Lise sona giderken test çözmek yerine uğraştığım işlerden biri de şiir yazmaktı. Gerçekten ama gerçekten baktığım her şeyde ilham görürdüm. Hayatımda o kadar iyi tercüme yapabildiğim başka bir dönem yaşamadım. Neyi mi tercüme ediyordum; nesneleri hislere. Kelime seçimim tabi ki kısıtlıydı. Sonra, bir küçük özenti şaireydim. -,- Şiirlerim Didem Madak etkisini buram buram yüzünüze püskürürdü. Benimkiler şiir miydi emin değilim gerçi. Sadece yazardım ve evet, yazardım!
İyi şiir yazmak için iyi şiir de okumak gerek belki. Veya iyi hissetmek. Hani şöyle sağlam, okkalı hisler hissetmek anlamında iyi. Ben ne hissetmiştim de şiirler yazmıştım bilmem. Amacım şiir yazmak mıydı, vallahi onu da bilmiyorum. Bildiğim tek şey, hissettiğim histi. Kendini ifade etmenin verdiği mutluluk. ''Şiirlerimi'' o efsane not defterime yazardım. Hani şu Aslı ve Ozan'ı karaladığım defter. Sahi, o defteri ne yaptım acaba? Attıysam ne yazık. Yine de, elimde -hayır canım avucuma sığmaz tabii- o defterde olan her cümle hala var. İşte bu sevindirici.
Bir keresinde matematik test kitabımın ön yüzüne bir şiir yazmıştım. Bu kitap benim proje ödevimdi. Ancak ne yazık ki matematik becerilerim ortaokuldan sonra pek de parlak olmamıştı. :( Her neyse! Hocam ne kadar soru çözmüşüm diye kitabımı inceliyordu. Sonra şiiri gördü ve yüzüne bir gülümseme yayıldı. Ben de onu sıramdan az biraz tedirgin gözlerle izliyordum. Bana şiiri çok beğendiğini söylemişti. Ben de şaşırmıştım, Allah Allah ne şiiri diye. Meğersem işte kitabın ilk sayfalarına şiir yazmışımmış. Hoca şiiri çok beğenmişti. Tek sorun şiir bana ait değildi. :)
Sonra da şiir yazmadım. Zaten şiire özel bir ilgim var mıydı emin değilim. Sanırım benim sadece sevdiğim şiirlere özel bir ilgim vardı. Bir de, içimden taşan hisleri aktarabileceğim herhangi bir alana. Şiir yazmak mı, öykü yazmak mı, masal yazmak mı? Benim için ne fark ederdi o sıralar. Anlatsam yeterdi. Müzik aleti çalabilseydim müzik yazardım mesela ahahah. Müzik bestelerdim yani. Besteler de hikayeler yazmaz mı hem? Bir de biliyor musun, ortaokula giderken de şarkı sözü yazardım aahahha. Hatta sınıftan bir kız onları okur, bestelerdi. Ah, çok arabeskti diye hatırlıyorum... Dramatik dramatik dramatik, pööhh. İyi ki o şarkıları sadece üç beş kişi bildi dünya üstünde...
Çok komik bir anım daha var bununla ilgili. Bu şarkı sözü yazma hevesimin üstünden yıllar yıllar geçtikten sonraki bir gün ben bir şarkı mırıldanmaya başladım. Ama baya baya söylüyorum. Diyorum bu kimin şarkısıydı dilime dolanmış. Sıkı dur, kiminmiş açıkliciğim: Benim, ahahha.
Sen ilk ne yazdın?
:)
bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.
Chicago Typewriter (2017 - 1x4). |
ne tatlı, kendi sözlerini başkasının şarkısı gibi mırıldanmak :) günlük yazdım tabisi :) herhalde şiir yazayım diye şiir yazılıyordur, öykü tasarlar gibin :)
YanıtlaSilHerkes şiir gurmesi, bu benim spontane duygularımı incitiyor :)
SilBen de ilk şiir yazanlardanım ve hiç bırakmayanlardan :) Söz cimriliğini pek sevmiştim. Az söz, çok manâ.
YanıtlaSilO defteri bulsan keşke..
Ne güzel hep yazmanız :) Şiirleri daha sonra başka bir deftere geçirmiştim :)
SilGerçekten de kendini ifade etmenin verdiği mutluluk çok başka. :)) Şiir konusunda pek becerim yok, seviyorsan yazmaya devam et. Hislerini güzel yazıyorsun çünkü. :) Hocayla olan anın da tatlıymış.
YanıtlaSilBen öykülerle başlamıştım, doğal olarak. :)
Benim de becerim yok ki :) Ama son yazılarımda şiir diye tutturdum fark etmeden sanki. Belki de bir işarettir! :))
SilTatlı biriydi bence. Bir de sanırım matematikte parlak olmasam da başka konularda bir şeyler yapabileceğimi düşünüyordu. :)
Ben günlük yazarak başladım galiba ahahha :) Veya blog. Bilmiyorum hep bir şeyler yazardım öykü, şiir, böyle duygularımı anlattığım yazılar. Galiba fazla dağınığım... Bu yüzden elimde elle tutulur pek bir şey yok bunca zamandır hep bir şeyler karalamama rağmen.
Sen de şiirsel hissettiren bir hava var bence İlkay. ♥
YanıtlaSilYazmak insana iyi geliyor bence de. :) İçini dökmek istediğinde seni sessizce dinleyen bir dost gibi. Şiir denemem hiç olmadı ama benim de zaman zaman yazdığım bir defterim durur hep. :)
Teşekkür ederimmm, mutlu oldum ^-^
SilEvet, bir de yazmak sakinleştiriyor da insanı. Konuşurken filtreleme yapman gerekiyor ama yazarken daha özgürsün sanki :)
Güzel kitap okurum ama yazmayı hiç beceremedim. Yazanarıda bir tık kıskanmışımdır hatta. Hele okuduğum ve etkilendiğim bir kitabın yazarını...Benim iki oğlan da yazma konusunda yetenekli. Ada hikaye yazardı bıraktı malesef. Deniz'in de şiirle ilgili ödüller almışlığı var. Ama o da bıraktı.
YanıtlaSilEvet bazı yazarları ben de kıskanıyorum :)
SilOlsun belki ileride yine yazarlar. Yazmak her zaman yapılabilinecek bir şey aslında. Ne zaman duyguları yeterli ölçüde yükselirse insanın, bence yazabilir. Edebiyatı diğer sanatlardan ayıran temel şey de bu gibi. Yazma yeteneği de ayrı bir şey tabi ama bilmiyorum, yetenek bir yana, bence bu içeriden dışarıya tabir yerindeyse yükselen bir şey.
Müzik dünyası bir söz yazarını kaybetmiş desene :)
YanıtlaSilMalesef ve en fenası da neyi kaybettiğini bilmiyor, ah! :)
SilKendi şarkının diline dolanması da güzelmiş :)
YanıtlaSilİlginç bir deneyimdi :)
Sil