1 Ekim 2023 Pazar

Ekim.


Tarihi gördüğümde kısa bir anlığına afalladım. Sahi, eylül de bitti ya... diye düşündüm. Bugünün tarihi bir yansıma gibi: 01.10. Tabii bir de sonuna 23'.

2023'ün son demlerindeyiz. Bir yılın daha nihayete erme mevsimi. Sonbahar belki de biraz böyledir ha, ne dersin sevgili okur? Belki de düşen tüm o yaprakları metaforik olarak algıladığımızda, elimizde deneyimler kalır. Bu deneyimlerin illa herkese bakın bakın diye göstereceğimiz şeyler olmasına bile gerek yok; sonuçta kimse, her ne kadar ilkbaharda sıklıkla ''bakın bakın çiçekler ne güzel'' denmesine karşın, sonbaharın uçuşan yaprakları için hüzün yakıştırması yapmak dışında ''bakın bakın yapraklar ne güzel uçuşuyor'' demez. En azından kolay kolay ve sıklıkla, demez. Oysa o yapraklar kendilerini bırakabilmek için uzun bir yol yürümüşlerdir. Elbette yorgunlardır; pek çok şey görmüş ve dinlemişlerdir. Onların serüvenine en çok da günışığı ve rüzgar şahittir. Bazen bu yapraklar, çiçek bebeklerini yağmur suyuyla beslemişlerdir. Bazen, günışığı eşliğinde uzun uzun gerinmişlerdir. Bazense onlara nefretle yaklaşan insanların nankörlüğüne şaşkın bir son bakış atmışlar belki...

Ağaçların yazın yatılı ağırladıkları cırcır böcekleri hala sezonu kapatmamış gibi duyuluyorlar. Yazın olduğu gibi çok sesli bir koro değil kulağıma çalınan ses; ama alttan alta gelen, kaçından çıktığından bile bihaber olduğum, bir gece şarkısı doluyor kulaklarıma. Bazı geceler cırcır böceklerinin sesi ninni gibi geliyor. Başka bir ses yok; sadece onun sesi ve tanıdık hissettiriyor. Dostça bir şarkı söylüyor. Onu en çok da geceleri dinlemeyi seviyorum. Eylül ayında bir ara hepsi susmuştu da ne çok üzülmüştüm. Artık sonbahar geldi, diye düşünmüştüm, olacak o kadar... Ama keşke olmasa... Keşke biraz daha onları dinleyebilseydim... Kalbimden geçen aslında sadece buydu. Sanırım içlerinden biri veya birkaçı, kalbimin bu küçük dileğini kırmadı ve yeniden ötüyorlar. Acaba bu ses başka bir şeye mi ait diye düşünüyorum. Ama hayır, ona ait. Sen de duyuyor musun? İlk kez bu ayda cırcır böceği dinliyorum, ilginç ve güzel. Sanki bana serenat yapıyor. :)

Bazı akşamlar uyuyakalıyorum. Böyle olduğunda gece uyanmam kaçınılmaz son. Böyle uyanışları seviyorum. Uyandığım ilk anda hala rüyamla sarmaş dolaşım, rüyamı hissediyorum. Aklımda bulanık bazı görüntüler oluyor ama onları belli bir anlam dizgesine sokabileceğim kadar anlamlı görünmüyorlar. Hani olur ya, bazı eski anılarımız aklımıza fotoğraf karesi gibi gelirler; başı veya sonu yok, sadece tek bir an'a dair görüntüler. Onları gerçekten yaşayıp yaşamadığımız durumu bir yana, zamanın solucan deliklerinden geçip zihnimizde beliren bu tek kare anlar bir şekilde etrafımızı kuşatır. Bir anlam versek de vermesek de, işte her yandadır. İşte, olmadık zamanda yaptığım uyuklamalarımdan uyandığımda ben de tam olarak böyle hissediyorum. Rüyamdan bazı kareler her yanda, ama ösym paragraf sorusu gibiler. 

Bazen bazı rüyalarımı çok net hatırlıyorum. Böyle olduğunda gözümü açtığım anda yaptığım ilk iş ses kaydı almak oluyor. Çünkü o rüya öyle filmvari oluyor ki, bundan ileride bana ilham çıkar diyorum. Uzun bir süredir ise hatırladığım tek bir rüyam yok. İlk uyandığım anda bile hepsini bir sis bulutu kaplamış oluyor. Dediğim gibi, kare kare bazı anlar... Ama öncesi veya sonrası yok. O hissi de seviyorum tabi. Uyur uyanık o hali. Gözümü açtıktan sonra da hala rüyadaymışım gibi hissettiğim o kısa an'ın verdiği hissi de seviyorum. 

Sonbahar yaprakları bence de hüzünlü. Tek bir anda dökülmeleri bize böyle hissettiriyor olmalı. Evet evet kabul ediyorum, kesinlikle hüzünlü. Yine de güzel. Sanırım, böyle tek an'a sığan şeyleri seviyorum. Çünkü o şey, aslında asla sadece tek başına o andan ibaret değildir. Oysa yaşadığı tüm o zamanları tek bir an'a sığdırabilecek kadar da özüne inebilmiştir. Hani bazen kısacık bir yazı okuruz da, tuğla gibi kitaplar okumuş kadar fazla hissederiz. Yazı mı fazladır acaba, bizim hislerimiz mi? Kelimeler bize dokunur, fazla olan hislerimize. Böylece, minicik bir dokunmayla bile etkileniriz. Tıpkı bir insanı gıdıklamak için kilit noktayı bulmak gibi. İşte sonbahar da bana böyle hissettiriyor. Tamam belki biraz karmaşık ama ben yediğim yemekleri bile karmakarışık yapıp tek bir tabakta toplamayı severim. Hem, hayatta ne tek tektir ki. Bir yaprağın dökülüşü bile, içinde pek çok doğuşu, büyüyüşü ve ölüşü barındırır.

Bu ay bana serenat yapan cırcır böceğim de gidecek biliyorum. Yine de son ana kadar benimle olduğu için mutluydum. Yapraklar yavaş yavaş kızarmaya başlasalar da, son ana kadar bizi bırakmayacak olan yeşil hallerini görebildiğim için de mutluyum. Hatırlayamadığım rüyalarımın verdiği hissin kısa bir anlığına bile olsa benimle kalmasından da memnunum. Hissettiğim tüm hisler için mutluyum. Asıl, hissetmediklerim bana hüzün verir çünkü...

Bu ay umarım kalbimizi güzellikle dolduracak hisleri deneyimleriz.

Güzel bir ay dilerim.

Hoşça kalın.


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsin.




18 yorum:

  1. Yine döktürmüşsün... Ve şarkı seçimin! Süper:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Ve evet, bu seferki şarkı gerçekten güzel. :)

      Sil
  2. Bu yıl hiç bitmeyecek sandım ama o da bitiyor neredeyse. Zaman ne kadar da hızlı akıp gidiyor değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle gerçekten. Zaman çok hızlı geçiyor. Hele son bir yıl nasıl geçti hiç anlamadım.

      Sil
  3. Sonbahar hüzünü çağrıştırsa da beraberinde getirdiği yağmurlar, rengarenk yapraklar ve kışı hatırlatan yavaş yavaş serinleyen hava değişikliklerini çok seviyorum.
    Bu yaz cır cır böceklerinin sesini epey duyduk. Karanlık gecelere ahenkli sesleriyle hep eşlik ettiler, bir şeyler anlatır gibi.
    Bu yorumu yazarken dışarıda hâlâ yağmur yağıyor, belki akşamüstü yağmur eşliğinde bir yürüyüş yaparım.
    Yazını okumak çok keyifliydi. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel tasvir etmişsin, ilk cümlende yazdığın her şey çok net gözümde canlandı. O havaları ben de çok severim. :)
      Yazın evet, onların mevsimi zaten de, bu ayda nasıl hala ötebilirler, öten şey gerçekten bir cırcır böceği mi bilemiyorum. Ama bir ötüş duyuluyor ve bu hoşuma gidiyor.
      Burada, yaşadığım yerde, hava kapalıydı tüm gün. Ara ara güneş kendini gösterdi ama tam bir sonbahar havası. :)
      Teşekkür ederim. Senin de yorumunu okumak çok keyifliydi. Güzel bir ay diliyorum, çok sevgiler. :)

      Sil
  4. Pelin Batu da rüyalarını yazarmış. Güle güle cırcır böceği. Gelecek yaz yine bu kıza serenad yap olur mu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nereden ilham geleceği belli olmaz ve evet, artık seneye kaldı serenatlar :)

      Sil
  5. Sonbaharı severim, şiir gibi bence ama bu eylül ayı hiç güzel geçmedi benim için. Ekim ve Kasım daha güzel olur İnşallah. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah. Bu sıralar nihayet hayatım hareketleniyor ve gerçekten yapmak istediğim bir şeyler bulabileceğimi hissediyorum. Bu güzel bir hismiş, açıkçası unutmuştum. :)

      Sil
  6. Eylül'de çelınç yazarken günler nasıl geçti hiç anlamadım sanki bir anda kendimi ekimde bulunca şaşırmadım desem değil. Kışın ağırlığı bastırıyor, bende sıklıkla uyuyakalıyorum ve bitmek bilmeyen rüyalar başlıyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet artık havalar soğumaya başladı. Benim için de günler yoğunlaşıyor. Umarım güzel bir sonbahar-kış dönemi olur. Ben zaten eylülü sonbahardan sayamıyorum pek. :) Daha çok yazın bir uzantısı gibi.

      Sil
  7. neyseki bizim de bir cırcır böcükümüz vaar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, onlar gitse de ben bir şeyler anlatırım burada :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.