31 Mart 2024 Pazar

Ağaçlar, kediler ve müzik güzeldir.


Bir keresinde birisini tanımıştım. Bana dinlediği müzikten dinletmişti. Daha evvel dinlemediğim bir türdü ama sevmiştim. Şarkının ismini o an unutmuştum. Sanırım çok da dikkat etmemiştim. Sonrasında bile hiç merak etmemiştim. O an mp3'üm çalışmamakta ısrarcıydı. Yolu şarkısız geçirmediğim için mutlu olmuştum. Ben ona dinlediklerimden dinletmemiştim. Sonrasında bile bunu düşünmemiştim. Yine de o an, iyi ki dinletmek zorunda kalmadım, diye içimden geçirmiştim. Oysa müzik zevkim fena değildir, bilirsin. 

Geceleri müzik dinlemeyi ayrıca seviyorum. Özellikle de uyumadan evvel. Bazen o şarkıyla uykuya dalıyorum. Böylece uyku yolunu şarkısız geçirmiyorum. Bazen iç karartıcı şeyler hissediyorum. Bazen iç açıcı şeyler. Sonrasında bunlar üzerine düşünmüyorum. Sanırım o kadar da umursamıyorum. Oysa o bana özel anları, itiraf etmek gerekirse, hep iple çekiyorum. Günün en ama en çok sevdiğim anı budur: Herkes uyumuştur - müzikler önce kulağımda, sonra ruhumda titreşir. Eğer ki bir açıp bir kapanan düşüncelerimi bırakıp müziği dinlersem, başka yere gitmenin huzurunu özlemem. Çünkü müzik, güzeldir. Hele de ruhumda çınladığını duyumsuyorsam.

Son günlerde canım çok fazla yeşil çekiyor. Oturmak istiyorum ve başımı kaldırmak. Ağaçları görmek, titreşen yapraklarını. Yapraklardan arta kalan gökte seyahat eden bembeyaz bulutları. Ruhumda titreşen seslerle. İsmini bilmediğim insanların sesleriyle. Rüzgarın sesiyle. Belki denizin. Belki ağaçların. Belki böceklerin bile. Böceklere tahammülüm yoktur belki bunu da bilirsin. Tabii eğer onların evinde değilsem. Doğa onların evidir ve ben onlara misafir olduğumda ilginç bir şekilde onlardan çekinmem. (Ağır abi böcekler hariç...) Her neyse. İşte bunu düşünüyordum. Son dönemde okuduğum kitaplar da yardımcı olmuyordu. Hele şu anda Faruk Duman'dan okuduğum Ve Bir Pars Hüzünle Kaybolur isimli kitabı okurken bu isteğim iyice kabardı.

Aslında yakın zamanda fakültemin bahçesindeydim. Ancak benim için hoş bir gün değildi. Yine de bir şekilde geçti. O gün de rüzgarı dinledim. Bana bir kedi göndermesi için yardım istedim. Oysa rüzgar bu çağrımı dinlemedi veya dinledi de bana dur sen biraz burnun sürtsün dedi. İyi ki danışmanım anlayışlı biriydi. Çünkü o an kalbim kediler tarafından tırmalanmış gibiydi. Bazı geceler bazı müzikler kalbimi yavru bir kedi yapıyor. Bazen oyuncu, bazen saldırgan. 

Yakın zamanda ağaçlarla oturmak istiyorum. En iyisi bunun için kalkayım ve ağaçlarla buluşayım.

:)


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsin.





10 yorum:

  1. Yazı Orhan veliyi hatırlattı."deli eder insanı bu dünya, bu yıldızlar, bu koku.."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa o hissi verdiyse ne mutlu bana, sevinirim. Teşekkür ederim :)

      Sil
  2. bugünlerde bu yazıdaki gibi yazıyon anı soslu günlükler gibi :) hava ısındı bol bol ağaçlı ormanlı yerlere git mademsi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında biraz aklımda olmadan böyle gelişti. Yani bir kere böyle yazmaya başlayınca bunu sevdim. Nefes almak gibi geldi bana ve bu yazılar sayesinde kendi içimde açılımlar yaşadım, tabi bunu da sevdim. Heybemi boşalttım ve sonrasında artık yeni şeyler doldurabilirim sanırım. Nisan ayında böyle yazılar yazmayı düşünmüyorum bu arada. Bööyyle yani. :) Ve evet hava çok sıcak bugüünnn.

      Sil
  3. Genelde sakinleştirici ya da eğlenceli müzikleri severim. Çok da müzik dinlemediğimi fark ettim, anime müziklerini daha sık dinliyorum çünkü sanki hatırası varmış gibi hissettiriyor. :))
    Bu aralar havalar güzel olduğu için sık sık dışarı çıkıp yürümek, gökyüzünü görmek istiyorum ben de. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anime müziklerini ben de seviyorum. O animeyi izlemesem bile, ki eminim izlediğinde çok daha anlamlı ve güzel gelir, arada dinlemeyi severim. :)
      Evet, gökyüzünü görmek beni ferahlatır. Aslında artık havalar da müsait. Ama sanki fazla müsait, birden mi ısındı ne?

      Sil
  4. Biraz klişe olacak ama "müzik ruhun gıdasıdır" sözüne katılıyorum ben de :)
    İlkbahar mevsimi gelince ruhumuz daha fazla ağaç ve çiçek görmek istiyor galiba, enerji veriyor. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı klişeleşmiş sözlerin haklılık payı var bence, bu söz gibi. :) Müzik dinlemediğim bir günüm yok. Hatta genelde günümün çoğunda bir şeyler dinlerim. Hep müzik çok dinlerdim ama son yıllarda daha da bir alışkanlık halini aldı.
      Evet kesinlikle enerji veriyor. Yazın yine çoğu solacak malesef. Üstelik artık havalar daha da sıcak. Ama şimdilerde, yani şu iki ayda, hava en güzel halinde bence. Sonra sonbahara kadar hep sıcaktan şikayet ediyorum ben. :) Neyse, umarım ilkbahar güzel geçer. <3

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.