19 Ağustos 2024 Pazartesi

Çin Mitolojisi (Yuanji C. Liyuan) | Kitap Yorumu

Yazar: Yuanji C. Liyuan, Çevirmen: Yaşar Tüzen,
Yayınevi: Mitoloji Tarihi Yayınları

Kitap; Kabuktan İçe Çin Mitolojisinin Analizi (Çin Mitolojisinin Ayırıcı Nitelikleri), Çin Mitolojisinde Yaradılış Efsaneleri, Çin Mitolojisini Şekillendiren İnançlar, Çin Mitolojisinde Semboller, Antik Çin Efsaneleri olmak üzere beş bölüm ve bir Önsöz'den oluşmakta. Kitap boyunca Çin mitolojisinin kökeni, beslendiği kaynaklar, efsaneler ve bu efsanelerde yer alan doğaüstü yaratık ve semboller genel bir anlatımla açıklanmış ve bazı sayfalarda temsili resimlere yer verilmiş (bu resimler siyah beyaz baskıdan dolayı pek de görülmüyor bunu da eklemeliyim).

Kitabı kitap satılan bir tezgahta mitoloji kitaplarının içinde buldum. Mitolojiyle ilgili derin bilgilere sahip olmasam da farklı milletlerin efsanelerini okumak bana keyifli geliyor. Çin mitolojisinin ise daha soyut bir yanı olduğu için ayrıca ilgimi çekti ve bilgi sahibi olmak istedim. Aslında Çin mitolojisine dair en eski kaynaklar da Budizm, Taoizm gibi dinlerle birlikte şekilleniyor diyebiliriz. Tarih boyunca her toplum bir şekilde neden bu yeryüzündeyiz, amacımız ne, nereden geldik ve nereye gidiyoruz gibi sorulara yanıtlar aramış ve hayatta karşılaştıkları zorluklara dayanabilmek için çeşitli hikayeleri dilden dile aktarmışlar. Kitapta yer alan efsanelerde de bunu görebiliyoruz.


Çinlilerin mitolojilerinin pek çoğumuzun aşina olduğu Yunan mitolojisinden ayırıcı yönlerine kitabın ilk bölümünde kısaca değinilmiş. Yunan mitolojisindeki tanrı, tanrıça ve doğaüstü güçlere sahip karakterler insanlardan üstün anlatılmakla birlikte, insani özelliklere sahip yaratıklardı. Aynı durum Yunan mitolojisinden büyük oranda beslenen Roma mitolojisinde de görülmekte. Bu bakımdan bu mitlerde ele alınan değerlerin daha somut bir düzlemde aktarıldığını söyleyebiliriz. Ancak Çin mitolojisinde daha soyut, daha insanlardan uzak ama dünyadaki düzeni sağlamaya yönelik bir üst akıl olarak karakterlerin ve efsanelerin oluşturulduğunu görüyoruz. Bu farklılığı da toplumların farklı değer ve dünya görüşlerine sahip olmalarına; bu nedenle de dünyaya bakışlarının farklı şekillenmesine yorabiliriz. Doğu'nun ve Batı'nın mit, efsane ve felsefesi birbirinden farklı bakış açısına sahipler.

Kitabın yine bu ilk bölümünde Çin mitlerinin ''hayal gücünden yoksun, duygusuz ve tutkusuz'' olduğuna yönelik yapılan yorumlara katılmıyorum. Hatta aksine, Çin mitlerindeki yaratıkların insanlardan farklı olmalarını, insani hırs, tutku ve korkulardan farklı bir düzlemde ele alınmalarını çok daha 'mantıklı' bulduğumu bile söyleyebilirim. Mitlerde dünyanın oluşumunu açıklayan kısımlar olağanüstülükleri nedeniyle masalsı, ancak içerdiği fikirlerle felsefi yönü olan anlatılardı. Buna karşın dünyanın işleyişiyle ilgili kısımlar öğretici olma amacı taşımaktaydı. Özellikle iyi yönetici-kötü yönetici gibi fikirlerin ifadesi, 'iyi' davranışların olağanüstü güçlere hak kazanma veya ölümsüzlükle ödüllendirilmesi gibi konuların net olarak ifade edilmesi bu duruma örnek gösterilebilir. 

Kitap konuya giriş için bir alternatif olabilir tabii ancak gerek baskı kalitesi, gerek içeriği daha zengin kitaplar bulunabilir mi dersek; bir bakmak lazım. Yine de ilgiyle okuduğum bir kitap oldu diyebilirim.

Hoşça ve kitaplarla kalın.


ALINTILAR

''Kilin farklı şekillerde, farklı hayvanların farklı bölümlerine sahip olabilen bir hayvandır. Bir kilinin ortaya çıkışı iyiye işaret olarak kabul edilir ve bir tür şans göstergesidir. Bir kilinin ortaya çıkması aynı zamanda bir bilgenin gelişi ile ilişkilendirilmiştir. Bir nevi uğur sayılırdı. İnanışa göre düşünür Konfüçyüs'ün doğduğu sıralarda bir kilin görülmüştür. Zamanında Çin halkının tanımadığı ve bilmediği bir hayvan olan zürafa da Çin imparatoruna hediye olarak ilk kez gönderildiğinde, bir kilin olarak anılmış ve betimlenmiştir.'' (Sayfa: 27)


''Çin mitolojisinin en önde gelen yaratığı, Yang ve imparator ile ilişkilendirilen ejderhadır. Ejderhalar Çin mitolojisinde genellikle iyiyi temsil eden, hikmet sahibi yaratıklardır. Su ile ilişkilendirilen bu hayvanların, ilk kez yağmur tanrıları olarak ortaya çıktıkları, daha sonra Çin mitolojisindeki kalıcı yerlerini edindikleri kabul edilmektedir. Nitekim Çin yılbaşı kutlamalarında yapılan Ejderha dansı aslında kökeni itibariyle bir tür yağmur duası, ritüelidir. Su ve gökle sıklıkla ilişkilendirilen ejderhaların nehir ve göl gibi su kaynaklarında yaşadığına inanılırdı. Özellikle kuraklık zamanlarında ejderhalar yardıma çağrılırdı ki bu tema mitlerde de kendisine yer bulmuştur.'' (Sayfa: 27)


''M.Ö. 2. yüzyılın ortalarından kalan Huai Nan Zi isimli metinde iki tanrının evreni nasıl yarattığını anlatan bir yaratılış miti mevcuttur. Bu iki tanrının ismi verilmez, kaostan çıkan tanrılar arz ve göğü yaratırlar ve kendileri Yin ile Yang'ı oluştururlar. Bu öğretiye göre, her şeyin birbirinden ayrılamaz iki karşıt kutbu vardır. ''Yin'' ve ''Yang'' kutbu. Nerede Yin ve Yang kutuplaşması oluşur, orada hareket de başlar. ''Bir'' ''Hiçlikten'' gelir. ''İki'' de ''Bir''den doğar. Her şey ise İki'nin yani iki kutbun Yin ve Yang'ın tükenmeyen, değişen ve dönüşen sarmal döngüsünün ürünü olarak ortaya çıkar.'' (Sayfa: 40)


''Antik Çin'de dinle mitoloji arasındaki bağın en belirgin gözüktüğü anlayış ise Taoizm'dir. Çin mitolojisine göre, dünya uzun bir evrimin ürünüdür. Evren doğaüstü güçlerin yardımı olmaksızın kendini yaratmıştır; yani evrenin belirli bir yaratıcısı yoktur. Taoculuk hem bir tür kozmolojik düzeni, hem en yüce hakikati ifade eden Tao'nun (''Yol'') yaratılışına dayanır.'' (Sayfa: 59)


''Eylemsizlik bir kere kavrandığında uyumlu yaşama geçiş kapısı açılır. Geçmişin pişmanlıkları ve gelecek kaygısı ve planları gibi gerçek yaşamdan koparan etkiler aynı zamanda insan yaşamında bir tür dengesizlik hali yaratır. Uyumlu yaşam ve doğal akış insanın içinde bulunduğu an ile bütünleşerek yaşamasını sağlar. Bu uyuma yolu izlemek denir. Yol anlamına gelen tao kelimesiyle kastedilen budur.'' (Sayfa: 61)


''Taoizm'de ejderler yang ilkeleri taşırlar ve sık sık su ya da bulutlarla çevrilmiş olarak resmedilirler.'' (Sayfa: 85)


''Çin mitolojisinde ve genel olarak kültüründe ideal yönetici fikri büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple mitin ve tarihi gerçeklerin karışık olduğu ideal yöneticilerin hikayeleri Çin mitolojisinde önemli bir yere sahiptir.'' (Sayfa: 97)




6 yorum:

  1. Gayet açıklayıcı bir inceleme olmuş teşekkürler. Yunan mitolojisi ilgimi çekmediği için (süper kahramanvari geliyor bana) bu daha farklı geldi, özellikle daha soyut ve felsefi yönü olması ile. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, beğenmene sevindim :) Bana da öyle geliyor, bir de çoğu hikaye sinir krizi geçirmeme sebep oluyor :)

      Sil
  2. Ya ben bu mitoloji kitaplarını okuyamıyorum. Çok karışık geliyor, kafam almıyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet isimleri okuduğum an unutuyorum ben de ahahah :) Yine de olayları vs hatırlıyorum. Bunda da isimleri hatırlamam imkansız gibi bir şey (Çin ismi). Zaten kitap da derinlemesine anlatmıyor. Yine de genel bir bilgi sahibi oldum, ana mantığını anladım gibi.

      Sil
  3. çin filmlerinden dizilerinden bildiğim çinlilerin mitolojileri müthiş fantastik yaaa :) örnekse; painted skin 2 (2012) ölümcül güzellik adlı film :) bu kitap aklımda olsuun :) sen bu yazıyı ve sonraki dolunayı önce yayınlayıp kaldırdın ama de miii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öneri için teşekkür ederim. Evet kitap yorumunu düzenleyip aynı yazıyı yeniden paylaştım. Öbürünü baştan yazdım :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.