17 Ekim 2024 Perşembe

Dolunay | Ekim 2024.


Sevgili Ay. Sevgili Ay. Sevgili Ay.

Bu giriş cümlesi içimde prize takılmamış kablolar gibi salınıp duruyor. Madem elektrik yok, bari onları kaldırayım diyorum. Tam onları birbirlerine dolamaya karar veriyorum, bu sefer pat diye düşüyorlar ve geriye, acaba ne düşünmüştümden öteye bir soru cümlesi bile kalmıyor.

Sevgili Ay. Pardon, Dolunay. Dolup taştığın bir ayın daha senin için değil mi? Sana bu nedenle ilgi duyuyorum biliyor musun? İster tam dol, ister yarım, ister az biraz; oradaysan seni izliyorum. Sen sabırla büyürken... Bilmiyorum işte. Yıldızlar başımı döndürebilir; ama sen, hep doğruyu söylersin.

Sevgili Ay... Nihayet kalbim bir Yeni Ay oluyor. Bu yüzden çıkmıyor kelimeler, anladım! Sen kocamanken, benim gözümde hep yeni bir başlangıcın çağrısı oluyorsun. Toplayabildiğini topladığın Dolunay halinle, halkı selamlıyorsun. Biz kendine boğulmuş Dünya halkını. Sevgili Ay. Kabul, bazen içim çok acıdı son dolmandan bu aya. Yeni Ay olmak için yapman gereken sadece ışığı serbest bırakmaktır oysa biliyorum. Ama bunu yapmak neden bu kadar zor, anlamıyorum. Saçma denecek kadar zor olabiliyor hem de. Bana gülüyorsun değil mi? Yoksa bu sadece rüzgarın sesi mi?

Sen, sen sevgili Ay. Bir sürü sözü işittin, bir sürü ruhu gördün. Her şeyin ruhunu. Sevginin, aşkın, ümidin, hırsın, korkunun... ruhunu. Gördün... mü? Gördün, değil mi? Sen gezgin bir aynasın sonuçta. Işığı da, karanlığı da bedeninde taşıyan bir... Tamam, sadece bir gök cismisin. Ama gördüğünü biliyorum. O kadar yukarıdan Dünya'ya bakıp da görmedim dersen yalan söylemiş olursun, bunu herkes bilir. Bazen o kadar puslu, bazen o kadar parlakken... bazen o kadar canlı, bazen o kadar yorgun görünürken... mutlaka bir şeyler hissetmiş olmalısın. Ne hissettin sevgili Ay? Bizi izlerken, ne hissettin?

Sevgili Ay. Küçük bir kızken, gökyüzünü çok severmişim. Şimdi de sevdiğimi biliyorum. Ama o zamanki sevgimle, şimdiki sevgim aynı mı dersin? Zamanda yolculuk hakkım olsaydı, hemen şu anda o anlardan birine gitmeyi seçerdim biliyor musun? Hem de hiç tereddütsüz. Küçük İlkay'ın gökyüzünü izlediği bir ana giderdim. Yanına otururdum. Bana yıldızları gösterirdi. Acaba seni de gösterir miydi? Sence bana ne derdi?

Bizler, tarihi merak ederiz. Bizler, başka insanların sözlerini merak ederiz. Bizler, kendi gördüklerimizi unuturuz. Bu nedenle ben, kalbim hala bir Yeni Ay iken gördüğüm bir gökyüzünün şahidi olmayı çok isterdim. Ama ben, seni seviyorum. Yeni Ay'ına ilk adımını atacak, ışık dolu halini.


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.


Paçinko, Min Jin Lee (Epsilon Yayınevi).



2 yorum:

  1. Ne güzeldi dün ay. Ben de şöyle bir baktım kendisine.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında dün ayı izlemedim. :) Bir kere bile olsa görüp de etkileneyim ve o etkiden hareketle yazayım istemiştim ama hem hava soğuk ve rüzgarlıydı, hem de ay meydanda yoktu. :) Yine de içimden bir ses hep yazı yaz dedi. Yazamadım da zaten ama yazmam da gerekiyor gibiydi. Duygu ve düşüncelerim anca bu kadar kelimelere dökülebildi. Sanırım benim için ay bahane oldu. Öte yandan dolunaylar hep etkileyicidir.

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.