 |
| Yazar: Kameron Hurley, Çevirmen: Ayhan Semih Koç, Yayınevi: Eksik Parça Yayınları |
Kitap iki karakterin bakış açısıyla anlatılıyor. Zan ve Jayd. Bu iki karakteri çevreleyen dünya, pek çok uzay gemisinden oluşan ve bu gemilerin canlı birer varlık gibi nefes alıp verdikleri, kanadıkları, hatta hastalanıp öldükleri bir yer. Bu dünyada yalnızca kadınlar yaşıyor. Bu kadınlar, dünyanın ihtiyacı olan şeyleri doğuruyorlar. Bazen bir çocuk, bazen alet edevat, bazense bizzat yeni bir dünya.
Zan ve Jayd ortaklar. Amaçları kitabın sonuna kadar okurlarının gözünde netleşmiyor. En azından benim gözümde kitabın sonundayken bile ne yapmaya çalıştıkları gizemini korudu... Lejyona isyan, gizli kapaklı planlar, hasta dünyadan kaçıp yeni dünyada özgür bir yaşam... Bunlar güzel fikirler, karakterler de fena değil; ancak eksik. Sanki yazar yazdığı taslağın üzerinde hiç düzenleme yapmadan aklına gelen her şeyi yazmış ve kitap olarak bastırmış gibiydi. Potansiyel barındıran yaratıcı bir kurgu, keza aynı şekilde potansiyel barındıran gözü kara ve dişli karakterler; ancak yarım. Havada hep bir belirsizlik var. Neyin ne olduğunu yazar biliyordur şüphesiz ancak bir okur olarak ben yazarın zihnini okuyamayacağım için doğal olarak kitapta yazılanlardan okuduklarım kadarını anlayabiliyorum. Bu kitabı ise tam olarak anlamamış gibi hissediyorum. Çünkü kafamda oturmamış parçalar var.
Benim için düzenlense sağlam bir kitap çıkabilir kategorisinde (öyle bir kategori mi vardı???) bir kitap oldu. Film olarak uyarlansa onu da ilgiyle izlerim gibi hissediyorum. İlgisini çekenler kitaba bakabilirler tabi ki.
Hoşça ve kitaplarla kalın.
:)
ALINTILAR
''Hepimiz lejyonun hizmetkârlarıyız, bazılarımız diğerlerinden biraz daha fazla. Gücümüz, köleliğin doğal bir durum değil, öğrenilmiş bir durum olduğunun farkında olmamızdan geliyor. Bizim gücümüz, her şeyi yeniden yapabileceğimizi bilmekten kaynaklanmaktadır.'' (sf: 55)
''Canavarlar söylendiği gibi dünyanın karnında yaşamazlar. Onlar içimizde yaşarlar. Canavarları biz yaparız.'' (sf: 144)
''Dinliyorum,'' diye yanıtlıyor. ''Dinlemediğimi sandıklarında insanları dinliyorum. Hayatta kalmanın sırrı budur. Çok bilip az göstermelisin.'' (sf: 157)
''Yaşamakla hayatta kalmak arasında bir fark var,'' diyorum. ''Ben yaşamak istiyorum, Das Muni. Ya sen?'' (sf: 173)
''Dünyanın bundan daha iyi bir yer olduğuna inanmak istiyorum.'' (sf: 195)
''Sevmeye zorlamak kolaydır ama sevgiyi doğurmak çok zordur.'' (sf: 204)
''Hangi rolü oynadığına dikkat et. Oynadığın kişiye dönüşmek sandığından çok daha kolaydır.'' (sf: 226)
''Dünyalar ölüyor, çünkü kaynakları paylaşmıyoruz,'' diyor onlara. ''Şimdi hayatta olmamızın tek nedeni, güçlü olmak için başkalarıyla birleşmeye istekli olmamızdır.'' (sf: 300)
''Ben sadece kendime aitim, bir başkasına değil.'' (sf: 339)
''Sevgi sanırım. Sadece sevgi. Korku bu dünyaya çok fazla hükmetti.'' (sf: 367)
''Sevdiğim bir şeyi kaybetmek yüreğimi parçalardı. İyileşmesi hiç kolay değildi, ızdırap vericiydi. Sevgi, beni en büyük ordudan bile daha kolayca harap edebilirdi.'' (sf: 402)
''Sen daima kendinin en büyük düşmanıydın. Burada ve şimdi bile.'' (sf: 410)
''Şimdi olduğum kadını seçiyorum, bir zamanlar olduğum kadını ya da olabileceğim kadını değil.'' (sf: 411)
''Bir şeye en baştan başladığınızda, küçük şeylerden başlamalısınız.'' (sf: 422)
Bilimkurguya daha yakın sanki tarz olarak. Eleştirilerinde haklı buldum, eksiklik hissini ben de hiç sevmem, o yüzden pek ilgimi çekmedi. Genel olarak bilimkurguyu kendime yakın görmüyorum zaten. :) Tanıtım için teşekkürler. :)
YanıtlaSilEvet evet bilimkurgu türünde bir kitap. Dediğim gibi aslında ilginç bir kurgusu var. Yani en azından ben hiç buna benzer bir konuya rastlamadım filmlerde, kitaplarda. Karakterlerde de ışık vardı; ama... :) Aması yani tam açıklanmamış pek çok şey. Havada kalan çok kısım vardı ve bence en önemli sorun, olayların hızla geçilmesiydi. Kurgudaki dünya bile tam olarak anlatılmamıştı bence. Kitabın iskeleti sağlam olmayınca geri kalan eklemeler de havada kalmış haliyle. Beğenmedim demiyorum ama beğendim de demiyorum. Orta karar, orta şekerli bir şeydi :) Ve rica ederim :)
SilKonusu aslında ilgi çekici. Sadece kadınların yaşadığı bir dünya da farklı bir şey tabii ama ihtiyaç duyulan şeyleri doğurmaları bana daha farklı ve merak uyandırıcı geldi. Tabii bir kitabı bitirdikten sonra insanın içindeki o tatminsizlik duygusu pek de hoş değil. Sanırım kitaplığımda okunmamış onca kitap varken listenin başına çekebileceğim bir kitap değil şu an. Ama kitabın varlığından haberdar olduğum için mutluyum:) Teşekkür ediyorum:)
YanıtlaSilKitaba kütüphanede rast gelmiştim ve konusunu bile bilmeden okumaya başladım. Sadece uzun zamandır bilimkurgu okumadığım için heyecanlıydım. Başta aslında dünya bana ilginç gelmişti. Dünya nefes alıp veriyordu ve hissediyordu. Ana karakter de ilginç birisiydi ve hikayesi merak uyandırıcıydı. Ama sonrasında ilerledikçe, olaylar çok havada kalmış gibiydi. Kitabı okudukça dünyanın daha da genişlemesini yani kurgunun daha da büyüyüp beni sarmasını istemiştim, bu olmadı. Bu kadar özgün bir kurgu bence heba edilmiş. Okunabilir bir kitap bence ama bu kitabı atıyorum ben yazsaydım :) yazarının şu anda gereksiz uzattığı kısımlara bu kadar yer vermek yerine, kurgunun o farklı yönünü beslerdim. Yazar işin içine romantizm katacağım diye de zorlamış bence. Bu da beni baydı.
SilYani okunabilir bir kitap ama mutlaka okunmalı diyemem. Sen bilirsin :) Ve yorumun için ben teşekkür ederimm :))
Konusuna bayıldım! Ama o eksiklikleri üzdü elbette ;( Sepetime eklesem mi eklemesem mi kararsız kalmış durumdayım.
YanıtlaSilİşte böyle olunca geriliyorumm :)) Yani evet ilginç bir kitaptı. İçinde sevdiğim kısımlar da vardı ve alıntıları falan da kaydettim. Ama dediğim gibi bence daha iyi işlenebilirdi. İşleyişte kopukluklar olduğunu düşünüyorum. Belki de konuyu özgün bulduğum için daha tatmin edici bir kitap beklemiş de olabilirim, beklentiye sokan bir kitap çünkü. İşte o beklediğimi bulamadım ben. İlk kısımlarında kitaba çekilmiştim çünkü. Özetle :), sen bilirsin :) Belki sen benden daha çok beğenirsin. Ama mutlaka okunmalı da diyemiyorum.
Silkonu güzelmiş ama işte bilimkurgu, gizem, fantastik romanlarda böyle durumlar olabiliyor :)
YanıtlaSilKitabın konusu baya özgündü bence. Karakterlerden bazılarını da sevdim ve doğru yönlendirilselerdi çok güçlü olabileceklerini düşünüyorum :) Ama çok dar bir çerçevede ilerlemiş yazar. Bu kitap tek kitap bildiğim kadarıyla, oysa şu tek kitaptaki olaylar bile daha da dallandırılıp budaklandırılıp başka kitaplara da taşınırdı veya tek kitap bile olsa, olayların daha can alıcı kısımları genişçe anlatılabilirdi diye düşünüyorum. Yine de okunur mu okunur ama daha iyi olabilirdi.
Sil