24 Haziran 2023 Cumartesi

Merhaba!

Kitap: Koralin - Neil Gaiman (İthaki Yayınları)

Ben İlkay. Aslında kendini tanıdığını düşünen ama iş sözcüklere dökmeye geldi mi kalakalan biriyim. Yine de adettendir, blogda yan tarafta bir yazı bulunsun istedim. Bu yazımda neleri severim, nelerden hoşlanırım, neler oh be canım beniiimmm, benimm güzelim, dedirtir bana, işte bunlardan bahsedeceğim. Aslında her şey hem aynı gibi, hem değil gibi. Geçen zamanla birlikte sevdiğim şeyler genel hatlarını korusa da, bu hatların içindeki renkler değişmiş gibi. Neleri severim? Bir düşüneyim... 

Edebiyatı, sinemayı, anlamayı ve anlatmayı, bazen sadece susmayı, bazen gülmeyi, bazense kendimi bilinçli olarak ağlatmayı :), bazen tek başına kalmayı, bazen birileriyle bir arada olmayı, bazen uyumayı, bazen asla uyumamayı, keşfetmeyi bana iyi gelen şeyleri, güzel müzikleri, güzel filmleri, farklı kültürleri, farklı fikirleri, bazen de bir şeye farklı bakabilmeyi, bazen bir şeyi evirip çevirmeyi, bazen hiçbir şey düşünmemeyi, anıları, nostaljiyi, tatlı şeyleri, gerçekten tatlı şey-leri :), çikolatalı şeyler gibi :), eski çizgi filmleri, güzel anime filmleri, resimli kitapları, sanatsal şeyleri, aşmış müzikleri dinlemeyi, aşmamış müzikleri dinlemeyi, seveceğim bir şey bulmayı ve onu tüm yüreğimle sevmeyi, kelime oyunu yapmayı, hatta bazen kelime oyunu yaparken batırmayı, kahveyi -yazmazsak ayıp olur gibi geldi-, kel alaka şeylerin bir araya geldiği uçmuş rüyalar görmeyi, sorgulamayı, düşünmeyi, irdelemeyi, sohbet etmeyi sohbet etmek isteyeceğim kişilerle, dağı, taşı, çiçeği, bulutu, yıldızı, ay'ı, aaa bir de kütüphaneleri :), en çok da ilham bulmayı ve birinin ilham bulduğu an'ı anlatırkenki halini görmeyi seviyor imişim. Düşündüm de. 

:) 


Güncelleme: Yazımdaki yaz ile ilgili kısım yazıdan atıldı. Çünkü kendisini sevmemeye devam... Ben de istemezdim sevgili yaz, ben de! :\


Bir de tabii bu blogda içimden gelenleri keşfediyorum. Sen de yorumlarınla bana katılabilirsin.




12 yorum:

  1. Düşününce sevdiğimiz o kadar şey var ki saymakla bitmiyor. Ne güzel anlatmışsın. Bizi biz yapan bağ kurduğumuz şeylerdir sanırım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi, bir kere saymaya başlayınca ardı geliyor. :) Hayatta bazı şeyleri zorunluktan yapabiliriz. Yaşam şartları bunları gerektirebilir. Ama hiçbir şey bizim içimizde var olan şeylerden bizi uzaklaştıramaz. Çünkü adı üstünde, içimizdeler. :) Bu bakımdan birini tanımak için bence onun sevdiği şeylere de bakmak lazım.

      Sil
  2. Bir tecrübeli olarak doğru yoldasın diyebilirim, benzer evrimleri hepimiz geçiriyoruz belki, ama bazılarımız daha gerçekçiyiz ve denemekten asla çekinmiyoruz. Misal ben, yazının en başında kendime dair de bir iz buldum, sonra aldı beni gülme:) Yazı sevmeyenler kulübündendim, sonra bir sevdim bir sevdim ki, hiç sorma. Elbette 4 mevsim de başımın tacı... ama yaz, hep beklenen:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yazıyı yayınladıktan az sonra sıcak havada buharlaşmak üzereyken acaba o kısmı silsem mi diye düşünmedim değil ama hayır. Yaz da güzeldir! :) Yine de ben baharcıyım. Sondakini de ilktekini de çok severim. Hem artık daha neşeli şeyleri seviyor gibiyim, bilmiyorum. Kendi içimde kendi kendime bunaltı üretebiliyorum. Dış gerçeklikte de bunun bir sürü örneği var tabi, bizi bunaltan... Bari neşeli şeyleri seveyim, ilgim o şeylere kaysın da; güzel olan yaşamı, güzel bir yaşama eylemiyle ödüllendireyim. En azından olduğu kadar, diyorum. Yani evet, yaz da güzeldir. :)

      Sil
  3. Ba-yıl-dım!! :)) Okuyunca yüzümde kocaman bir tebessüm oluşturdu kendinizi tanıtma şekliniz. Ne güzel anlatmışsınız. Bazen birinin kendini ya da duygularını tanımlamasında da kendine dair keşifler yapar ya insan, heh bana da o oldu :) Çok güzel oldu. Sevgiler kocaman ❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizin yorumunuz da beni gülümsetti şimdi, teşekkür ederim :) Sevgiler benden de <3

      Sil
  4. ayyy chesterton doğru demiş. sen de işte sıradan bir perisin yaniii :) cırcır böceği ile tinker bell arasında bişey :) the şey kikiki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahahha, evet sıradan bir periyim :) Kendime özel peri güçlerim de var vuuuu. İstediğimde cırcır böceği kız oluyorum misal :))

      Sil
  5. Ne güzel yazmışsın, anlatmışsın:) Ben yaz mevsimini çok severim, bana hep neşeyi, enerjiyi, hareketliliği, cıvıl cıvıl olmayı çağrıştırır::)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazı önceden, abartmıyorum, gram sevmezdim :) Şimdilerde seviyor gibiyim ama içim bayılıyor, çoook sıcak :) Yine de artık kendisini sevdiğim için, kendimde gördüğüm minik bir değişime ucundan değindim. Çünkü sevdiğimiz şeyler değişebiliyormuş. Bunu son yıllarda daha net görüyorum. Daha farklı şeyler bana kendimi iyi hissettiriyor veya önceden sevmediğim şeyleri biraz daha sevdiğimi görüyorum.

      Sil
  6. Tüm bu keyifli betimlemelerinin kesişim noktası olarak ben sana bir şey eklemek istiyorum: Merak. :) Biz nedense hep dedikodu gibi kötü şeyler üzerinden bu kavramı ele alıyoruz ama bence çok özel ve yaratıcılığa katkıda bulunan bir yanı var. Hem ilgi alanların özelinde hem de dünyaya dair bambaşka şeylere duyduğun o sonsuz öğrenme isteği bana bile ilham veriyor inan ki :)

    Bu arada küresel ısınma bizim yaz hevesimizi kesmeye ant içmiş olabilir ama tatilde, boş olunan zamanlardaki yaz akşamları kadar huzurlu bir zaman dilimi hiçbir mevsimde yok bence :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaa çok teşekkür ederim <3 Böyle düşünüyor olman beni gerçekten mutlu etti.
      Yazı hiçbir zaman sevmedim aslında :) Sadece yaz akşam ve gecelerini severdim. Hatta yaza dair sevdiğim tek şey buydu. İlkbaharı çok severim ben. Bir de sonuncuyu ama ilkini daha çok. Bu ilkbaharım kötü geçmişti. Ondan herhalde, orada yaşamak istediğim hisleri yaza sarkıttım. Ondan tüm çekilmezliğine rağmen bu yılki yazı sevdim. Sevmek istediğimden dolayı sevdim muhtemelen. :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.