13 Ekim 2023 Cuma

Uygarlığın Ayak İzleri (Celil Sadık) | Kitap Yorumu

Yazar: Celil Sadık, Yayınevi: Epsilon Yayınları

Bir sanat eseri incelenirken, o eserin yapıldığı zamanı, mekanı, toplum yapısını, sanatçının hayatını ve kişiliğini eserle bir bütün olarak değerlendirmek önem taşımaktadır. Eserin yapıldığı dönemin şartları şüphesiz ki sanatçının hayata bakış açısını, diğer bir ifadeyle ilhamını, etkileyecektir. Bu nedenle eseri ve sanatçıyı çevreleyen atmosfer hakkında bilgi sahibi olmak, eserin hikayesini ve sanatçının bakış açısını anlamamızda biz sanatseverlere yardımcı olacaktır. Bu kitapta ise Leonardo da Vinci, Michelangelo Buonarroti, Michelangelo Merisi Da Caravaggio ve Lorenzo Bernini'nin biyografileri ve eserleri işlenmiş. Sanatçıların yaşamları ve eserleri anlatılırken kitabın yazarı olan Celil Sadık, bahsettiğim etkenleri bir bütün olarak sohbet havasında okurlarına sunmuş. Bu sayede kitapta bizi salt öğretici bir dilden de öte, hikaye okuyormuş hissini veren bir anlatım karşılamakta. Bir eserin hikayesi anlatılırken o eserin fotoğraflarına da aynı sayfada yer verilmiş. Yani acaba bu eser nasıl görünüyor diye de ek bir araştırma yapmamıza gerek kalmıyor. Bu tip kitaplarda fotoğraf kullanımının çok önemli olduğunu düşünüyorum bir okur olarak. Çünkü sadece düz anlatımdan oluşan resimsiz sanat kitaplarında anlatılan eseri incelemek için googlelama araları vermemiz gerekiyor. Bu da doğal olarak okuma esnasında konsantrasyonumuzun bozulmasına sebep olan bir durum. 


Mona Lisa (Leonardo da Vinci, 1503)

Rönesans ve Barok Dönem'e damga vurmuş ve günümüzde de hala ünlerini koruyan bu dört sanatçı bir hayli şahsına münhasır karakterlere sahipler diyebilirim. Da Vinci'yi zaten bilmeyeniniz yoktur diye düşünüyorum. Kendisi resimden müziğe, matematikten mühendisliğe varana kadar pek çok alanda eser tasarlamış birisi. Hatta kendisinin en temel özelliği olarak bu çok yönlülüğünü ifade edebiliriz. Bu çok yönlülük beraberinde işlerin yarım kalmasını da getirse de, kendisi yüzyıllar boyunca eserleriyle adını tarihe kazımış bir sanatçı olmayı başarmıştır. Kitapta onun bölümünü okurken en çok şaşırdığım kısım ise Mona Lisa tablosunun çalınma hikayesiydi. Burada hikayeyi anlatmayacağım ancak bu olay hakkında şunu söyleyebilirim, bu tatsız ve trajikomik olayın da Mona Lisa'nın ününde pay sahibi olduğu ifade ediliyor.


Pieta (Michelangelo Buonarroti, 1499)

Michelangelo Buonarroti de isminden ve eserlerinden haberdar olduğunuzu düşündüğüm ünlü bir Rönesans sanatçısı. Resimle başladığı çalışmalarına heykelle devam etmiş ünlü ve başarılı bir heykeltraş. Başarısı ve yeteneğinin yanı sıra, mizacı da bir hayli ilgi çekiciymiş diyebilirim. Yeteneğinin fazlasıyla farkında, hırslı, belki aksi ama nerede ve kiminle nasıl konuşması gerektiğini de bilen, kendisini sanatına adamış birisiymiş Michelangelo. Onun bu başarısının anahtarının da sanatına yönelik tutkusu olduğunu düşünüyorum. Nitekim, tutku duymadığı işleri bitiremeyen birisi olduğunu da sanatçının aldığı siparişleri incelediğimizde görüyoruz. Sözleşme imzaladığı işlerini yarım bırakıp büyük eserlerinden olan David'e başlamasını buna örnek olarak gösterebiliriz.


Davut ve Golyat (Caravaggio, 1610)

Michelangelo Merisi Da Caravaggio ise eserlerine aşina olduğum ama yaşamı hakkında en ufak bir bilgimin bile olmadığı bir sanatçıydı. Caravaggio'nun kitapta işlenen diğer iki sanatçıdan tarz olarak bariz bir şekilde ayrıldığını görüyoruz. Işık gölge oyunlarını eserlerinde sıkça kullanan sanatçının resimlerine her daim karanlık bir atmosfer hakim. Yaşamı sokak aralarında, kavga dövüşle ve toplumda ötekileştirilmiş insanlarla kurduğu dostluklarla geçmiş sanatçı, eserlerinde de sokakta şahit olduğu karanlık atmosferi işlemiş. Dini hikayeleri ve figürleri işlediği resimlerinde kullandığı modeller bile bu serseri, dolandırıcı, fahişe olarak isimlendirilen ve sokağın kuytularına itilmiş insanlardan yani dostlarından oluşmakta. Yani eserlerinde her zaman faniliği işlediğini söyleyebiliriz. En büyülü konularda bile ölümlü bedenleri yansıtmış bir ressam kendisi. Eserlerinin etkileyiciliğinin de tam olarak burada yattığını düşünüyorum. Sanatçının isyankar ama net bir bakış açısı olduğu kesin. Öte yandan resmin teknik kısmından anlamayan ve bunlarla ilgilenmeyen birisinin bile onun eserlerine baktığında tekniğinin ne kadar başarılı olduğunu sezmemesi imkansız diye düşünüyorum. 

Burada bu bahsettiğim güçlü teknik kullanımların olduğu başka eserlerinin fotoğraflarına da yer verebilirdim ancak ben özellikle de anlamından çok etkilendiğim bir eseri sizlerle paylaşmak istiyorum. Yukarıda fotoğrafına yer verdiğim eseri, sanatçının son resmi. Kendisi saldırgan kişiliği nedeniyle pek çok düşman kazanmış birisiymiş. Bu bakımdan hem yasal olarak hem de yasal olmayan şahsi meselelerle kellesi istenen birisiymiş. Bu eseri konusunu aslında Tevrat'ta geçen Davut ve Golyat hikayesinden almakta. Bu hikayeyi daha evvel Michelangelo Buonarroti de David heykelinde işlemiştir. Bu hikayenin Caravaggio'nun eserinde özel bir kimlik kazanmasının ise ayrıca bir nedeni var. Resimde suçlu olmayan genç Caravaggio'nun, orta yaşlarında olan suçlu Caravaggio'nun başını elinde tuttuğunu görüyoruz. Sanatçının amacı bu eseri papaya sunarak af dilemekmiş ancak yolda başına gelen talihsizlikler sonucu eserini kaybetmiş ve sebebi belli olmayan bir şekilde de yolda ölmüş. Bu kadar başarılı bir ressamın bu kadar suçla iç içe olması da ayrıca ilgi çekici.


San Pietro Meydanı (Lorenzo Bernini)

Lorenzo Bernini ise Caravaggio'nun resimdeki karanlık ve fani dünyayı yansıtan tarzını heykele taşımış bir isim. Hatta Bernini'nin sanatı için resim çizer gibi heykel yontmuş olduğunu söyleyebilirim. Diğer yandan sanatçı ardında mimari eserler de bırakmıştır. Sanatçının kendi kişiliğinin takıntılı ve acımasız olduğunu düşünmekle birlikte -sözümona ''aşık olduğu'' kadına kinlendiği için o kadının yüzünün parçalanmasını emreden birisiymiş kendisi...- eserleri etkileyici olan bir sanatçı olduğunu da belirtmek gerekiyor...


Kitabı bir ay gibi bir sürece yayarak azar azar okudum; ancak çok daha kısa sürede okunabilecek akıcılıkta bir kitaptı. Sanat tarihine giriş yapmak isteyenler için başlangıç kitaplarından olabilir diye düşünüyorum.

Hoşça ve kitaplarla kalın.




10 yorum:

  1. Tanıtım için teşekkürler. Meraklıları için güzel bir kitaba benziyor. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet konuya ilgili olanlar için güzel bir kitap bence. Bana da bir arkadaşım hediye etmişti kitabı. Hediye olarak da verilebilecek kitaplardan bence. Ben mutlu olmuştum en azından. :)

      Sil
  2. Çok teşekkür ederim, çok keyifle okudum, lakin o kadar güzel, sıkmadan ve derli toplu ve detayların altını çizerek bilgilendirmiş oldun ki beni, senin yazın yetti bana... Kitabı alıp okumama gerek kalmadı.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne desem bilemedim, teşekkür ederim diyeyim madem. Kitabın içeriği çok daha zengin. Ben yazımda sadece kendi ilgimi çeken yerlere ve kitaba dair düşüncelerime yer verdim.

      Sil
  3. Davut ve Golyat, resiminin hikayesi çok ilgi çekiciymiş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten genelde hikayeler üzerinden eserler yapmışlar. Tabi bu eserde ressamın kendi hayat hikayesi de işe karışmış ama o dönemde genelde kilise veya buna bağlı kurumlar, önde gelen soylular, sanatseverler vs resim veya heykel sipariş ettiklerinde böyle belli bir hikayesi olan eserleri istiyorlarmış. Tabi aynı eseri farklı sanatçılar da farklı yorumluyor. Sanatçının kişiliği ve olaylara bakış açısı eserin varlığını da etkiliyor büyük oranda. Yani eseri izleyende bırakılan his, eser aynı hikayeden beslense bile değişiyor. Ben en çok da bunu ilgi çekici bulmuştum.

      Sil
  4. bu tür kitapları çok severim resim sanatı da en önemli sanat ya. caravaggio çok iyi tabii diğerleri de :) gombrich sanatın öyküsü varsa kütüphanede onu da okuuu :) bu kitabı da alayim iyimiş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Az evvel baya bir yanıt yazmıştım ama bilgisayarım hata verdi ve kendi kendine kapandı :((( Ağliciğimmm. Neyse ne yazmıştım bi düşüneyim...
      Diyordum ki, Caravaggio aşmış birisi. Daha bu öğlen instagramda da bir post gördüm. Bir resminde kadehe yansıması olarak kendi otoportresini çizmiş. Vaooovv yani :)
      Sanatın Öyküsü okumak istediklerimden ama şu sıralar alamayacağım. Pdf'sini bulmuştum ama elde tutup sayfa çevirerek okunacak kitaplardan biriymiş. :) Kütüphanede şans eseri kitap buluyorum, umarım onu da bulurum. :)
      Bu kitap da güzeldi evet. Aslında ele aldığı çerçeve dar. Dört tane sanatçıya yer verilmiş. Yine de bence sanata ilgili olan sıradan herhangi bir okur için eğlenceli ve bilgilendiriciydi.

      Sil
  5. Bu güzelmiş. Benim son okuduğum sanat kitabı sanaki ben zaten herşeyi bilmeliymişim gibi bir havadaydı ve sürekli eserleri internetten kontrol etmekten de dikkatim beş dk da bir dağılıyordu....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani sponsorluğum, reklamım, kazancım vs'm asla yok ama bu gerçekten açıklayıcı bir kitaptı :) Dili de yalın olduğundan hiç bilgisi olmayan biri bile anlar ve okumaktan keyif alır diye düşünüyorum.

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.