5 Temmuz 2023 Çarşamba

Otuz Milyon Kelime - Çocuğunuzun Beynini Geliştirin (Dana Suskind) | Kitap Yorumu

Yazar: Dana Suskind, Çevirmen: Barış Satılmış,
Yayınevi: Buzdağı Yayınevi

Kitabın yazarı olan Dana Suskind işitme kaybı ve koklear implantasyonu ile ilgili çalışmalarda bulunan bir doktor. Benzer hastalık geçmişine sahip olmalarına karşın, koklear implantasyon işleminden farklı sonuçlar alan çocukların neden aynı oranda işitme becerisi kazanamadıklarını sorgulamakla başlayan araştırmaları onu sosyal bilimler alanına getirerek, ebeveynlerin bebeklerinin\ çocuklarının yanında kullandıkları dilin nitelik ve niceliğinin dil ve beyin gelişimine etkilerini araştırmasını sağlamıştır. 

Kitapta dil gelişimi için 0-3 yaşın önemine vurgu yapılmış. Aynı şekilde dil gibi pek çok beceri kazanımı için 0-3 yaşın önemi ortaya konmuştur. Dil, düşünce üretmek için kullanılan bir nevi yakıttır. Bu nedenle de ebeveynlerin çocuklarıyla iletişim kurması, kurdukları iletişimde takındıkları tavır; çocuğun hem beyin gelişimi, hem de duygusal olarak ihtiyaçlarının karşılanması açısından önem taşımaktadır. Kitapta, beyin ve dil gelişimi ile ilgili yapılan çeşitli çalışmalar kaynak gösterilerek dilin beyin gelişimine etkisi anlatılmıştır.

Otuz Milyon Kelime, Hart ve Risley isimli iki bilim insanının yürüttüğü bir çalışmanın sonuçlarından ismini almaktadır. Bu çalışmada farklı sosyoekonomik düzeydeki ailelerin, çocuklarıyla olan iletişimi üç yıl boyunca belli sürelerce kayıt altına alınıp incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre sosyoekonomik düzeyi daha yüksek olan ailelerin çocuklarıyla daha fazla konuştuğu ve bu konuşmaların içeriğinin çocuğa yönelik pozitif tutum taşıdığı belirlenmiş. Daha düşük sosyoekonomik düzeydeki ailelerin ise çocuklarıyla daha az konuşmakta oldukları ve bu konuşma içeriklerinin emir ve yasak içerikli ifadeleri daha fazla barındırdığı gözlenmiş. Üç yıllık araştırmanın sonunda yüksek ve düşük sosyoekonomik düzeylerdeki bu ailelerin konuştukları toplam kelime sayıları arasındaki farkın otuz milyon olduğu sonucuna ulaşılmış.

Peki çocuklarla daha fazla konuşmak ne sağlıyor? Bebeklik ve erken çocukluk döneminde aileleriyle iletişimlerinin nitelik ve niceliği yüksek oranda olan çocukların ileriki yıllarda akademik başarılarının daha yüksek ve öz düzenlemelerinin daha gelişmiş olduğu saptanmış.

Dil, beyin gelişimi için çok önemli bir araç. Kitabın yazarı olan cerrahın dil üzerine çalışmalar yapmaya yönelme sebebi de aslında temelde bu olmuş. Çünkü bir kişi sesleri duyma yetisini cihazlarla kazansa bile duyduklarını anlamlandıramazsa; bu, istenen sonuca ulaştırmamaktadır. Bu kitapta Dr. Dana Suskind kelimelerin çocuğun beyin gelişimi üzerindeki etkisine vurgu yaparak ebeveynlerin bu konuda bilinçlenmesini amaçlamaktadır.

Kitap, özellikle de ebeveyn ve eğitimciler için farklı bakış açısı katabilecek bir içeriğe sahip. Tabii ayrıca ilgisini çekenlere de öneriyorum.

Hoşça ve kitaplarla kalın.

:)


ALINTILAR

''Ebeveynlerin çocuklarıyla konuşması belki de dünyamızdaki en değerli kaynaktır. Dil, kültür, kelimelerdeki nüanslar ya da sosyoekonomik statüler fark etmeksizin dil, beynin optimum potansiyeline ulaşmasına yardımcı olur. Aynı şekilde dilin eksikliği beyin gelişiminin en büyük düşmanıdır.'' (sf: 13)


''Dil öğrenimi için gerekli olan nöroplastisite tüm yaşlarda bir dereceye kadar gerçekleşir ancak doğumdan 3-4  yaşa kadar genç beynin ayrılmaz bir parçasıdır.'' (sf: 18)


Dil bakımından zengin bir çevre ''oksijen gibidir. Ondan yeterince alamayan bir insanı görene kadar değerini anlamazsınız.'' - Nim Tottenham (sf: 26)


''Duyduğumuz kelimeler, kaç tane kelime duyduğumuz ve bunların nasıl söylendiği, beyin gelişiminde belirleyici faktörlerdir.'' (sf: 48)


''Üç tür yalan vardır: Yalanlar, kuyruklu yalanlar ve istatistikler.'' -Mark Twain (sf: 51)


''Birisi size tekrar ve tekrar ne kadar değersiz olduğunuzu söylerse ve bu kişi özellikle de inanmanız beklenen biriyse kendinizi ne kadar değerli hissedebilirsiniz ki? Shayne Evans, çocukların bunu yalnızca ebeveynlerinden değil; okul yönetiminden, öğretmenlerden ve toplumdan duyduklarını söylüyor.'' (sf: 58)


''Tek bir sözcüğün anlamını bulmaya odaklanmanız gerektiğinde takip eden diğer tüm sözcükler kaybolur.'' (sf: 61)


''Biyolojinin size verdiği bir beyindir. Yaşam onu akla dönüştürür.'' - Jeffrey Eugenides, Middlesex (sf: 63)


''Sonuç olarak sözcük miktarı elbette önemlidir ama yalnızca ebeveyn tarafından sağlanan sevgi dolu ve geliştiren bir ilişkinin parçası olarak önemlidir. Birçok kelime söylenebilir fakat bu kelimelerin beyindeki olumlu etkileri, çocuğun ihtiyacına ne derece yanıt verdiklerine ve ne kadar içtenlikle söylendiklerine bağlıdır.'' (sf: 67)


''Her birimiz potansiyel olarak yüz milyar nöron ile doğarız. Bu, ciddi bir potansiyeldir. Fakat ne yazık ki kritik sinirsel bağlantılar olmadan bu yüz milyar sinir bir anlam ifade etmez ve bağlantı telleri olmayan bağımsız telefon direklerine benzerler. Öte yandan bu nöronlar birbirine uygun bir şekilde bağlanırsa beynin sihrini yerine getirmesine izin veren sinyalleri birbirleriyle hızlı bir alışveriş içine girer.'' (sf: 69)


''...anahtarı kapıyı açmak için kullanmadıkça anahtarın bir anlamı yoktur.'' (sf: 76)


''Aslında yeni bir dil öğrenen yetişkinler bebeklerle yarışamazlar bile. İlk kelimesini bile söylememiş bebeklerin beyin görüntüleri, kullandıkları dilin kelimelerini ifade etmek için gerekli hareketleri zihinsel olarak kafalarında prova ettiklerini ortaya koyuyor.'' (sf: 81)


''...beynin bizi nasıl olduğumuz kişilere dönüştürdüğünü keşfettiklerinde, onun bizi olmayı istediğimiz kişilere dönüştürmesini sağlayabiliriz.'' (sf: 90)


''Profesör Dweck'e göre ebeveynler ve eğitimciler olarak yapmamız gereken, yetenekler hususunda mutlak değişmez bir bakış açısı aşılamak yerine, çabanın başarıda en önemli unsur olduğunu ve başarısızlığın en önemli sebebinin yetenek eksikliği değil de vazgeçme olduğunu düşünmektir.'' (sf: 111)


''Kararlılık yani dayanıklılık unsuru olmazsa ne kadar akıllı ve yetenekli olursanız olun işe yaramayacaktır.'' (sf: 116)


''Gelişim zihniyetine sahip çocuklar, başarısızlık karşısında daha dirençli olabilirler çünkü başarısızlığın kalıcı bir durum olmadığına inanırlar.'' (sf: 117)


"Çocuklarının yüksekten korkmamasını istiyorsan, başarısız olsalar bile düştükleri zaman birilerinin onları yakalayacağını bildiklerinden emin olunuz. Bu şekilde deneyecekler, tekrar deneyecekler ve sonunda işe yarayacak." (sf: 219)



6 yorum:

  1. bu kitabı herhalde bir eğitimci olduğun için seçtin yani ve ne ilginç bir konu evet ayrıca tabii bebeklerle çocuklarla konuşması ebeveynlerin ne kadar önemli ama değil mi yaa çocukların sağlıklı birey olmaları için :) suskind deyince önce aklıma patrick suskind geldi yaniii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir dersimde bir hocam bu kitaptan sıkça bahsediyordu ben de merak edip okudum. Tam da benim alanımla ilgili bir konu zaten. Hatta keşke sadece dil ile ilgili çalışanlar değil de, eğitimciler de şöyle bir okusalar ve bazı konulardaki yaklaşımlarını gözden geçirseler. Alıntılarda da yer verdim mesela, çocuklara ''yapamazsın'' kafasıyla kesin sınır çizmek sık gördüğüm bir şey. Kendi öğrencilik yaşamımda da gördüm bunu. Kişiye öğrenmeyi öğretmiyoruz, bilgiyi öğretiyoruz en iyi ihtimalle veya bazen o bile olmuyor. Merkezi sınavdan veya normal okul sınavından sonra her şey siliniyor, yalan değil. :) Bunun dışında anne babaların da duyarlı olması lazım. Yani özetle, çocukların kelimelerle arası iyi olmalı, olmalı ki düşünce dünyası genişlesin. Kitapta da yürütülen bir araştırma üstünden bu durum anlatılmış.
      Bu yazarın ismini ben de ilk kez gördüm. Zaten kendisi aslında doktor. Sonradan sosyal bilimler alanında da araştırmalara başlamış. Sonra bu araştırmalarını da tıp alanıyla birleştirmiş. Tıptaki sorunların çözümüne farklı bir bakış açısından bakabilmek için yapmış bunu aslında.
      Patrick Suskind ise soyadı dışında konu dışı evet :)

      Sil
  2. İletişim çok önemli, benim de fazlasıyla önem verdiğim bir konu:) Kitap ilgimi çekti, severim bu tür kitapları:) İlk alıntıyı çok sevdim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ilgi çekici bir kitap. Kurgu dışı kitaplara daha çok yer vermek istiyorum okumalarımda. Bu kitabı okuyalı bir süre oldu aslında. Geçtiğimiz baharda okumuştum ve sevmiştim. Konu ilginizi çektiyse öneririm :)

      Sil
  3. Eşler kendi aralarında bile iletişim kurmaktan yoksun ki çocukla yeterince konuşsunlar. Malesef bu da pek çok problemi beraberinde getiriyor. Tanıtım için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet evet sadece çocukla kurulan iletişim de değil, direkt olarak evde kurulan iletişim önemli aslında. Ve rica ederim :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.