Karışık Alıntılar #3

 

''İtiraz etmeyen, karşı koymayan herkes suç ortağıdır.'' (Mecburiyet, Stefan Zweig)

''Artık bir çekirdek değildim. Kendi içimde büyümüş, ortadan kaybolmuş, başka bir şeye dönüşmüştüm. Elbette çekirdek olduğum sıralarda tam gelişmiş bir çekirdektim ve daha fazla büyüyemez ya da hareket edemezdim. Oysa şimdi bir ağaç olmak üzereyken tümüyle eksik bir ağaçtım, yine de büyümek ve hareket etmek için çok fazla yerim vardı. Tamamlanmış bir çekirdekle tamamlanmamış bir ağaç arasında ne fark olduğunu düşündüğümde, tamamlanmış çekirdeğin bir sona ulaştığını, şayet değişmezse çürüyeceğini, oysa tamamlanmamış bir ağacın harika bir geleceği olduğunu anladım.'' (Bir Şeftali Bin Şeftali, Samed Behrengi)

''Hayattan hiç haberin yok, küçüğüm.'' (Bir Çöküşün Öyküsü, Stefan Zweig)

''İyi çocuk olmasan da olur. İstemediğin şeye istemiyorum diyebilirsin.'' (Bitmemiş Hikayeler Kütüphanesi, Sachiko Kashiwaba)

''Yazık ki biz insanlar her şeyi çok çabuk unutuyoruz.'' (Emma, Jane Austen)

''Ekmek pahalı, emek ucuzdu.'' (İnsan Neyle Yaşar?, Lev Tolstoy)

''Düşünün. Çünkü henüz yasaklanmadı.'' (1984, George Orwell)

''Ama canlı bir insan için bugünü dün gibi yaşamak ve dünü bugün gibi yaşamak çok daha zordur.'' (Biz, Yevgeni İvanoviç Zamyatin)

''Şu an ne mutluyum ne de mutsuz. Sadece her şey geçip gidiyor.'' (İnsanlığımı Yitirirken, Osamu Dazai)

''Haksızlıklardan midem bulanıyor.'' (Kedi Beşiği, Kurt Vonnegut)

''İçimde uzun bir cümle var, oturup yazsam sayfalar dolduracak bir cümle. Uzun zamandır zihnimin, adresini sadece benim bildiğim bir sokağında oturan, komşularıyla didişmekten, mahallenin belalısı olmaktan hoşlanan bir cümle. Eşyasız evinde bir aşağı bir yukarı yürüyor, arada pencereden dışarı bakıyor, önünü görebilmek için elinin tersiyle dağıtıyor sigarasının dumanını, sokağın başında konserve kutusu tekmeleyerek çift kale maç yapan, attığı gole kendi dilinde sevinemeyen çocukları izliyor.'' (Kediler Güzel Uyanır, Yekta Kopan)

''...direksiyon başında oturmak tüm tehlikelere karşın doğrusu hoşuna gitmiş, içini bir mutluluk, bir esenlik duygusuyla doldurmuştu. Evet, direksiyonu bir başkasının kullanıp bir başkası tarafından götürülüyor olmasından direksiyonun kendi elinde bulunması daha iyiydi, isterse araba yolda parçalanıp dağılsındı.'' (Klein ve Wagner, Hermann Hesse)

''Aydınlık bir göğü, parıltılı bir denizi, verimli toprakları olan güzel mi güzel bir ülke varmış.'' (Masal Masal İçinde, Ahmet Ümit)

Not: Bu kitapları eski bloğumda yorumlamıştım. Şimdi ara sıra bazı alıntıları paylaşacağım.