Bu bitkiyi oldum olası çok severim. Çünkü bana anneannemi hatırlatır. Öte yandan, tuhaf bir bitkidir bu. Belki dürtülmek, belki sıvazlanmak; ama hep hatırlanmak ister. Küçük saksısının küçük yeşillikleridir onlar. Benim gözümde sevimli bitkiler kategorisinde ön sıradadırlar. Belki de, onları ben de küçükken tanıdığım için böyle hissediyorumdur. Anneannemin her zaman mutlaka feslikanı olurdu. Diğer çiçekler değişse bile, bir köşede ses etmeden oturan bu bıcırıklar, benim hep en dikkatimi çekenler olurdu.
Bir gün anneannem bana bir sır vermişti. Bu çiçeklerin özel güçleri olduğu sırrını. Ah tamam tamam... Tabi ki anneannem bana ne böyle bir cümle kurmuştu, ne de gizemli bir havaya bürünüp bir sır fısıldamıştı. Sadece, bu bitkinin onu hafifçe salladığımızda koktuğunu göstermişti. Ayrıca yanlış hatırlamıyorsam bu yapraklar sinekleri de kovardı. En azından kulağıma çalınan böyle bir rivayet de vardı. İşte! Bundan daha özel güç mü olurdu...
Yaprakların sallanmasını izlemeyi severim. Feslikanların, güllerin, çamların, kiraz ağaçlarının, meyve vermeyen diğer ağaçların; evet, evet, evet bildin... bütün ağaçların yapraklarının! Evet, salınışı değil; sallanması. Baya baya ben burdayım diyecek kadar sallandıkları anları. Böyle anlarda, onların rüzgarla dedikodu yaptıklarını düşünüyorum. Şaka. Tabi ki... Yani işte böyle, düşünmüyorum... Ama öte yandan, merak ediyorum. Çünkü böyle bir anı retinamın yakaladığı anlarda, bu yaprakların da beni yakaladıklarını hissediyorum. Sallanan yapraklar, boş anları eğlenceli kılıyorlar. Keza... Dolu anları da. Bazen durup havalara bakarım. Sadece gökyüzü için değil, bakalım beni yakalayacak bir yaprak grubu var mı diye. Hep de olur. Mutlaka olur.
Bazen beni bir şeyler yakalar. Neden bu kadar çabuk yakalanıyorum bilmiyorum. Oysa beni yakalayanları değil de, yakaladıklarımı hep daha çok sevdim ben. Bazen bunu eksiklik olarak gördüm biliyor musun? Sık sık, acaba bende eksik olan şey ne, diye gözlem yapmışımdır. Sonra anladım, yaprakların birbirinden farklı olduğunu. Demek ben de böyle bir yapraktım ve kendime has bir dilim vardı. Diğer tüüümm yapraklar gibi! Belki de ben bir feslikanımdır. Yani, belki de, ruh bitkim budur. Feslikanların gücü adınaaaa!
:)
bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.
Fesleğenin farklı isimleri olduğunu bilmiyordum :)
YanıtlaSilBen ikisini farklı bitki sanırdım çünkü anneannem hep ''feslikan'' derdi :)
Silfeslikan yani şey gibii fesli delikanlııı :)
YanıtlaSilahahah, hayır bu şapkalı :)
Silfeslegen deyince ivit büyüklerimiz aklımıza geliyor diy mi. yaşlı bitkisi imiş gibii. gençler sukulent hihi :)
YanıtlaSilFesleğeni daha çok seviyorum desem ^^ zaten ben de yaşlı ruhluyum, içim geçmiş biraz, bir şey olmaz :)
Silamaaa feslekenin üstünü okşayınca daaa küçük bir bebek okşar gibi oluyol yani :) cici cicii ay aman da kokarmış daaa :)
YanıtlaSilevet aslında en çok o yüzden ilgimi çekiyordu hala o yüzden çekiyor, fesleğen deyince aklıma bu geliyor ilk önce :)
Silmor salkım olmayasın seeen :) hihi :) onlar seni yakalıyor belkiii :)
YanıtlaSilhayır bana mor yakışmıyor, yoksa yakışıyor mu, birilerine sorup gelirim :) ama ben bir bitki olsammm... çiçek olmam sanırım. fesleğen gibi bir şey olurum, insan kendine benzeyeni seviyor işte :)
SilBu çiçeği ben de seviyorum, mis gibi kokuyor. Annem sevgi çiçeği de der, başka bir adı da bu galiba :))
YanıtlaSilYaa ne tatlıymış, sevgi çiçeği :) çok sevdim <3
Sil