26 Şubat 2025 Çarşamba

Dans etmek, yani göbek atmak.


Sanırım benim asıl sorunum bir şeyleri dilimle söylesem de kendi içimde kabul edememekmiş. İyi veya kötü. Hatta sanırım özellikle de ilk etapta kulağa kötü gelen bazı şeyleri kabul edememek asıl sorunummuş. Çünkü bu, bir şeyleri beklemeye devam etmeme neden oluyordu. Dilim gerçeği bilirken, içim hala ümit etmek istiyordu sanırım. Belki yetişkin bakış açısından korktuğum için, belki kırılmaktan korktuğum için, belki de sadece kabul etmemeyi sevdiğim için. Zaman kazanmak için özetle; evet böyle olmalı.

İnsan ne hissedecekse hissetmeli ve bitirmeli belki de. İçinde tutmamalı. Dur kalanını da yarın yerim dememeli. Yutmalı, sindirmeli. Şimdiler ancak böyle bitirilir.

Şimdiler ancak böyle yaşanır (sanırım).

Dün müzik dinliyordum. Çok hoş ama biraz hüzünlü bir parçaydı. Galiba dinleyip hüzünlenmek istiyordum. Böylece şimdi bazı hislerimi ağzımda evirip çevirip, belki yarın başka bir lokmaya aynısını yapardım. Düşünüyorum da, benim tüm hayatım böyle geçmiş. Yutulmayan lokmalarla. O lokmalar ağzımda büyümüş büyümüş ve artık başka bir şeye dönüşmüş. Yutmak istemeyeceğim bir şeylere. 

Miden bulandıysa üzgünüm.

Küçükken içtiğim beyaz bir şurup vardı. Böyle içinde toz şeker gibi pütür pütür bir şeyler vardı ama tatlı değil, mide bulandırıcıydı. O ilacı içmeden evvel ne hikmetse balkona çıkarılırdım ki uzaklara bakayım, o sırada ilacı yutayım. Böyle yapınca, yani uzaklara baktırılınca, ilacı yutabileceğimi sanıyorlardı herhalde (ki işe yarardı, ilacı yutardım). O yutmakta zorlandığım ilacı yutar ve iyileşirdim. 

Dün akşam bir şarkının farklı bir versiyonunu dinledim. Sonra dur bunu ınstagramda paylaşayım derken başka bir şarkı keşfettim. Melodisi çok tanıdıktı ama sanki çok geçmişte dinlemişim gibi bir tanıdıklık. Belki gerçekten de çocukken dinlemişimdir, ya da benzer bir şarkının melodisiyle karıştırıyor da olabilirim. Balkan şarkıları birbirine benziyor neticede. Hüzünlü şarkımdan sonra bende havaya düşen cemre etkisi yarattı bu parça. Hatta ayaklandım göbek falan attım ahahahah. Beni ''tanıyan'' birine bunu desem inanmaz gerçekten; ama sen inanırsın, beni tanıdığını düşünmediğin için. 

Ben aslında dans etmeyi çok severim. Göbek atmayı da ahahhah. Ama insan içinde yapamam. Bunun sebebi utanmam falan da değil. Bilmiyorum; çok benden beklenmeyen bazı hareket ve cümleler var sanırım. Onları yaptığımda tuhaf bakışlara maruz kalmışımdır hep. Oysa amaaannn boşver değil mi? Belki içten içe utanıyorumdur kim bilir? Dans etmekten değil (göbek atmaktan da) ama... İnsanların yapmayacağımı düşündükleri bir şeyleri yaptığımı göstermekten utanıyorum sanırım. Senin de böyle hissettiğin olur mu?

Neyse. Dans etmek, yani göbek atmak, bana çok iyi geldi. Ruh halim o kadar hızlı değişti ki, çok şaşırdım. Sanki farklı biri olmuşum gibi. Ya da sadece, farklı biri olmayı bırakmışım gibi.


bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.



6 yorum:

  1. Son paragraf bence bomba bir manşet:)

    YanıtlaSil
  2. bende öyle bi şurup hatırlıyorum nedense. bizde direkt annem dik dik der tek seferde içerdik. ben yalnızca çocuklarla okulda dans ediyorum. yetişkin insanların yanında imkanı yok dans edemem :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilindik bir şurup zaten bence. Bir o, bir de turunculu portakallı bir şurup vardı. İkisini çok net hatırlıyorum. Bu beyaz olan kötü, turuncu iyiydi :)) Çocuklarla dans etmek ne keyifli görünüyor. Aslında dans bahane, yine bazı şeylere içerlemişim de dansı bahane bulmuşum sanırım :)

      Sil
  3. Dans etmek insana fazlasıyla mutluluk katıyor. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten başlı başına hareket etme olayı insanın üzerindeki negatifliği atan bir şey diyorlar. Yani baya baya hoplamak zıplamaklı hareket etmek. Sabah kalkınca böyle değişik bazı hareketleri yapınca güne enerjik başlarmışsın, sonra canın sıkkın tadın kaçıksa bir hareketlen falan fişman önerileri de var. Haklılar galiba. Ben ne zaman depresif olsam bu taktiği bilmeden yapıyorum işe yarıyor. Bundan sonra bilerek yapacağım. :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.