Yazar: William Shakespeare, Çevirmen: Özdemir Nutku, Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları |
Bir Yaz Gecesi Rüyası, Shakespeare'nin yazdığı beş perdelik bir oyun. Oyunun yazılma tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte 1590 ile 1600 yılları arasında gerçekleştirilen bir soylunun düğünü için yazıldığı saptanmış ve özellikle de 1596 tarihi üzerinde durulmuş. İlk olarak böyle bir ortamda sergilenen oyun, sonrasında halk tiyatrolarında oynanmış. Oyun yine bir soylunun düğününü konu edinmekte.
Atina dükü Theseus'un, nişanlısı Hippolyta ile olan düğününe misafirler gelir. Bu misafirler arasında yer alan Egeus'un dükten bir ricası vardır: Kızı Hermia'nın sevgilisi Lysander'dan ayrılıp Demetrius ile evlenmesi için dükün Hermia'yı ikna etmesi. Pek tabii otoritesini kullanarak. Tabii aşk pek çok otoriteden daha... Sahi, daha güçlü müdür dersiniz? Üstelik Helena da Demetrius'a umutsuzca aşıktır. Oyun boyunca cinlerin perilerin, rüyaların kabusların arka planda dolandığı bir atmosferde, karakterlerin imkanlı olan ama imkansızlaştırılan aşk hikayesini okuyoruz.
Kitabı daha evvel okumuştum. Şimdi de okumayı canım çok çektiği için bir kez daha okudum. Hafif, yer yer komik, yer yer trajik, büyüler ve aşkla sarmalanmış bir oyun. Ayrıca içerisinde dönemin amatör tiyatrocuları için bir nevi yergi de bulunuyor. Bu sahneler de oyuna hareket katmış. Tabii oyunun yazıldığı dönemde bu kurguyu seyretseydim ne düşünürdüm gerçekten bilemiyor ve merak ediyorum. Çok eski tarihli metinlerde hep bu hisse kapılırım. Acaba yazıldığı dönemde okusaydım\ izleseydim ne düşünür, ne hissederdim diye geçiririm aklımdan.
Velhasıl kelam, yaz (ismen) bitmiş olsa da bence bu havaların sakinliğiyle de uyumlu olan, hafif, hoş bir kitaptı. Sahnede izlemeyi de çok isterim.
Hoşça ve kitaplarla kalın.
ALINTILAR
''Sen onu nasıl seviyorsan, dilerim o da seni öyle sever.'' (Sayfa 10 - Lysander)
''Aşk, basit ve değersiz şeyleri bile
Biçimlendirip onu değerli yapabilir.
Aşk gözleriyle değil, hayaliyle görür,
Ve kanatlı Cupid resimlerde bu yüzden kördür.
Aşkın hayalinde düşünmeye yer yoktur;
Kanadı var, gözü yoktur, çevresine bakmadan uçar gider.
Bu yüzden aşk bir çocuktur, onun için yanılır seçimlerinde.
Afacan çocukların oyunda ettiği yeminler gibi,
Boş yere yeminler edilir her yerde...'' (Sayfa 10 - Helena)
''Bir doğru öteki doğruyu öldürürse,
Bu korkunç şeytani bir kutsallık olur!'' (Sayfa 48 - Helena)
''İnsanlığı, inceliği biraz bilseydiniz,
Beni böyle kırmaz, incitmezdiniz.'' (Sayfa 49 - Helena)
''Çocukluğumda çok sevdiğim bir incik boncuktan
Ne kaldıysa aklımda, bu aşktan da kalan o şimdi'' (Sayfa 72 - Demetrius)
''Konuşmak yetmiyor, doğru konuşmak gerekiyor.'' (Sayfa 82 - Lysander)
şekspire kimse yaklaşamaz :) o tek başına bir dolunay :) ya bunun birkaç film versiyonu var :) iyiler :) ama şeyinki var bi de woody allen :) komedi yani :) biraz değiştiriyor :)
YanıtlaSilFilmlerini hiç bilmiyorum (woody allen ı da sevmem) ama bakayım teşekkür ederim. Şekspir okumak keyifli :)
SilShakespeare'ı en son ünide okumuştum ben ya, senin yazını okuyunca özlediğimi fark ettim. Bunu okumamıştım, okuyacağım mutlaka :)
YanıtlaSilSenin bakış açından da yorum yazısı okumayı çok isterim. :)
SilTiyatro eseri olarak yazılmış değil mi? Oyun formunu okuyamıyorum maalesef:( konusu cazip gelmişti oysa, elinize sağlık:)
YanıtlaSilEvet tiyatro metni. :) Teşekkür ederim.
SilYazarı hiç okumadım şu ana kadar. Nedense her yerde eserlerine denk gelince hikayeleri sıradanmış gibi gelmeye başladı. Okusam farklı düşünürüm sanırım ama tiyatro metinleri pek çekmiyor beni. Alıntılar güzelmiş, teşekkürler. :)
YanıtlaSilDönemine göre çok orijinal. Günümüz için de öyle bence de :) Ama tabi bu tiyatro metni, bir de çeviri bir metin. Şekspir'in kendine has bir anlatımı var. O yüzden okurken kafa karıştırıcı olabilir. Ama benim kafamı asıl karıştıran hep isimler oluyor. Kim kimdi diye en baştaki isim listesine gidip geliyorum.
SilTiyatro oyunu okumak sarmıyor beni. Ama yine de okumak isterim. Belki bu sefer beğenirim. Bu arada Woody Allen’ı neden sevmiyorsun :)
YanıtlaSilTiyatro oyunu farklı bir konsept gerçekten. Benim de belli yazarlar dışında çok okumuşluğum yok aslında. Çehov ve Şekspir okumayı sevmiştim.
SilWoddy Allen'i ise özel hayatındaki skandalları nedeniyle sevmiyorum.