22 Mayıs 2024 Çarşamba

Sevdiğim Bir Şey.


Bu gece kalbim mutlu. Çünkü uzun zamandır yapmak istediğim bir şeyi yaptım. Biliyorum bunu yazmakta erken davranıyorum. Sonra kendi yoluma taş koyuyorum. Zaten küçük bir şey ama bu küçük bir şeyi o kadar çok özlemiştim ki sana anlatamam. Bu hissi nerede olsa tanırım. Çünkü bu his benim için kalbimin ötesindedir. Bunu yazıyorum, yani böyle hissettiğimi. Bu sefer kendime değil, tamam en çok kendime değil, sana; en çok sana. Çünkü beni depresif biri olarak tanımanı istemiyorum. Ben bundan ibaret değilim. Hatta çoğu zaman iyi bile hissederim. 

Sanırım buna çok takıntılıyım. Yanlış anlaşılmamaya. Yanlış anlaşılmamaya o kadar takıntılıyım ki bazen anlaşılmamayı yeğliyorum. Bu da beni otomatik olarak yanlış anlaşılmaya mı götürüyor? Ah emin değilim. Böyle şeyler üstüne düşünmem. Gereksiz şeyler üzerine düşünürüm. Belki de hemen hemen hepimiz gibi. Neyse, kendime yüklenmiyorum. Ama işte, bazen bir şey söylüyorsun veya gösteriyorsun veya göstermene ya da söylemene gerek kalmaksızın bu görülüyor; ama... Sen bundan ibaret değilsin ki. Sonra da sanki ondan ibaretmişsin gibi anlaşılıyor ve ben buna sinir oluyorum. Sinir sinir sinir. :)

Bu gece hava sakin ve yumuşak. Yalancıktan bile olsa sinirlenmek için fazla güzel. Müzik dinlemelik bir gece. Sence de öyle değil mi? Yaz geceleri hep böyledir. Müzik dinlemelik. En güzellerini dinlemelik. En kalbinin ötesine geçenleri. Dram yaptıranları değil hayır, eğlendirenleri de. Belki onları da bilmiyorum. Ama onları da dahil etsek bile bu güzel geceye, sadece dinlememiz gerekir. Böylece, pek çok şeyin abartılmış olduğunu fark ederiz. Pek çok şeyin iç içe var olduğunu ve bunların bir bütün olduğunu. Ben geceyi seviyorum diye gündüzü sevemem mi misal? Severim tabii, pek tabii severim, çünkü güneş bizi aydınlatır. Bedenimizi aydınlatır evet. Günışığında gördüklerimiz bizi güzelleştirir. Gecenin ışığı ise ruhumuzu aydınlatır belki de. Solgun ayın parlak ışığı. Ah, ne şiirsel.

Eskiden dinlediğim bir şarkıyı hatırlamaya çalışıyordum. Onu bulana kadar üç beş başka unuttuğum şarkıyı da buldum ahahah. Bazen bir şeyi ararken başka şeyler bulabiliyoruz. Hepsini dinleyeceğim, hepsini hepsini. Acaba seninle hangisini paylaşsam? Aradığımı mı, bulduklarımdan mı? Yoksa hepsini mi? Ah hayır... Hepsini olmaz. Bir anda hepsini dinletirsem sürprizi kaçar. Biliyor musun ben aslında sabırsızımdır. Bir anda hepsini isterim; görmek ve göstermek. Şimdilerde bunun tersini yapmak için kendimi çimdikliyorum. Hayır, kolumu değil; düşüncelerimi.

Eskiden çok severek takip ettiğim birkaç blog aklıma düştü geçenlerde. İkisi hala var, biliyorum. Ama aktif değiller. Diğerine ise şimdi baktım. Çok uzun zaman olmuştu onu okumayalı. Ona hiç yorum bile bırakmadım ama onu okurken hep içimden bir şeyler buluyorum gibi hissederdim. O hep kendini yazardı. Sanırım o yüzden ona biraz hayrandım. İsmini de söylesem mi ki, zaten artık bir anlamı da kalmadı. Bloğu artık yokmuş. Hepsini silmiş, tüm yazdıklarını. Bu bana biraz buruk hissettirdi açıkçası. Sanki bir tanıdığım veda bile etmeden gitmiş gibi hissettim. Oysa dedim ya, o beni tanımazdı. O pek ilgilenmez gibiydi buralarla zaten. Sadece yazardı. Entel Karınca bahsettiğim blog. 

Ona benzeyen başka biri daha vardı. O, benim için internetin engin okyanusunda kıyısına vurduğum bir küçük blog adasında bulduğum ruh eşimdi! Ne kadar nazik biriydi. Onu hep hayranlıkla okurdum. Onunla konuşurdum ama; çünkü selam vermeden gidemeyeceğim kadar benden gelirdi kelimeleri. O da kendini yazardı, en derinlerinden gelirdi sanki tüm o kelimeler. Kardan Kadın olarak bildim ben onu. Sonra adını değiştirdi bloğunun ama ben onu hep bu isimle andım. Zaman Tuşu bahsettiğim blog. Amelie sevgimiz ortaktı bir kere. O da içinde Amelie'den yansımalar taşıyan biriydi. Belki de bu nedenle ona kendimi hep yakın hissettim. Ama şimdilerde yazmıyor. Onu özledim.

Üçüncü isim ise pek sevgili Büyülü Ayraç. Artık sadece ınstagramda aktif ama bloğu bugün bile ilhamla dolu benim için. Az evvel gittim baktım da yine ruhumda pencereler açıldı vallahi. Bana hep keşfetmenin hazzını verir onun paylaşımları. Bana yıllar evvel blog açtıran yazarlardan birisidir ayrıca. En azından ilham olan demeliyim. Onu okurdum ve şimdi olmayan daha başka birkaç bloğu daha. İçim içime sığmazdı, evet daha okurken bile. Kılı kırk yararak düşünmeden yaptığım ilk ve belki de tek şey (umutsuz vakayım gerçekten *-*) blog açmak falan olabilir ahahha. Neyse.

Bu yazıya bir alıntı arıyordum az evvel. Bu arayış beni bir şiir kitabına götürdü. Eskiden aldığım kitapların kendine has bir kokusu var sanki. Daha evvel aldığım, beni bekleyenlerin. Ara ara semtlerine uğradıklarımın. Şiir kitabım pek yoktur aslında ama olanları da pek severim. Onların hep bir kokusu olur sanki; şiir kitaplarının ya da belki de kitaplardaki şiirlerin. Bakma, bir şiir bulmak bile ah ne zordu ne zor. Şiir falı bakayım dedim ama hatlar karıştı sanırım, hiç içime sinmedi. Ben de çareyi sevdiğim birinden bir kısmı paylaşmakta buldum. İşte, aşağıda.

Her neyse. İstersen sen de bana sevdiğin bir şeyi söyleyebilirsin.

:)


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.





10 yorum:

  1. Nefis yazıların zincirine bir halka daha ekledin, ne güzel:)

    YanıtlaSil
  2. Blogda kendimize yakın insanlarla karşılaşmak hoş oluyor gerçekten ve bazen güzel dostluklar doğabiliyor. :)
    Ben de çok sabırsızımdır. Bu genelde zor bir durum, kafama takılıp duruyor sonra mevzu her neyse.
    Gecede beni hafifleten bir şey var sanki gündüzün getirdiği yük üstümden kalkıyor gibi. O yüzden geceleri balkona çıkıp bile hava almak daha hoş geliyor. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok ilginç bir şekilde (belki de değildir :) burada en azından yazılarıyla tanıdığım kimi insanları kendime her gün gördüğüm kimi insanlardan hep daha yakın görmüşümdür. Belki de ortak ilgi alanları etrafında toplandığımız için ortak düşünceler üretebiliyoruzdur.

      Bir de blog yazmak sabır işi. Diğer sosyal mecralardaki insanlarla (instagram :) içeriklerini sevdiğim birkaç kişi dışında konuşmuşluğum bile olmadı ve bana uzak gelen bir ortam. Her şey en sonunda ve belki de doğal olarak beğeni sayısına geliyor gibi geliyor bana. Ben de beğeni sayımın daha yüksek olmasını isterim, sonuçta oraya da emek veriyorsun, yalan yok ama orada daha yorumlarımı okumadan art arda beğeniyor insanlar gönderilerimi. Burada ise düşüncelerime değer verildiğini hissediyorum. Aynı şekilde başka yazarları okumaktan da ayrıca keyif alıyorum çünkü blog yazmak emek isteyen bir şey. Üstelik bu kadar az kişi okurken bir şeyler üretmek ve bunu sürdürmek için en başta sevgi gerekiyor, yazma sevgisi. Bu durum diğer popüler mecralarda pek yok mesela. Bir gün ortada blogspot kalır mı veya ben buradan devam eder miyim bilmiyorum ama bir şekilde şöyle uzun uzuuun ve rahat rahat, harf sınırı olmadan yazabileceğim mecralarda yazmaya devam ederim gibi geliyor bana. Bunun tadı başka gerçekten.

      Evet ya bir de o var. Yarım bıraktığım bir şeyi yapmadığımda sanki hiç yapamayacak gibi hissetme de var bende. En azından bazı şeyler için. :) O yüzden mesela yazılarım bile sanki hepsini bir anda söylesem rahatlayacağım havasındadır. :)

      Gece havası başka gerçekten. Daha huzurlu geliyor bana da.

      Ziyaretin için teşekkürler. :)

      Sil
  3. zaman tuşu evet o da bizdendi ben de öyle düşünüyordum, yazmakta iyiydi az yazardı :) yorum da az yapardı ama iyiydi dünyası :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onu okumayı gerçekten çok seviyorum. Onu okurken hep aynı şekilde etkileniyorum bilmiyorum. Bence özel bir kalemi ve bakış açısı var.

      Sil
  4. Demek ilham veren bloglar bunlar sana :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani tam olarak bunlardı diyemem ama evet hayranlık duyardım. :) Hislerini açıkça yazdıkları için muhtemelen. Ben bu kadar açık ve lafı dolandırmadan yazamazdım çünkü :)

      Sil
  5. Büyülü Ayraç'ı takip etmiyordum sanırım ancak ismini anımsıyorum sanki. Yazıların bize hissettirdikleri bambaşka olabiliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şimdilerde sadece ınstagramda aktif. Baya da paylaşım yapıyor aslında ve bence kitap önerileri baya zengin içerikli. Tarzını hala seviyorum. Ay bu da reklam gibi oldu neyse :) Oysa iletişimimiz bile yok, sadece takipleştiğim birisi ama seviyorum <3

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.