26 Ekim 2024 Cumartesi

Gökyüzünü paylaşmak.


Oldum olası hızlı yürüyen biri olmuşumdur. İlkokulda ders ziline, lisede dolmuşa, üniversitede geç kaldığım derslere koştururken bu becerimi bir hayli geliştirmiştim. Zamanla bu becerimin köreldiğini ve nihayet normal insanlar gibi yürüyebildiğimi düşünüyordum. Özellikle de benim kadar hızlı biriyle yürürken, biraz yavaş yürüyebiliriz bence, derken buluyordum kendimi. Oysa bugün, en azından bu konuda, hiçbir şeyin değişmediğini ve bir yere yetişmediğimde bile hızlı yürüdüğümü fark ettim.

Bazen yürüdüğüm yeri göremiyorum. Bazense çok net görüyorum ve bu beni üzüyor. Güzel bir yer görsem bile üzülüyorum. Hatta bazen ağlıyorum. Acaba neden böyleyim? Galiba ağlamayı seviyorum. Bunun başka bir açıklaması olamaz. İnsanlar neden ağladığını söyleyen birine tuhaf tuhaf bakarlar ki? Sen de baktın şimdi bence. Bu zamana kadar kimse bana ağladığını söylemedi. Söyleseydi ben nasıl bakardım acaba, bak merak ettim. Belki de fazla yargılayıcı biriyimdir. İnsanlar böyle bakarlarmış, bak bak, kendimin nasıl baktığından emin miyim peki? 

Hep çok olgun bir çocuk oldum. Ama büyürken kafam hep karışmış. Arka planda yani. Artık nihayet büyüdüm diyebileceğim bir yaştayım. Olgun olabilirim! Oysa benim istediğim şey bu değildi. Bazı şeylerin gelecekte olduğunu söylüyorlar. En iyisini yapman gerektiğini, hayatta bir sürü olasılık olduğunu. Kendini geliştirmelisin bla bla. Kendin yapmalısın bla bla. Kendin kendin kendin. Ama ben, bilmiyorum. Ben hep olgun olmak istemeyen küçük bir kız mı olacağım sence?

Biriyle birlikte gökyüzünü paylaşmak beni hep mutlu eder. Yani işte, gün batımlarını, bulutları, onların ardından parlayan güneşi, hatta yağmuru... Tüm bunları biriyle paylaştığım anları çok severim. Gün batımlarımı paylaştığım arkadaşlarım oldu. Bulutları paylaştığım okurlarım. Gün doğumlarını kimseyle paylaşmadım şimdiye kadar. Çok mu erken? Sanırım öyle, erken bir saat. Kendimle bile paylaşamayacağım kadar erken bir saat. Önceden gün doğarken ve yıldızlar teker teker kaybolurken gökyüzünü izlerdim. Bana dünyadaki bütün yürüyüşlerin berraklığını verirdi. Gün doğarken, her şey ulaşılabilir ve ulaşılmak istenebilirdi.

Sen hangi gökyüzünü paylaşmayı seversin?


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.



Not: Bu yazıyı yorgun ve melankolikken yazdım ama yayınlayacağım yine de. Üzerinden zaman geçtikten sonra bazı yazılarımı okumak değişik hisler veriyor. Bunun da onlardan biri olacağını düşünüyorum. Öyle olmasa bile bunlar benim hislerim ve yoklarmış gibi davranmayacağım.



8 yorum:

  1. Oooo bu yazıyı silmen lazım normalda ayolcum. seni zayıf gösteriyor. ağladığın için :))) ya dünya mutsuz olgunlarla doluuu :) çocuksu kalmakta fayda var :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten güldüm bu yorumuna, evet ağladığım için zayıf göründüm hemen imha etmeliyim :) Sanırım iyi özelliklerimi dış gerçekler nedeniyle uzun süre bastırdığım için kabul ettiğimi söylediğim zamanlarda bile bocalama yaşıyorum. Neredeyse umut dolu olmayı bile kötü özellik diye söyleyeceğim ki kendimi yalnız hissettiğim (yalnız olmadığımda da bazen kendimi dolduruyorum) zamanlarda buna dair yazı bile yazmış olabilirim. En iyisi böyle şeyler düşünmemek aslında ama bazen elimde olmuyor... Yine de yazdıktan sonra iyi hissettim ve yorumunu okumak hep güzel <3

      Sil
  2. Kendimizi kıyaslamaktan oluyor bu bence. Bu yaştaki kız ağlar mı? Daha doğrusu soruyu şu şekilde soruyorsun, benim yaşımdakiler şu anda benim ağladığım gibi ağlıyorlar mıdır? Onlar ağlamıyorlardır ya. Güçsüzüm işte ben, olgun değilim falan. Başkası değil, biz önemliyiz. Sen, böyle birisin. Seni sen yapan da bunlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ben böyle biriyim demek... tek gerçek aslında. Herkes farklıdır. :)

      Sil
  3. Bir yere yetişmeyecek olduğumda bile hızlı yürüyenlerdenim sanırım ben de. Niye bilmiyorum. :)
    Diğer konuyla ilgili... Ağlamak gibisi var mı? Ağlamak güzeldir! :)

    YanıtlaSil
  4. Ben de hep hızlı yürürüm. Alışkanlık oldu artık. :) Zaten her yere vaktinden önce giden aceleci biriyimdir. Beklemekten de hoşlanmam. Kaldırımda mıy mıy yürüyenleri sollamak zorunda kalıyorum hep. 😅

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ben de sinir olurum yavaş yürüyen ve üstüne önümde durup beni engelleyenlere. :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.