlar. Sonra daha iyi hissediyorum. Belki de serin meyve suyu nedeniyle böyle oluyor. Soğuk değil hayır, serin; doğru okudun. Çünkü serin hissettiriyor bu meyve suyu, soğuk değil ki? Serinliyorum. Hem dışım, hem içimden. İyi oluyor.

Bazen evde meyve suyu olmayabilir tabi. O zaman ne yapmalı? Kara kola, sarı kola, limonatte? Sütlü dondurma, sütlü muhallebi, süt dolu bardak? Ya da başka içecek çeşitleri? Su? Ah hayır. Onlar çok derinleri serinletmiyor. Gerçi suyun şifa olmayacağı şey yok ama... Maksimum yemek borusundan geçiyor yolu. Onun yan tarafında bir yerde çarpan bir şey var hani. Ya o nasıl serinleyecek? İçecekle mi?

Onu serinletmek için eğlenceli bir şeyler yapılabilir. Komik şeyler. Komik yazılar yazılabilir. Komik müzikler dinlenebilir. Komik videolar, filmler, diziler izlenebilir. Veya biriyle konuşulabilir.

Bir keresinde iç dünyamdaki sıcaklığın kaç derece olduğunu bile ölçemediğim bir günde birisi bana ''nasılsın'' diye sormuştu. Kel alaka biri yalnız. Pat diye karşılaşmıştık ve her normal insanın yapacağı gibi bana nasılsın demişti. O an içim serinlemişti hatırlıyorum da. İyiyim demiştim. O ana kadar aslında hiç iyi değildim. Ama o sıradan, hiçbir önemi olmayan, lafın gelişi sorulan o soruyla birlikte daha iyi olduğumu fark etmiştim. Cevap mıydı bu olumlu etkiyi veren, soru mu? Merak ediyorum.

Sanırım hayatın akışında soruların da cevapların da; kalbe ulaşan serinliklerin de aslında çok önemi yok. Serin meyve suları sadece yemek borumuzdan serin serin geçse yeter. Yine de kendimi buna alıştıramıyorum. Bu yüzden de bazen sadece mızıldanıyorum.


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsin.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.