15 Mayıs 2024 Çarşamba

Zaman... Ne hızlısın!


Zamanın bu kadar hızlı olması korkutucu. Haftanın ortasına geldiğimizi fark ettiğimde dehşete kapıldım... Evet abarttım ama bence zaman da abartıyor. 

Geçtiğimiz haftalarda bir kitaba başlamıştım. Yavaş okuyorum ama bir kitap bitince ardından öbürüne başlıyorum. Aman maşallah tak tak tak tak. Sanırım bu nedenle kütüphaneden okuyorum. Yoksa hayatımda disiplinli giden tek şey olan keyfimin kahyasına göre okuma eylemini bile boşlayacağım. Okuduğum kitap uzun zamandır görüşmediğim bir yazarla bir araya getirmişti beni. Hermann Hesse ile. 

Kendisinden çok kitap okumadım; ama 3-4 kitap okudum. Bu da bence bir yazarı sevip sevmediğine karar vermek için yeterli bir sayı. Ben de kararımı vermiştim! Bu yazar, bana 'insanlar yazmış ya' dedirten yazarlardandı. Bana böyle hissettiren yazarlarla buluşmayı çok severim. Bu tip yazarlar yıllar içinde bana garip bir beceri de kazandırdılar. Bu yazarları okurken beynimin arka planında uçak modunda işleyen ikinci bir sekme açılır. O sekme yan taraftadır ve ben ne olup bitiyor kitabı okurken pek takip etmem ama açıktır yani bilirim. Bu sekmede yazarın yazım şeklini incelerim. Kelime seçimini, onları bir araya getirişini ve pek tabii bunun doğal bir sonucu olarak kelimelere ve dünyaya düşüncelerin de ötesinde bakışını. Nasıl yazmış yani, buna bakarım. Çünkü bu yazarlar, kendi dilleriyle yazarlar.

Okuduğum kitap Narziss ve Goldmund'du. Birbirinden taban tabana zıt iki arkadaşın öyküsünü anlatıyordu. Bu iki arkadaş, aslında yazarın iki parçası gibi gelmişti bana: Düşünceleri ve duyguları. Kitap gerçekten etkileyiciydi. Dil kullanımı mükemmel. Bu kitap en basit tanımıyla lezzetliydi. Sanıyorum ki tam da bu nedenle onu okuyamadım. Okumak zor değildi ama bu, bir abur cubur değildi işte. Dili zengin ama anlaşılırdı; konusu basit ama derindi... O zaman neden okuyamadım? Ona haksızlık etmek istemedim. Kendime de. Az kalsın okuyamama sendromuna yakalanacaktım. Evet, bu kadar lezzetli bir kitap nedeniyle! Ah, bu başıma ilk kez geliyor doğrusu. Ne tuhaf. 

Kitabı gelecekte bir gün yiyeceğim. Aman okuyacağım. Ama sen şimdi okuyabilirsin. Önerebileceğim bir kitap.

Ve zaman... Ne hızlısın!


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.







16 yorum:

  1. Lezzetli kitaplar da sorun olurmuş demek ki insana :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle oldu valla ya, çok ilginç gerçekten :)

      Sil
  2. hesse ivit ivit bu romanı da ivit bu yazar büyücü gibi :) kelime ve atmosfer büyücüsü :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ressam bir de ya, o yüzden bence :) Bir de üstüne bir dönem varoluşsal sancı çekmiş Jung'un öğrencisiyle bir arada bulunmuş. O da etkili tabi. Sonra savaş... Dolu biri ve iyi ki yazmış da okuyabiliyoruz.

      Sil
  3. Zaman hızlı akıyor gerçekten, ne olduğunu anlamadan günler, aylar geçiyor. :)
    Kitapları okudukça yazma konusunda da farkındalığımız artıyor. İnsan yavaş yavaş kendi tarzını buluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya bugünlerde çok dalgınım saçma bir şekilde. Dün hele daha beterdi. Bugün de 2024 yılında olmamızın aaaa'sını yaşadım kısa bir anlığına :) Ne ara bu yıla geldik, ne ara ortaladık, n'oluyorr :)

      Sil
  4. Zaman, biz acı cekerken çok hızlı geçse ve mutluyken yavaslasa keşge ama tam tersi hain 🍁
    Ve Hesse, tek bir kitabını okudum: Bozkır Kurdu.
    Güray Süngü çok övdü. Ama ben giremedim içine. Hissiz karakterleri anlayamıyorum, napabilirim ki.... Ama yazar önemli bir yazar, ben de geri döneceğim 🕊️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzun zamandır gerçekten mutlu olmadım desem :') Benim zamanım neye göre işliyor bilmiyorum o yüzden ahaha.
      Onu okumadım ama bilinen ve sevilenlerden, okuyacağım ileride. :)
      Kitap iyi gerçekten, okuması da zor değil aslında ama çok iyi tasvirler var. O yüzden okuyamadım :)) Yani işte kafayı da vermek gerekiyor, yavaş akıyor (bence), dolu dolu.

      Sil
    2. Katılıyorum Hesse kısmına 🤧
      Mutluluklar dilerim 🤧🌞

      Sil
    3. Teşekkür ederim, sadece belirsizlikten sıkıldım sanırım. Yani mutsuz değilim de, mutlu da değilim. Nötrüm, buna şükür. :)

      Sil
  5. Reading Slump okuyamama haliymiş. Kitabı merak ettim ama bizim kütüphanede yok maalesef.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet aslında yaygın kullanımı bu ama ben Türkçesini yazayım dedim. :)

      Sil
  6. Zamanın çok hızlı geçtiği konusunda kesinlikle sana katılıyorum. Fazla hızlı geçiyor hatta, hiç anlamıyoruz bile. Ben de çok sevdiğim kitabı okurken bazen yavaş okumak isterim ama bazen de elimden bırakamayıp hemen bitiriyorum. Tadı damağımda kalan çok kitap var, okurken o tatlı hissi yaşamak, her kelimede, her sayfada çok güzel. Bu arada yazındaki kitabı okumadım, merak ettim bayağı😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bazı kitaplar bizi zamanın ötesine taşıyor hatta. :) Bu kitap iyi bir kitap bence ama o bahsettiğim kitaplardan değildi benim için. Ben bu hissi Melisa Kesmez okurken çok hissediyorum. Keşke öyle bir kitap okusam bi kendime gelsem :)

      Sil
  7. En çok özlediğim şeylerden biri: kütüphanede kitaplar arasında dolaşmak ve hangisini önce okumak istediğine karar verememek :) Kesinlikle düzenli okumaya da faydası var :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet evet, o his çok güzel ve istediğin kitabı fiyatına bakmadan alıp götürüyorsun. :) Çok güzel ve değerli bir hizmet bence. Bir de kütüphane içeriği zenginse çok iyi. Kütüphaneden okumasam okuma düzeni diye bir şey kalmazdı bende bence. :) İnsana okuma hevesi de veriyor ek olarak.

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.