8 Temmuz 2023 Cumartesi

Başlamak.


Bir şeylere başlamak bana her zaman için en zorlayıcısı gibi gelmiştir. Bir şeylere sıfırdan başlamak. Bir şeylere bulunduğun yerden başlamak. Aslında zor olan başlanılan durum mudur, yoksa bizim düşünme biçimlerimiz mi? Yeni durum zor olmasa bile, yeniliği dolayısıyla zor görünür. Oysa belki de yaptığı tek şey, kişiyi disipline sokmaktır. Bana alışacaksın, demektir. Bir eğitmen gibi. Zor değildir ama zorlar. Ne kadar çok zor olduğunu düşünürsen, o kadar çok zorlayan bir öğretmen olur. O öğretmenin derse girmemesi için dua bile etsen, o ders mutlaka yapılmak zorundadır. Öğretmen beş dakika da geç kalsa, on dakika da; hatta tüm ders boyunca gelmese bile, sonra illa ki o dersin telafisi yapılacaktır. Bu yüzden kaçış yoktur.

Başlamak deyince de hep sil baştan başlama olayını düşünürüz değil mi? Her şey yıkılacak, dağılacak, geriye iz bile kalmayacak; o yıkılmış, dağılmış şeyi toplayacağız, ya da bırak dağınık kalsın diyecek ve yolumuza bakacağız da o geride bıraktıklarımızla asla ilgimiz yokmuş gibi tanımazdan gelerek her şeye en baştan ''başlayacağız.'' Yazarken bile yoruldum. Bu düşünce yapısının verdiği zihinsel yorgunluğu düşünmek bile yorucu. Bu yüzden de ''başlamak'' fiili beni hep korkutur. 

Kaldığımız yerden ilerlemek için ''devam etmek'' öbeğini kullanırız genelde sanırım. Oysa o her zaman için öyle olmayabilir. Devam etmek, var olan düzeni sürdürmektir. İçinde o veya bu şekilde yenilik barındırabilse de, temelde eskisinin uzantısıdır. Oysa kaldığı yerden ''başlamak'' daha farklı bir anlamsal yapıyı karşılıyor. Aynı zamanda bu rahatlatıcı bir düşünme biçimi bana kalırsa. İçinde yenilik var; ama bir şeyleri kırmak, bozmak, yıkmak, süpürmek, en olmadı kaçmak falan gerekmiyor. Her şey temiz. Rahat. Hem yeni, hem deneyimli. 

Her yeni başlangıç deneyimlidir elbet. Ama insan farklı alanlara yönelirse, eskisinden bambaşka bir süreci benimsemek durumunda kalabilir ve bir süreden sonra, yeni alışkanlığın bizzat kendisi yıkıcı bir etki geliştirebilir. Bu en basitinden kendi alışkanlıklarını değiştirmek bile olabilir. Ancak yeni alışkanlığı sabitlemek dikkat isteyen bir süreç. Çünkü alışılmış düzene dönmek kendini kısa vadeli iyi hissetmeni sağlayabiliyor. Daha güven verici görünebiliyor. Ancak sana kendini bu kadar iyi hissettiriyor olsaydı zaten o kıyıdan uzaklaşmak istemezdin muhtemelen.

Bazen içimizde bir kıvılcım yanıyor. Bir ateş. Canlı hissettiren bir ilham. Sabit bir şekli yok. Her an sönebilir. O ateşin sıcaklığını biraz bile hissetsek, o ısı kanımıza karışıp tüm vücudumuzda sıvı bir varlık gibi yolculuk ediyor. Su gibi berrak, yeni bir fikir. Artık daha elle tutulur bir şekli var. Ancak her an elimizden kayıp kaybolabilir. Duygularımız düşünsel temele oturduğunda zihnimize saplanabiliyor. Bir kılıç gibi; bazen keskin bir acı, bazen net bir çizgi. En sonundaysa bir tohum oluyor içinde tutkunun ateşini, duyguların akışkanlığını ve düşüncelerin keskinliğini taşıyan.

Neticede bunlar sadece birer fikir. Her an uçabilir. Ancak bu ilhamlar, hangi aşamalarda olurlarsa olsunlar, sana uzattıkları ellerini tutmayı seçtiğinde seni bir başlangıç evresine sokuyorlar. Eli tuttuğun anda mı başlıyorsun; bir ileriye bir geriye dönüp baktığın evrede mi emin değilim. Ancak bence başlangıçlar her zaman için yıkıcı ve meşakkatli olmak zorunda değil. Zor olmak zorunda değil. Zorlayıcı olduklarını kabul ediyorum; ancak zor olan belki de sadece bahanelerimizin bizi ayağımızdan çekiştirip durmasını içten içe istememizdir.


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsin.




11 yorum:

  1. pekiiii :) sen bloga yazmayı çok özlemişsin :) yeniden başladın :)

    YanıtlaSil
  2. eveeet sen de sil baştan devam ettin yeniden başlamayaa :)

    YanıtlaSil
  3. françois hardy nin moonrise kingdom filmindeki şarkısını, klibini izleseneee :) le temps de l'amour/aşk zamanı :) time to love :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hımmm baktım şimdi şarkıya, evet dinlemişim daha önce ama filmden de aklımda kalmış olabilir bilmiyorum. Teşekkür ederim, klibini izleyeyim sonra :) Şarkının anlamına da baktım. Şarkıları hep anlamlı değil mi? Çok da hoş sesi, kendisi.

      Sil
    2. marie laforet dinlesen ya bi deee :)

      Sil
    3. Tamam bakayım teşekkürleer :)

      Sil
    4. Dinledim bu arada, güzeldi şarkıları. Teşekkür ederim :)

      Sil
  4. Ben bir şeylere hep baştan başlamayı, sıfırdan başlamayı çok severim:))) Zor olduğu kesin ama sanırım o andaki yenilik hissini seviyorum, enerji veriyor bana:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında sanırım bazen en güzeli kestirip atmak. Sonra o aradaki boşluğu başlangıç sayıp sıfırdan başlamak. Evet bazen gözde büyüyor ama en temizi bu. :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.