Sevgili Dolunay. Gökyüzündeki en parlak şey sensin. Bu nedenle tam karşımda belirdiğinde seni izlemek zorunda kaldım! İyi ki böyle oldu değil mi? Kalbime mutluluk verdin. Yıldızları bile gölgede bıraktın. Bir anda soğuyan gecede sen, sıcacıktın. Sanki yerkürenin dışında değil de içindeymişsin gibi. Sanki elimi uzattığımda avucumun içine yerleşecekmişsin gibi. Parlak, sevimli, mutlu yüzünü göstermişsin gibi. Oysa tutulurken beni nasıl esnetmeye çabalamıştın... Ah bu yaptığını da unutmadım alacağın olsun! Ya da olmasın mı?.. Tutulan benim sana ne oluyor diyebilirsin. Belki de sen o parlak yüzünle geceyi aydınlatırken, diğer yandan onu yansıtıyorsun. Sana bakınca ne görüyorum? İşte kendimde bulacağım da bundan ibaret değil mi? Eveett, şimdi anladım!
Sevgili Ay. Eylül gecelerinde huzurlu bir hava yok mu sence de? Seni uzun uzun izlemesem de, geceler soğuk yüzüyle her yana yayılsa da... sen oradasın. Büyürken neler gördün sevgili Ay? Yıldızının ışığı yokken ardında, karanlık halinle sen nereye gidiyorsun? O halini de seviyorum biliyor musun? Şaşırdın mı? Şaşırma, neden şaşırıyorsun. Sen hep güzelsin. Yavaş yavaş büyürken... yavaş yavaş küçülürken... yok olduğunda, tüm ışıltınla var olduğunda... Sen sensin ve güzelsin sevgili Ay. Ama bazen dikkat çekicisin kabul edelim. Hayır, sadece Dolunayken değil. Bazen, içim sana baktığında ardındaki yıldızı yansıtırcasına parlıyor biliyor musun? Böyle olduğunda bana çok güzel geliyorsun. Yıldızımın parladığını hissettiğimde, sen de güzelsin. Yıldızım... İçimde ışıl ışıl parlıyor. Seni ışıl ışıl parlatan yıldız gibi.
Sevgili Ay. Canın sıkıldığında nereye gidiyorsun? Evet, of pof sıkılmalarında. Evet, yaaa amaaa sıkılmalarında da. Evet evet, bana ne sana ne kime ne sıkılmalarında da. Neler yapıyorsun? Peki canın gerindiğinde ne yaparsın sevgili Ay? Her ucuna kocaman yayıldığında. Koca bir altın gümüş küre olduğunda ne yaparsın? Dünyanın her yanını gezdin mi sevgili Ay? En çok nereyi sevdin? Bir suyun üstünde belirdiğinde, sen de kendini izledin mi bizim seni izlediğimiz gibi? Ne gördün sevgili Ay? Dolmuş taşmış ışığınla gezinirken, ne yapmak istedin? Şimdi neredesin sevgili Ay, kalbimde mi?
Sevgili Dolunay. İyi ki varsın. Yıldızlarımın arasında parlayan kocaman bir aynasın.
:)
bir şeyler dinlemek için tıklayabilirsiniz.
Kesinlikle iyiki var....
YanıtlaSilevet iyi ki, gökyüzüne dair her şey iyi ki var :)
Siluyumaya gidiyooor :)
YanıtlaSilAhahha, evet makul :)
SilDün kocaman tam odama parlamış. Hemen açtım perdemi öyle bakıştık kaldık. Geceleri gökyüzüne bakmak her zaman farklı bir evrene açılan kapı gibi hissettiriyor değil mi? Sanki o sonsuz karanlığın içinde bir yerlerde kaybolsak bile, yıldızlar b,z, bulurmuş gibi. O an, hayatın koşturmacasından kopup evrenin sessizliğinde bir anlığına huzur buluyoruz. Böyle anlarda insan, kendi dertlerinin ne kadar küçük ve önemsiz olduğunu fark ediyor ve gökyüzü her şeyin ne kadar büyük ve sonsuz olduğunu hatırlatıyor... Ayrıca insanları büyülü bir dünyaya götürüp bu tarz yazılar yazmamıza neden oluyor!
YanıtlaSilAy'ı her gördüğümde ben de bir anlığına bile olsa izlemeden duramıyorum. Aslında yıldızları izleyerek düşüncelere dalmayı severim ama Ay'ı izlerken Ay dışında bir şey düşünemiyorum çoğu zaman. Büyük ve parlak diye muhtemelen. Dün de öyle bir günündeydi kendisi, dikkat çekici. Gökyüzünün her halini ve ona dair her şeyi çok severim. Dediğin gibi gökyüzünü izlerken bana da sanki başka bir evrene geçiş mümkünmüş gibi gelir. Belki de öyledir. Yani sahiden de gökyüzünü izlerken, fiziksel olarak olmasa bile, zihinsel olarak kendi derinliklerimdeki solucan delikleriyle yolculuk yapıyorum ahahha :)
SilTeşekkür ederim :) Evet, sanki dünyayı izliyormuş gibi :)
YanıtlaSilAyın çekiminden kurtulmak kolay olmuyor. Gece bulutların arasında bir görünüp bir kaybolmasını izlemek terapi gibi. :)
YanıtlaSilHer dolunay döneminde ben gerçekten psikolojik olarak tetikleniyorum veya kendimi şartlandırdım bilemiyorum ama düşüncelerim ve hislerim yoğunlaşıyor. Bunun dışında Ay gezgin olduğu ve nereden çıkacağı belli olmadığı için onu görünce mutlaka kısa bir süre izlerim. :)
SilSenin bu gökyüzüyle ilgili yazılarını okurken eşimle konuşuyor gibi hissediyorum :)
YanıtlaSilAy nerede, kalbinde mi? <3
:) Onu izlerken hep kalbimin sesini duyduğumu fark ettim ^^
SilEylül ayı, tam şiir yazma ayı :)
YanıtlaSilEvet duygusal :)
SilSevgili İlkay, yazına bayıldım. İçimdeki yıldızları parlattı diyebilirim. Bu yaz sürekli geceleri gökyüzünü izledim. Başlangıçta hüzünlü hissettiğim için izlerken sonrasında sadece yıldızlar ve ay için izlemeye başladım. İçimdeki yıldızların ışığının söndüğünü sanıyordum ama gökyüzünü izledikçe ortaya çıktılar. Belki çok parlak değiller şu anda ama zamanla parlayacaklarını düşünüyorum, eskisi gibi olamaz belki ama tekrar ışıl ışıl olmalarına ihtiyacım var. Yazılarını okumayı özlemişim. Çokça sevgilerimle <3
YanıtlaSilBen de başlangıçta yalnız hissettiğim için onları izlemeye başladım. Sonra cevaplar bulmak istedim. Ne yapacağım konusunda kafam karışıktı. Sanki yeryüzünde asla kendime bir yer bulamayacakmışım gibi hissettim. Asla ait hissedemeyecek, ışıltımı paylaşamayacakmışım gibi. Ama zamanla yalnız olmadığımı, bazen tek başına olsam da yalnız olmadığımı, keşfettim. Gökyüzü gerçekten büyüleyici ve insanı kendine çekiyor. Benim için özellikle de geceleri böyle. Kendi parıltımızın farklı yanlarını keşfediyoruz belki de. Bu nedenle bazen kafamız karışıyor. Umarım her şey en güzel şekliyle var olur senin (ve benim) için. <3
Sil