13 Mart 2024 Çarşamba

Yeryüzü Güncesi #11


''Bulutlar doğum lekesine benziyor,'' dedi genç kadın gece havasını içine çekerken. Bu hava, başındaki hafif sızlamayı yavaşça okşamış gibi hissetmişti. ''Yağmurdan sonra seyahat eden bulutlar,'' dedi başını geriye atıp ''hep oraya aitlermiş gibi ama öte yandan yıldızları gizliyorlar...''

''Bazılarını,'' diye ekledi genç adam.

''Evet bazılarını ama benim içimden tuttuğum yıldız görünmüyor şimdi. Beni ilgilendiren de bu!'' Sonra ellerini kollarından çözerek genç adama sokuldu. Her nedense genç adamın sıcaklığı, montunun sıcaklığından daha çok ısıtıyormuş gibi hissediyordu. ''Yine de siyahlığın içindeki bu hareketli beyazlık güzel.''

''Ayrıca kalıcı da değil.''

''Ne kalıcı değil?''

''Gizlenen yıldızlar. İşte bak, birisi göründü bile.''

''Evet!'' dedi heyecanla genç kadın ancak duruşunu değiştirmedi. Hatta aksine daha da büzülmüştü. ''İşte benim yıldızım... Hadi ona sorular soralım!''

''Sorular mı?'' Genç adamın şaşkın yüzü genç kadını güldürdü.

''Yaaa,'' dedi genç kadın ''sorular. İlk ben başlıyorum. Öhöm öhöm... Sevgili yıldızım sevgili yıldızım. En sevdiğin renk nedir?'' Genç adamın göz kenarları çizgi çizgiydi. Bu değişiklik her seferinde genç kadının yüreğini ısıtıyordu. Şimdi hiç üşümüyordu. 

''Neymiş?'' dedi genç adam kulağını yıldıza uzatarak. 

''Tabii,'' dedi genç kadın, ''bu bir beceri gerektiriyor. Bizden çok uzakta diye sesi ilk etapta cılız gelebilir. Dur biraz kulak verelim.'' İkisi yan yana, birbirlerine dönmüş ve bir kulaklarını gökyüzüne doğrultmuşlardı. Genç adamın göz kenarlarındaki çizgiler, şimdi dudaklarının yanında hafifçe parlıyordu. Genç kadın ışıktan mı acaba, diye düşündü gözlerini ayıramadan. Genç adamın yüzünün aldığı her şekil sanki kalbindeki bir çarpış gibiydi. Bazen güm güm, bazen GÜM GÜM, bazen...

''Bir keresinde,'' dedi genç kadın. Gözleri genç adama bakıyor olsa da, bakışları başka bir yerde gibiydi. ''Tıpkı galaksi gibi bir gökyüzü görmüştüm.''

''Galaksi gibi mi?''

''Yani işte tüm o renkler. Tam hatırlamıyorum ama öyleydi. Geceydi ve feribottaydım. Yapay ışıklar geride kalmıştı. Gerçekten gördüm mü, yoksa bir hayal miydi bugün kestiremiyorum. Ama aradan ne kadar zaman geçerse geçsin ağzımın o an beş karış açık kaldığını anımsıyorum.'' İkilinin omuzları hafifçe titredi. ''Sonra da bir daha öyle bir gökyüzü görmedim. Ama görmeyi çok isterdim, en azından bir kez daha.''

''Şanslısın, ben hiç görmemiştim. Ben de çok istedim şimdi seninle birlikte. Görmeyi.''

Rüzgar ikilinin arasındaki boşluktan usulca kayıp gitti. Tam o anda ikili saatin farkına vardı ve aniden ayaklandılar. İkisi de beceriksizdi. Tıpkı saklanan yıldızlar gibi. ''O zaman iyi geceler,'' dedi genç adam. 

''İyi geceler,'' dedi genç kadın. Araya bir kez daha rüzgar girdi. Bu sefer sesi çok daha yüksekti. Ancak genç kadının gümleyen kalbinden daha yüksek değildi. O an genç adam gecenin içinde hareket eden bir beyazlık gibi geldi genç kadına. ''Ozan,'' dedi genç kadın telaşla.

''Efendim Aslımcığım.''

''En sevdiğin renk ne?''


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsin.



12 yorum:

  1. Tatlı bir bölüm daha. Aslı'nın hayal gücü çok hoş, içinden geldiği gibi konuşması, doğal olması. :) Kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, beğenmene sevindim :)

      Sil
  2. Çok hoştu <3 :)
    "En sevdiğin renk ne?"

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :) Bazen böyle minik sorularla aslında karşımızdakini tanıyabiliriz, ona yaklaşabiliriz belki de. Aslı bu bakımdan bana bir bakış açısı kazandırdı. :)

      Sil
  3. ayyy ciciş olmuş yine :) bulutlara bakıp sahiden de çok hayal kurabiliriz. yıldızlarla konuşmak da hoş. galaksi görmek de iyimiş :) yüzünün aldığı şekli görmek için birini gülüdermek de hoşşş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi, güldürmek! :) Neden birbirimizin yüzünü bu şekle daha sık sokmuyoruz. Bu ikilinin hikayesini yazmayı en çok da bu yüzden seviyorum. Birbirlerini hep güldürüyorlar. Gerçekte, o da ne demekse, böyle olmaz denir. Hep gülünmez evet ama yine de karşındaki kişiyi ağlatmak, kızdırmak, canını yakmak, üstünde tahakküm kurmak vs yerine onu daha sık güldürebilirsin. Neyse Aslı ve Ozan gülünce ben de gülmüş oluyorum. Umarım onları okuyanlar da gülüyordur. Buna çok sevinirim. :)

      Sil
  4. Hani bazen okuduğun bir kitap olur ve o kitabın büyülü bir his bıraktığı bölüm olur ya, işte şu an okuduğum bu satırlarda o büyülü hisse kapıldım. Okurken hiç bitmedin istedim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, gerçekten. Yorumun yüzümde kocaman bir gülümseme bıraktı. Böyle düşünmene çok sevindim. <3

      Sil
  5. Yanıtlar
    1. Evet :) Bezelyecik bu bölümde izne çıktı. Sonraki bölümlerde olacak, çünkü onsuz olamaz. :) Ama Jack konuk oyuncuydu, yine de belki birkaç bölüm daha ağırlayabiliriz kendilerini. :)

      Sil
  6. Gökyüzüne bakmak en sevdiğim şeylerden. Rahatlatıcı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet benim de. :) Sanırım böyle yaparak ya hislerimi gökyüzüyle paylaşıyorum, ya da gökyüzü güzel halini benimle paylaşıyor. Muhtemelen ikisi aynı anda. :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.