24 Ağustos 2024 Cumartesi

Haydi Söyle | Mutluluk #3


Bir şeylere tasasızca gülmek, ağlamak... Eylemleri sıralamaya devam etmeliyim biliyorum. Böyle pek bir eksik kaldı. Ama öte yandan... Sanki tüm duygular aslında bu iki eylem arasında gidip geliyor, bazen de ortaya kombo yapıyor gibi. Bugün bir şeylere tasasızca güldüm. Bunu en son ne zaman yapmıştım bilmiyorum. Gülmüyorum demiyorum, hatta tam tersi; gülmek istersen gülersin. Ağlamak istersen ağlarsın. İstersen, bunları yapmak kolaydır. Ama tasasızca mıdır? Bilmem, bunu düşünmemiştim. Sanırım benimkiler hep tas tas bir şeyler taşır(ır)casınaymış. İlla bir yere ulaşmaları gerekirmiş gibi. İlla bir şey olmak zorundalarmış gibi.

Filmlerde çok komiğime giden bir sahne var. Genelde esas oğlan ve esas kız arasında geçer bu konuşma. Aslında anne-kız, anne-oğlan, baba-anne, babaanne-torun... Yani diğer ikili ilişkiler arasında da geçebilir. İki kanka, iki düşman, iki alakasız kişi... Ama genelde esas oğlan ile esas kız karşı karşıyadır işte. Neden esas olanlar? Böylesi göze daha esaslı geliyor diye mi? Ah tamam sustum. Böyle giderse asla sadede gelemem ahahah. ''Gözlerimin içine bakıp söyle, haydi söyle!.. beni sevmediğini söyle.'' 'O tonlamayla' okursan etkili olacaktır. Hadi yine bu sahneye anlam verebiliyorum. İnsan kabullenmek istemeyebilir ve izleyici de duygu seliyse iyi giden bir sahne bile olabilir. Tabii oyuncular da esaslıysa, ahahah - tamam. Ama; sevdiğini söyleli olanı çok değişik, vallahi.

Birinin yüzüne bakarak, hatta bir de gözlerinin içine bakarak, onu sevdiğimizi söylemek dünyanın en gerekli eylemi olabilir. Pek gerçekleştirmeyiz sanırım ama öyle, çok gerekli. Sevdiğin birine onu sevdiğini söylemek. İlla aşk için demiyorum. Sevdiğin birine diyorum. Aşk için de diyorum tabi - kendimi yakaladım. Belki de en çok da onun için demeliyim. Oralarda durum daha da vahim gibi zira. ''Söyle! Söyle... Beni sevdiğini gözlerimin içine bakarak söyle,'' demez tabii hiçbir esas karakter (ya da bazıııları der); ama bunu söylemeden söyler. Direkt olarak o sahneyi izleriz. Güzeldir de bu eylem dediğim gibi, tabii, tabi tabi, esas karakter diğer esas karakterin gözünün içine bakmadığında bile onu sevdiğini (kendine) söyleyebiliyorsa güzeldir, hani bu sahne. Yoksa ucuz romantizm işte.

Esas olan, karakter mi yoksa hikaye mi? Hikaye olmalı. En uyduruk senaryolarda bile en esaslı karakterleri oluşturan aslında budur: Hikayedeki konumu. Sanırım bu nedenle izleyiciler olarak karakterlerle bağ kurarız ve izleyicinin benimseyebildiği oranda ana karakter esaslılığını kanıtlar. Bazen bazı şeyler inandırıcı gelmez ama yine de öyle olsun istersek, inandırıcı olsun ya da olmasın, filmi inandırıcı bulur üstüne bir de severiz. Oysa bu bile inandırıcı değil ahahha.

Mutluluk belki de böyle bir şeydir, inandırıcı olma kaygısı taşımayan ve doğallıkla olan bir şey.

:)


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.


Pierrot Le Fou (Jean-Luc Godard, 1965),
(Kaynak: Pinterest).



6 yorum:

  1. :) şimdi mutlu musun? bu da var bir de :) bi de şey vaar kikiki uyudun mu? hehehe :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmem üstüne hiç düşünmedim. Mutluluk ne emin bile değilim. Ama sanıyorum ki mutlu olsaydım mutluluk üzerine yazı yazmazdım ahahahha :)

      Sil
  2. anna karina yı seviyon seen :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet hatta önceden profil fotoğrafımda bile o vardı. Belki içime sinen bir fotoğrafını bulursam yine profilim yaparım. Kendisini pek bir severim <3

      Sil
  3. tasasız olma hali ne hoş ne hoş! sanırım benim çok ama çok uzak olduğum bir kavram. bazen şairlerin tasasız mısralarını okuyup imreniyorum nedense. filmdeki replik çok hoşuma gitti. gözlerim bakıp söyle repliğini tam olarak tonlaması ile okudum :D güzel bir yazı. hep mutlu ol tasasız güzel yaz, güz günlerin olsun ilkay^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoştur tabi ya, kendisini hissetmeyeli epeyce bir oldu bir görüşsek rahatlayacağım :) Blog yazarken bile tasalıyım. Gün geçmiyor ki ne yazmışım ben demeyeyim :) Komik değil mi ama, hele de oyuncuların tonlaması mimikleri vs işin içine girince :) İnşallah cümlemize diyelim :)) teşekkür ederim <3

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.