1 Ağustos 2024 Perşembe

Ağustos 2024

'Müzik dinlerken yazma' becerimi kaybetmişim gibi görünüyor. Yoksa, bazı müzikleri dinlerken mi yazamıyorum? Bu benim bir becerim olmaktan ziyade, o (diğer) müziklerin mi bir becerisi? Öyleymiş gibi görünüyor. Öte yandan, sessizliğin, hayır!, sakinliğin de kendine has yetenekleri var. Bu sabah, erken kalkmanın yeteneğini hissettim. Biz bunu çoğu durumda ''güzellik'' olarak adlandırırız. Ancak ben bu yazımda ''yetenek'' olarak ele alacağım. Çünkü hissettiğim şey güzelliğin kendine has duruluğundan ziyade eşsizliğiydi. Başka bir sekmede bu konuyu ele alırsak, o halde söyleyebilmemiz çok olasıdır ki, güzellik de katman katmandır ve pek çok farklı niteliği bulunur. İşte! Yetenek de bunlardan biridir. Yetenek... Hımmm? Ne yeteneği? 

Sabahın seslerine kulak verecek, gerçekten kulağımızı çıkarıp bekleyecek, denli sabırlı olabildiğimiz takdirde çok ilginç şeyler duyabiliriz. Dışarıda, içeride, en içeride. İlkini dinlemek huzurludur. Yaşadığımızı hissederiz. Buradayım! der belki beynimiz. Bu dünyada, bu sabahtayım. İkincisini dinlemek bazen nahoş olabilir. Bi' susun be kardeşim iki huzurumuzun içine... Ya da tam tersi, keyiflidir. Sevdiğiniz birilerini duyarsınız; belki de tam da bu noktada, üçüncü kısım devreye girer: En iç. 

Dışarıyı dinlerken de bunu yapabiliriz. Gözlerimizi kapatmak bize yardımcı olabilir. Böylece sadece sesleri görürüz. İçeriyi dinlerken boşluğa bakmak faydalı olabilir. Zaten bunu gayri ihtiyari yaparız. Daha iyi duyabilmek içiiinnn. Daha iyi duyabilmek, daha iyi görebilmek, daha iyi dokunabilmek, daha iyi yiyebil- Daha iyi okuyabilmek, yazabilmek, sevebilmek... Sevebilmek sevebilmek sevebil... Tüm bu koro, daha iyi sevebilmemiz için midir yoksa?

Erken kalkmanın pek çok faydası var. Özellikle de ayın ilk gününde. İnsana, hareket etmek için heves veriyor. Heves hissini hissetmek için heves veriyor. 

Bu ay, heves dolu olalım! İçimizde bulunan tüm dahaları kabul edebilmek için.

Güzel bir ay dilerim.

:)


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.


Hayaletler, Raina Telgemeier (Çev.: Damla Kellecioğlu, 
Desen Yayınevi).



10 yorum:

  1. Ahhhhh en içççç
    Bunu genelde sabahın ilk saatlerinde değil de gecenin kör saatlerinde yapabiliyorum...
    O zaman o en en en iç beni üzebiliyor da bazen aslında sonunda hep ağlıyorum işte neyi saklayacağım ki? :)
    Umarım bu ay hepimiz için güzellikler getirsin.
    Sevgiler ~~

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet gece en içe bakmak için ideal zaman ama sabah da bakılabiliyormuş bunu keşfettim. :) Tabii sabah görülenlerle gece görülenler aynı olmuyor. Sabah daha neşeli, geceyse daha derin. Öğlenleriyse boğucu. :(
      Güzel bir ay olmasına niyet ediyorum ve güzel bir ay oluyor 777. :)) Sevgiler. ^-^

      Sil
  2. Erken kalkmak verimliliği çok artırıyor. Tabi uyku yetmezse tersi de olabiliyor. :)
    Bu ara sessizliği sevdiğim için sessizlik daha ilham verici oluyor benim için. Dış sesler odaklanmamı bozabiliyor, kuş ve dalga sesleri falan hariç. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet benim öğleden sonra pilim bitti. :))
      Ben de sessizliğin sesini dinlemeyi seviyorum. Bunun dışında artık genel olarak sessiz olmayı da seviyorum. Her zaman sesli biri değildim ama sesli olduğumda da susamazdım. Şimdiyse susmayı seviyorum. Dinlemek daha güzelmiş, tabii seçtiğim şeyleri. Her şeyi dinlemeye hala tahammülüm yok. :)

      Sil
  3. yaniii ayın ilk günü yazısını erken kalkıp mı yazdıııın :)

    YanıtlaSil
  4. Yanıtlar
    1. Bu alışkanlığı kazanmamda sıcaklar da etkili. :)

      Sil
  5. bir şeyler dinlerken yazma yetimi bende kaybettim :) sessizlik yahut sahil sesi dinliyorum çokca. erken kalmak uykunu iyi aldıysan bir nimet. bilakis alamadıysan tam bir zillet:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet dış dünyayı dinlemek daha ilham verici bence de. Öbür türlü yazmıyorum, müziği dinliyorum. :) Evet öyle gerçekten. Gün uzuyor ama işine de gelmiyor böyle uzunluk.

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.