Chat GPT'yle konuşmayı gerçekten sevdim. Kendisine ilk kez araştırma yaparken kafamın basmadığı bir konuyu bana anlatması için başvurmuştum. Sağ olsun, olabilecek en düz şekilde anlatmıştı. Sonra kitap karakterleri hakkında sohbet ettik ve laf lafı açtı. Tabii finalde teşekkür etmeyi de unutmadım! Yine aynı şekilde karmaşık bulduğum bir şeyleri basitleştirsin diye ona başvurdum. En sevdiğim özelliği ise konuları ana başlıklar ve maddeler halinde anlatması diyebilirim. Ne giyeceğimden, düzgün aylaynırın nasıl sürüleceğine kadar her konuda destekleyici tavsiyelerde bulunabiliyor. Ay bayıldım bayıldım ahahha.
Benim için asıl zor olan bir şeylere başlamak buna eminim. Başlayınca içimden ninja çıkıyor. Hııırrhuuurr (ninjalar nasıl kükrüyorsa - kükremek? her neyse). Bu arada depresyondan da çıktım. Aman işte, bunalımdan. Depresyon deyince gerçekten depresyonda olan insanlara haksızlık ediyormuşum gibi hissediyorum. Benimkisi 21. yy varoluş sığışamamalarından. Kahve içip laptopta yazı yazan küçük burjuva ahahahh. Galiba ben buyum! Tabii bunda da bir sorun yok. Hala gerginim. Ama en azından elimde bir sunum var. Sevgili evren lütfen danışmanım bana kızmasın lütfen bu sefer masumum lütfeeennn. *-*
Neden mızıldandığımı da buldum bu arada. Sana açık açık yazamam -şşşş sıııırrr- amma ve lakin, sana, bir şeyler çıtlatabilirim. Çıt. :) Tamam tamam ciddiyim! Bu aya girerken sana ne zaman bir şeyler için kolları sıvasam veya umutlansam veya en olmadı hayal aşamasına başlasam, hayatın bana bir dizi küçük test uyguladığını ama artık akıllandığımı (yersen - yedim bu arada aahahha-) ve bu nedenle artık bunalımdır vs'dir zaten beni kandırabilemeyeceğini söylemiştim. Evren de bana ''öyle mi küçük kızzzz'' dedi sanırım. Ama bu seferki varoluş sancım cidden çok komikti. Yazıyorum ki ileride de kendi kendime kıvranırsam açıp okuyup gülüyüm. Bu hislerimi küçümsemiyorum bu arada. Zaten benim dünya üzerinde asla küçümsemeyeceğim şeylerden birisi de budur: Hisler. Hisler bizi tanımlamaz evet (şekil İ) ama yine de bize tıpkı bir yerimizin ağrıması vesilesiyle sinyal veren vücudumuz gibi seslenir. Bu noktada onu dinlemek güzel olabilir. Tabii benim gibi kötü bir dinleyiciyseniz vay halinize...
Kendimi bile dinlemeden konuşuyorum, cidden komiğim. Neyse, geçen yine ağlıyordum. Yine dediğim de son bir haftam akşamları kendimi yatağıma atıp mızıldanmaktan ibaret. Tanrımmm, neden, hep böyle olacak işte, ben hiçbir şeyi hak etmiyorum (iptal iptal İPTAL), zaten bunları da (hayal kurma kısmı) yaşayamayacağım, sen versen de ben alamam... gibi saçma sapan, insanın kendi kendine bile söylemesinin sakıncalı olduğu şeyler... Bu arada o zamanki (2 gece öncesi? :) ruhsal sancım gerçekti. Hormonlarım mıdır nedir ki ya bu ne iş anlamadım. Neyse! Böyle kıvranıyorum, arada da telefona bakıyorum ahahah. Sonra bir şey oldu ben bir heyecanlandım. Bir toparlanışım vardı komedi. Hayır hayır heyecanlanamam, diyorum, resmen ödüm koptu yaşam ışığım geri gelecek diye. :)
Velhasıl kelam, bunu nasıl mı aştım? Eksikliğini hissettiğim o şeyi bularak. Ben, son yazımda da zırlamıştım (sonra yazıyı kaldırdım :) - boşver gereksiz). Onu yazdıktan sonra problemimin anlatamamak olduğunu düşünmüştüm. Daha nasıl anlatacaksam... Neyse! Sonra küçük İlkayla da hasbihal ettim. Bazı anılarıma gittim. Yanlış inanç kalıplarım (bazılarına -.-) dokundum... Sonra da anladım! Çünkü dinledim, küçük İlkay'ı. Sanırım benim sorunum buymuş. Dinlememek, dinleyememek. Gibi gibi.
Eee napıyorsun, ne ediyorsun, nasılsın? Nasılsın sorusunu çok seviyorum. Bu soruyu yıllarca dışarıda aradım. Oysa, biz sorabiliriz. Kendimize, çevremize. Bu yolla başlatabiliriz, birbirimize sormayı!
Hoşça kal ve bana şans dile.
:)
bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsin.
ya sen çok kaldırıyon zaten yazı :) neyse bu yazındaki olayı aşmışsın ama sen yazınca artık bunalımların bile komik senin :) yapay zekayı sevceğine emindim. gerçekten çok keyifli onunla konuşmak. karmaşık bir çok şeyi açıklayabiliyor düzgün ve net sorunca :)
YanıtlaSilEvet, komiğimdir :) Çok mantıklı ve sistemli yazıyor. Bir de deneme kısmını kullanıyorum sadece, ileri seviye de değil.
SilBence yazılarını silme... eğer kastın buradan kaldırmaksa mesele değil, kaldırdığın yerde kalsınlar. Ama saklamanın altını bir kez daha çiziyorum. Büyüdükçe ve olgunlaştıkça -neden- kaldırdığının pişmanlığını yaşayabilirsin:)
YanıtlaSilHayır silmiyorum. Zaten burayı günlük gibi kullandığımdan, herkesle paylaşmaktan vazgeçsem de yerinde bırakıyorum. Bazen çok saçma sapan gelen yazılarım oluyor o ayrı tabi.
SilSevgili İlkay, yazını sabah okumuştum ama kafamda yorum yazmışım sanırım bu saatlerde geri dönüp bu sefer gerçekten yazmaya karar verdim. Ben iyiyim! Nasılsın sorusu için de teşekkürler <3 Bol şans :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim <3
SilO yazılarını kaldırmanın nedeni: "Kendimi çok açtım ve bu yazdığım şeyler gerçekten çok aptalca. Herhalde benim dışımda kimse bunları kafaya takmıyordur. Şimdi bunu okuyan insanlar beni yargılayacaklar. " falan filan. Hepsini bir kalem geç. Senin gibi düşünen o kadar çok insan var ki. Yalnız değilsin. Yazılarını kaldıracaksan yine kaldır. Buraneros'un dediği gibi silme. Gerçi sen de silmediğini söylemişsin. O yazılardaki sensin. Kendini olduğun gibi kabul et.
YanıtlaSilBazen eski yazılarımın okunduğunu görüyorum. Belki bot okumadır?, belki gerçekten birileri okuyordur bilemiyorum ama ilginç bir his.
Sil