1 Temmuz 2024 Pazartesi

Temmuz 2024.


Önceden koşa koşa sana gelirdim. Şimdi yürüye yürüye geliyorum. (Tamam-) Önceden koşa koşa sana gelirdim. İçinde bulunduğum an'ı kelimelerden bir baloncuğa dönüştürüp içine seni de alabilmek için. Böylece, üstünden ne kadar zaman geçerse geçsin, o yazının topraklarına adım attığımız daha ilk anda, o yazıyla birlikte, o anda havalanacaktık. Bu yazılar çok vaov bir an'ı anlatmazdı ama yine de her an gibiydi işte. Vaov olan an mıdır, yoksa anların toplamı mı? Tamam kabul; bazen anların içindeki tek bir an vaov'dur, gerisi hatırlatıcı anlardır o kadar. Benim anlattıklarım hiç vaov bir an'ı temsil etmediler ama yine de yaşarken, kalbim vaov dediğinden dolayı, sana koşmuştum.

Gün ışığının cisimlere vuran yüzünü pek bir severim. Tam da batmadan evvel, son bir turuncu göz kırpışla vurduğu yeri analog fotoğraf makinesiyle çekilmiş bir fotoğraf karesine çevirir. Pek bir sanatsal olur en sıradan cisim. Dünyayı bu gözle görmeyi seviyorum. Gün ışığından gördüğüm usulle bakmayı yani. Her şeye böyle bakılmaz ama baktığın şeyi iyi seçebilirsen, o sıradanlıktan güzel eserler üretebilirsin. Sadece görerek bile. Düşünceler, duygular ve onların dışavurumları. Bence düşünce ve duygular onları dışa vurup vurmamamızdan da bağımsız olarak birer eserdir. Çünkü bizimdir; dışa vurulduğunda ise, bizden olur. Hala bizimdir ama onu algılayan kişi de gördüğü şeyde artık söz sahibi olur. Gün ışığının da eserleri vardır, işte yukarıda söyledim; ancak biz, her birimiz, onu farklı yorumlayabiliriz. Güneşten gelir, ondandır ama artık ona biz de kendi düşünce ve hislerimizden bir mana katmışızdır.

Gün batmaya yakınken tam yakınımda minik kuşlar uçuşuyordu. Tıpkı birbirlerine caka satar gibi gergin kanatlarıyla bir alçalıp iki yükseliyorlardı. Minik veya büyük hiç fark etmez, kuşları izlerken hep güleceğim gelir. Pek bir havalı ve pek bir masum görünürler. Tamam, bazen korkutucu da olabilirler ama kabul et, yine de tatlı küçük çocuklar gibiler. En havalı şeyleri söylerler, ancak bilge kulaklar onları sevgiyle dinlerler. Herkesin bilge kulakları olabilir. Bazı şeyleri kendimizden çok yükseğe koyarız. Oysa bence pek çok ''büyük'' olarak tanımlayacağımız şey, tüm bu sıradan anlarda gizlidir ve bence, onları o anda görebilmek, yaşamın fotoğrafını çekmektir. Onları o anda yaşamak ise... Hadi hadi cevabı ver diye bekliyorum - ...yaşamaktır.

İlk yıldızlar çıkarken de çok heyecanlanırım. Güneş nostaljik bir renge büründürürken dünyayı, bu ilk yıldızlar pek bir çekingen görünürler. Önce biri parlar, sonra onun çaprazındaki bir diğeri. Gökyüzü tatlı bir mavidir; yıldızlar da gümüşten noktalar olup yavaş yavaş yerlerini almaya hazırlanırlar. Tüm bu hareketlilik yaşanırken, kuşlar kendi hareketleriyle meşgullerdir. Alçalıp yükselen uçuşlarıyla ve hemen akabinde yükselip alçalan ve alçalıp yükselen ve yükselip... 

Bu ayın ilk günü de pazartesi gününe denk geliyor. Düzenli bir ay, sevdim.

Güzel bir ay diliyorum.

Hoşça kalın.

:)


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.




3 yorum:

  1. Güzel bir ay olsun diyelim. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım öyle olur. Ben de her anlamda güzel geçen ve geriye dönüp baktığımızda hatırlanmaya değer güzel olaylar yaşadığımız bir ay geçirmeyi diliyorum. Sevgiler.

      Sil
  2. Ben de bu yazıyı okuduğum için söz sahibi miyim artık :)

    YanıtlaSil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.