Yazar: Matt Haig, Çevirmen: Kıvanç Güney, Yayınevi: Domingo Yayınevi |
Kitap kısa kısa pek çok bölümden oluşuyor. Bu bölümlerde yazar genel olarak hayata ve bazı kavramlara dair düşüncelerine yer vermiş. Kitap için bana kalırsa yazarın düşünce günlüğü benzetmesini yapmak bile mümkün. Bu yazılarda yazar depresyon ve panik atak sürecinde yaşadıklarına, yaşantılarının üstünde bıraktığı etkiye, yaşama dair ulaştığı düşünce yapısına, sevdiği alıntı sözlere ve bazı kısa bilgilere yer vermiş.
Yazarla geçtiğimiz yıl tanışmış, bakış açısını beğenmiştim. Hala en ünlü kitabı olan Geceyarısı Kütüphanesi'ni oku(ya)masam da, okuduğum diğer popüler iki kurgusal kitabından hareketle söyleyebilirim ki, yazar yazdıkları kurgu dahi olsa yazdıklarında düşünce dünyasını baskın bir şekilde okura sunuyor ve bir yazar olarak gizlenmek yerine, kendini karakterlerinin varlığının içinde gösteriyor. Bu durum bazı zamanlarda anlatımı zayıflatan bir etken olarak değerlendirilebilir belki ama Matt Haig bunu öyle doğallıkla yapıyor ki, normalde bu durumu olumsuz olarak değerlendirecek bir okuru olan bana bile bu anlatım tarzını sevdirmeyi başardı.
Bu kitabı ise kurgusal bir kitap olmadığı için kendi yaşantısından örneklere başvurarak düşüncelerini daha açık bir anlatımla ortaya koymuş. Kitabı okurken sanki yazarın kendisi karşımda konuşuyormuş gibi hissettim. Kitaba dair en sevdiğim durum da bu samimi anlatım oldu diyebilirim.
Son olarak beni çok mutlu eden bir duruma değinmek istiyorum. Bu kitabı sevgili Öneri Makinesi'nin çekilişinden kazanmıştım. Kitabın içinden çok tatlı bir not çıktı. Evet, Matt Haig sevdiğim yazarlardan birisi. Bu tatlı not için çok teşekkür ederim, benim için gerçekten çok kıymetli.
Hoşça ve kitaplarla kalın.
:)
ALINTILAR
''Kendinizi sevebilmek için sürekli gelişmek zorunda değilsiniz. Sevgi yalnızca bir amaca ulaştığınızda hak edeceğiniz bir şey değil.'' (Sayfa 6 - Amaç sizsiniz)
''Düz bir hatta gitmeye devam edersek buradan mutlaka çıkarız. Aynı yöne doğru adımlar atmaya devam etmek bizi daireler çizerek koşmaktan daha çabuk ilerletir. İşin sırrı kararlı bir şekilde dümdüz yürüyebilmekte.'' (Sayfa 9 - Ormanda kaybolduğumuz bir seferinde babamın söylediği şey)
''İnsanların seni bulmalarına izin vermekte sorun yok.'' (Sayfa 11 - Sorun yok)
''Asla kontrol edemeyeceğimiz bir dünyanın değil, biraz çaba ve gayretle geliştirip değiştirmeye başlayabileceğimiz bir zihnin merhametine kalmış olduğumuzu bilmek, aynı zamanda bize güç kazandıran bir şey. Zihnimiz zindanlar yaratabilir ama bize anahtarlarını da verir.'' (Sayfa 15 - Iyi ve kötü diye bir şey yoktur)
''Bizler daima hissettiğimiz acıdan daha büyüğüz. Her zaman. Acı mutlak değildir. "Ben acı çekiyorum" dediğinizde, bir acı vardır, bir de ben; ama o ben her zaman için acıdan daha büyüktür. Çünkü ben, acı olmadan da vardır ama acı ancak ben'in bir ürünü olabilir. Ben var olmaya devam edecek ve acıdan başka şeyler de hissedecektir. Geçmişte bunu anlamakta zorlanırdım. Acının ben olduğunu zannederdim. Depresyonun yalnızca bir deneyim olduğunu çok sonra anlayabildim.'' (Sayfa 26 - Bütün)
''İçimizde her şey için bol bol yer olduğunu keşfettimiz anda, yeni bir bakış açısı kazanırız.'' (Sayfa 27 - Bütün)
''Hayır güzel bir sözcük. İnsanın akıl sağlığını koruyor. Aşırı yük altında olduğumuz bir zamanda, hayır aslında evet demek. Yaşamak için gereksindiğiniz alana evet demek.'' (Sayfa 63 - Hayır)
"Evren değişimdir," diye yazmış Marcus Aurelius. "Yaşamı düşüncelerimizle yaratırız." (Sayfa 183 - Evren değişimdir)
''Her şeyi anlamak zorunda değiliz. Güzelliğe tanık olmak da yeterli.'' (Sayfa 210 - Negatif Yeterlilik)
gerçekten kitabın samimi dili benim de çok hoşuma gitmişti. severek okumuştum. çekilişten ufak bir şey bile çıksa insan mutlu oluyor :) not kartı da çok güzelmiş
YanıtlaSilBöyle samimi anlatımları okurken kendimi özel hissediyorum, yazarın arkadaşı falanmışım gibi. En azından bazen? :) Evet, çekilişler insanı mutlu ediyor. Blog çekilişlerini hep sevmişimdir. Hem az katılım olduğundan kazanma olasılığı artıyor :), hem de blog yazarı iletişim halinde olduğum biri olduğundan hediye almışım gibi hissediyorum.
Silmatt haig formüllü yazar :) kitaplarını şirin buluyorum seviyorum ama edebi açıdan zayıf buluyorum :)
YanıtlaSilEvet anlatımı bence de zayıf ve dediğim gibi aslında hep kendini anlatıyor gibi. Yine de anlatımını ve yazdıklarını okumayı seviyorum. :)
SilÇok ilginç ama en çok merak ettiğim kitabı oydu, okumadığım çevrilmiş kitaplarından da bir o kaldı sanırım. Komik :) Çok vaov bir dili, kurguları yok ama akıcı ve anlamlı şeyler yazıyor. En azından ben sevdim kitaplarını.
YanıtlaSilNormalde çekilişte bu kitap yoktu ama senin Matt Haig sevdiğini bildiğimden eklemek istedim :). Hatta blogda küçük bir araştırma yaptım acaba okudun mu diye baktım yok ekledim hemen :D. Beğenmene de çok sevindim :D.
YanıtlaSilYaa çok teşekkür ederim. Notu kitabı okumaya başlayacağımda gördüm ve çok mutlu oldum gerçekten. <33
Sil