Yazar: Pam Munoz Ryan, Çizer: Peter Sis, Çevirmen: Özlem Sığırtmaç, Yayınevi: Yabancı Yayınları |
Neftali hayal gücü gelişmiş bir çocuk. Hayatta en sevdiği şey, hayal kurmak. Okuduğu kitaplar, keşfettiği yerler ve koleksiyonu için doğadan topladığı nesneler, onun hayallerinin birer parçası. Kulakları sağır eden düdüğü ve uzun siyah peleriniyle evin kapısında beliren babası ise onun kahramanı. Neftali'nin çocuk kalbindeki tedirgin çarpışın içinde umuda benzer cılız bir ritim de duyuluyor. Babası sahiden de bu kadar katı ve acımasız olamaz ona göre. Oysa abisi Rodolfo, tıpkı gençlik hayalleri gibi babasına dair olan umutlarını da çoktan uzak bir köşeye terk etmiş durumda.
Kitap boyunca Neftali'nin büyüme serüvenine şahit oluyoruz. Neftali henüz sekiz yaşında küçük bir çocukken onunla tanışıyor ve on yedi yaşında bir delikanlı oluncaya değin onunla beraber yaşamı keşfediyoruz. Neftali, babasının sandığı gibi düş dünyasında yaşamıyor; hayır. O, bu düşlerin arasından keşfettiği güzel hisleri, nesnelerin gerçek dünyasına taşıyor. Hayalleri ona kelimelerin gücünü getiriyor. Bu yolculukta ona yardım eden yardımcıları ise yanından hiç ayırmadığı oyuncak koyunu ile küçük kız kardeşi Laurita.
Neftali karakteri aslında sadece kurgusal bir karakter değil. Kitabın yazarı bu karakteri oluştururken, doğum adıyla Ricardo Eliezer Neftalí Reyes Basoalto'dan, yani pek çoğumuzun Pablo Neruda ismiyle tanıdığı şairden ilham almış. Şairin babasının da şairlere bakış açısı tıpkı Neftali karakterinin babasınınki gibi katıymış. Babası Neruda'nın toplumda saygın kabul edilen ve onaylanan bir meslek sahibi olmasını istemiş. Ancak gelelim görelim ki, Neftali'nin kalbi sadece kelimeler için çarpıyormuş. Kelimelerin büyüsünden bir türlü vazgeçemiyormuş. Bu nedenle de vazgeçmemiş. Gideceği yolu değil, ismini değiştirmiş. Karıştırdığı dergilerdeki isimlerden ilham alarak bir mahlas uydurmuş kendine Neftali: Pablo Neruda. Yıllar sonra ise bu isim onun yasal olarak da ismi olmuş. İşte, bu kitapta hikayesini okuduğumuz hayalperest çocuk da, bu büyük şairden ilham alınarak oluşturulmuş bir karaktermiş.
Kitabı okumak, buğulanan bir camdan sağanak yağışı izlemek gibiydi. Başta yağmur yoktu, sadece her yer griydi. İç karartan bir grilikti bu. Tıpkı dışlanan, anlaşılmayan ve bende bir sorun mu var diye düşünmek zorunda bırakılan küçük bir çocuğun renkli düşüncelerinin zamanla aldığı ton gibi bir grilikti. Neftali çok mahzundu, çok da masumdu. Yaşıtlarından daha ufak tefekti. Diğerlerinin ilgisini çeken şeyler onu pek de ilgilendirmiyordu. Ona kalsa sonsuza kadar kitap sayfalarının arasında kaybolabilirdi. Babası ona sık sık ''kitapların onu daha da zayıf düşürdüğünü'' söylüyordu. Tamam o halde, Neftali de dışarı çıkar ve keşfedecek bir sürü başka şey bulurdu. Ancak ne babası, ne de yaşıtı olan diğer çocuklar için onun kendi halinde bir kaşif olması doğal değildi.
Neftali, değersiz hissettirilerek büyümüş bir çocuk. Hemen hemen her hayalperest gibi, hisli de bir çocuk. Bu nedenle büyürken yaşadığı bazı şeyler, onun gibi, bir okur olarak benim de kalbimi kırdı. Ona sımsıkı sarılmak istedim. Ona kendisine inandırılmak istenilen tüm o şeylerin gerçek olmadığını söylemek istedim. Sonra, malesef ki bu şartlarda büyüyen pek çok çocuk olduğunu düşündüm. Hangi birine sarılabiliriz?.. Hangi birine aslında bir insanın değerinin, başkalarının kendi kafalarından biçtiği ölçütlerle oluşturulamayacağını anlatabiliriz?.. Malesef hiç denecek kadar çok azına.
Kitabın yarısından sonrasını daha çok sevdiğimi eklemeliyim. Çünkü o noktada yağmur başlamış, Neftali'nin iç dünyası hareketlenmişti. Tutkusunu derinden hissetmeye ve sahiplenmeye başlamıştı. Öfke duymuştu. Sevgi duymuştu. Merhamet hissetmişti. Güvenmişti. Ve aşık olmuştu! Neftali büyüyordu. Artık çelimsiz, hasta olarak anılan bir çocuk olmadığına inanabilirdi. Artık kendi dünyasında da pek çok şeyi keşfedebilirdi. Bu hareketlilik beni bir hayli heyecanlandırdı ve sayfaları birbiri ardına çevirdim.
Kitap bir çocuk kitabı gibi yazılmış. Büyük puntolu bir yazı boyutu ve kurguyla uyumlu illüstrasyonlar bizleri karşılıyor. Dili sade, hikayesi düşündürücü. Ancak ben kitabı çocuklardan ziyade büyüklere öneriyor ve büyükler için daha uygun içeriğe sahip bir kitap olduğunu düşünüyorum. Keşke kitabın bir animasyon filmi de olsaydı, severek izlerdim.
Hoşça ve kitaplarla kalın.
ALINTILAR
''Babası haklı mıydı? Hayal kurmak insanı zayıflatır mıydı?'' (Sayfa 12)
''Tamamlanmamış bir merdiven hangi gizemli ülkeye uzanır?'' (Sayfa 16)
''Neftali, bir Rodolfo'ya bir babasına baktı. Orada oturduğunu görmüyorlar mıydı?'' (Sayfa 31)
Neftali fısıldadı: "Her şeyi görmek istiyorum." (Sayfa 46)
''Mamadre'nin arkasını dönüp mutfağa girmesini izledi, şimdi yüzü soluk ve kafası meşguldü. Kahkahalarına, parlayan gözlerine ve pembe yanaklarına ne olmuştu? Mamadre onları nereye gömmüştü?'' (Sayfa 63)
"O da bir kondüktör mü olacak?"
"Kesinlikle hayır," dedi babası. "Onun daha büyük planları var. Bir doktor veya dişçi olacak."
Neftali başını kaldırıp babasına baktı. Doktor veya dişçi? Neftali, ne olacağını daha kendisi bilmiyorken babası nasıl biliyordu? (Sayfa 105)
''Neftali gözden kaybolana dek onu izledi. Etrafına bakarak iç çekti. Kartalı ve çam kozalağını birine anlatmak istiyordu. Gördüğü her şeyi bir arkadaşla, heyecanla ellerini sıkabileceği, kekelemeden konuşabileceği bir arkadaşla paylaşmayı arzuluyordu. Bunu bütün kalbiyle istiyordu.'' (Sayfa 109)
''Çu-çu-çu-çu-kau. Ötüşünü tekrar duydu. Bu sefer sağ tarafından geldiğine emindi! İyi şans. Hatta belki bugün o kadar istediği şey bile gerçekleşebilirdi: Yakın bir arkadaş ve babasının ilgisi.'' (Sayfa 112)
''Dıştaki yaralar aldatıcıdır. Belki acısı başka bir şeyden kaynaklanıyordu. Bir kuğunun başka kuğulara ihtiyacı var, tıpkı insanların başka insanlara ihtiyacı olduğu gibi.'' (Sayfa 224)
"Gerçekten sevdiğin işi yapmanın her zaman bir yolu vardır," demişti Augusto. (Sayfa 273)
''Şiirinin sonuna Neftali Reyes yerine Pablo Neruda yazdı. Bu ismi, babasını, şair bir evlada sahip olduğu için hissettiği utançtan kurtarmak üzere kullanacaktı. Belki de ismi sadece kendini bulacak kadar kaybolana dek kullanacaktı.'' (Sayfa 336)
''Doğrudan babasının gözlerine baktı ve içlerinde kayboldu. İçeride kim vardı? Acımasız ve nefret dolu birisi mi? Yoksa kendi geçmişinin kıskacında kaldığı için sevdiklerinin kendi geleceklerini kontrol etmelerine izin verecek cesareti olmayan biri mi?'' (Sayfa 339)
"Durmakta olan eşyalara uzun uzun bakmak... çok gerekli... İnsanın ve dünyanın dokunuşunu, ıstırap çeken şaire bir ders olarak aktarıyorlar..." (Sayfa 356 - Pablo Neruda)
Kitabın kapağı çok tatlıymış. Yine harika yorumlamışsın, ilgiyle okudum. Karakterde hepimiz kendimizden bir şeyler bulabiliriz sanırım. Emeğine sağlık, fırsat olursa okumak isterim. :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim, yazımı beğenmene sevindim. :) Kitabın kapağı evet hem ilk bakışta tatlı geliyor, hem de kitabı okuduktan sonra anlam kazanıyor. Arkadaki kuğunun da bir önemi var kitapta mesela.
SilÇocukların ana karakter olduğu kitaplar beni hep daha çok etkiliyor. Bu kitapta biyografik özellikler bulunması da ayrıca ilgi çeken bir durumdu. Ben genel olarak severek okudum, denk gelirse aklında bulunsun diyebileceğim bir kitap. :)
tam seveceğim bir kitap yaa üstelik neruda :) saol tanıttığın için :)
YanıtlaSilRica ederimm, okursan iyi okumalar dilerim :)
SilBu kitap tam benlik. Harika anlatmışsın. Kütüphaneye bir sorayım bakalım var mı :)
YanıtlaSilGenel olarak güzel bir kitaptı ve beğendim de. Çünkü ''gerçek'' bir kitaptı. Bu şekilde ailesinin istediği mizaçta olmayan çocuklar bulunuyor ve bu aileler kimi zaman, kendi hayatlarında yaşayamadıkları yaşantıları, seçemedikleri tercihleri ve olamadıkları kişileri çocuklarında belli bir profil etrafında görmek isteyebiliyorlar. Yani çocuklardan olmadıkları biri gibi olmalarını bekleyen aileler sadece kurgularda yok. Bu bakımdan gerçekçi bir kitap. Zaten biyografik özellikler taşıyor dediğim gibi. Ana karakterin hissettiği kırgınlık bana da geçti. Bu bakımdan kitap daha etkileyici olabilirdi cümlesi kulağa biraz doğru gelmiyor sanki. Yine de söylemeden de geçemem ya ''kitap evet etkileyici bir konuya sahip ama anlatım olarak da daha etkileyici olabilirdi.'' Yine de dediğim gibi beğendim ve içeriği ilginizi çektiyse öneriyorum. :)
SilYabancı Yayınları'ndan önceden daha çok okuyordum açıkçası. Son yıllarda çıkan kitaplarını incelemedim aslında ama bana daha çok genç yetişkin türünde kitaplar basıyorlarmış gibi geliyor. Son yıllarda ilgim daha başka türlere kaymış durumda. Bu kitabı ise gerçekten tesadüfen keşfettim. Farklı bir şeyler okumak istiyordum ama koskoca kütüphanede kitap bulamamıştım. Tam umudu kesecektim ki bu kitap bana gülümsedi. :)
YanıtlaSilSenin bloğa her girişim de umarım merak edeceğim birşey olmaz diyorum ama yok illa yapıyorsun yapacağını :) Okunmayı bekleyen yüzlerce kitap varken, "aaa bu da fena değilmiş al listeye" diyorum. Korkuyorum paylaşımlarını okurken, iyi anlamda elbette..
YanıtlaSilSevgiler..
Yaaa çok mutlu oldum bunu öğrendiğime ^-^
SilOlsun, okuyalım okuyalım okuyalım :) Okumak bana iyi geliyor. Özellikle de böyle farklı kitaplar keşfettiğimde mutlu oluyorum. Kitabı okursanız siz de beğenirsiniz umarım.
Çok sevgi ve selamlar.