Bulutları öyle çok seviyorum ki, bu nedenle bunu sana daha önce de defalarca söyledim. Çünkü... Seviyorum uleyyynnn. Bence onlar da beni seviyor, çünkü ne zaman onları izlesem, sonrasında cildim daha güzel oluyor! Acaba bu durum... bulutlarla özel olarak mı ilgili? Yoksa ilgisi... sevgiyle ve daha da ötesinde bu sevginin verdiği heyecanla mı ilgili? Evet! Belki her zaman için heyecanlarımız bizde sevgi boyutuna ulaşmaz ama şuna -neredeyse- eminim ki, sevgilerimiz bize heyecan verir ve cildimizi de, gözlerimizi de, kalbimizi de parlatan aslında budur.
Bazen çok küsüyorum ve böyle anlarda küçük bir çocuktan farkım olmuyor. Bazen de bundan nefret ettiğimi düşünüyorum. Yani; hem küsmekten, hem de küçük çocuk halimden nefret ettiğimi düşünüyorum. Ama öyle değil biliyorum. Çünkü bu, çok saçma! Çünkü bu, benim ve ben hayatta en çok ben olmaya değer veririm. Çünkü... başka türlü... Nasıl sevebilirim ki?
Sana küçük şeylerin belki de küçük halleriyle de güzel olabileceklerini söylemiştim ki bu sözüme çok fazla katılıyorum. Çünkü, güzel olan şey, güzeldir. Hem, güzellik görecelidir. Bana güzel gelen şey başkasına gelmez. Kaldı ki güzel kelimesi esasında, tüm diğer kelimeler gibi (ki sıfatlar bile demiyorum), insanın yüklediği mana ile maddeye yakıştırılır. Yani, ben bir şeye güzel diyorsam, benim güzel bakışımdan... Ahahah, hayır; yani o da olabilir ama cümleyi buraya bağlarsam kendi kendime göz deviririm, o yüzden cümlenin ucunu tutup yazıma devam ediyorum. Bulutlar... tüm o parlak, renkli, bembeyaz, karanlık, ışıklı, gölgeli, apaçık ve gizemli halleriyle, bir bütün olarak var oldukları halleriyle, bana her zaman iç sesimi duymamda yardımcı oluyorlar.
Bulutlar! Onları izlerken... Boynum tutuluyor? Ahahha, şaka. Onları izlerken, heyecanlanıyorum. Bence gerçek olan şey, sıfatların ötesindeki hislerdir. Günün sonunda hep aynı noktaya çıkmam takdire şayan ama işte ben de, ''güzel'' bulduğum şeyleri herkese göstermek istiyorum. Bu yazıyı okuyan sen, en kısa zamanda bulutlara bak lütfen.
:)
"Küçükken uğur böceği bulmak için saatlerce dolaşır ve uyuyakalırdım. Uyandığımda her zaman yanımda olurlardı." - Under the Tuscan Sun (Audrey Wells, 2003) |
''Her şey çok tanıdık ama daha önce buraya hiç gelmediğimi biliyorum. Kendimi evimde gibi hissediyorum.'' - Howl's Moving Castle (Hayao Miyazaki, 2004) |
"Ne kadar çok silah, ne kadar gelişmiş teknoloji olursa olsun, dünya sevgisiz yaşayamaz." - Castle in the Sky \ Gökteki Kale (Hayao Miyazaki, 1986) |
''Sevenler en sonunda bir yerlerde buluşmazlar. Onlar en başından beri birbirlerinin içindedir. Bütün mesafeler yürekte başlar ve biter.'' - Mevlana Celaleddin-i Rumi |
bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.
Bulutlar gündüz göğünün süsü bence. Parçalı bulutlu manzarayı izlemeyi severim. :)) Balkonda oturunca bulutlara bakarım, güzel fotoğraflar çekmek isterim. :)
YanıtlaSilEvet bence de :) Ben de parçalı bulutlu gökyüzünü izlemeyi çok severim. Seyahat eden bulutlar beni hep mutlu eder. :)
Silbulutların üstüne oturup gezmek ne güzel olurduuu :)
YanıtlaSilEveet güzel olurdu <3
SilKüçükken arkadaşlarımla bulutlara yükselmek ve pamuk şekeri gibi bulutları yemek isterdik. İşin güzel yanı bunu gerçekten yapabileceğimize inanıyorduk :)
YanıtlaSilTatlıı :) Çocukluğun en çok da bu sınırsızlığını seviyorum :)
SilBulutları izlerken boynum tutuluyor kısmına bayağı bir güldüm. Çok keyifli bir yazı olmuş, emeğine sağlık:) Benim güzel bakışımdan dolayı çok hoşuma gitti yazın değil mi İlkay:D
YanıtlaSilAhahha, tabi kii. Okurlarımın bakışı hep güzeldir <3
Sil<3
SilEvet ben de bazen bir şeylere benzetiyorum, hatta ona hikaye bile uyduruyorum :)
YanıtlaSilHafta sonu tarlada müthiş bir gökyüzü vardı. İş arası biraz fotoğraf da çektim. Hele pazar günü rüzgarla birlikte öyle hızlıydılar ki gökyüzü sürekli şekil değiştirip durdu....
YanıtlaSilNe güzel tanımlamışsınız, gökyüzü sürekli şekil değiştirip durdu diye. Gökyüzünün o hali çok etkileyici bence. :)
Sil