29 Ağustos 2023 Salı

Bir Kediyi Terk Etmek - Babam Hakkında (Haruki Murakami) | Kitap Yorumu

Yazar: Haruki Murakami, Çevirmen: Ali Volkan Erdemir,
Yayınevi: Doğan Kitap

Bir kitabı elime aldığımda yaptığım ilk iş yazarının biyografisini okumaktır. Böyle olduğunda, bana o dünyayı gezdirecek rehberimle tanışmış gibi hissederim. Çünkü o dünyayı ilmek ilmek işleyen aslında yazarının yaşamıdır. Tabi ki bu biyografiler kitaplarda fazlasıyla yüzeysel metinler olarak yer alır; ancak yine de onları okuyup yazarlar hakkında kısaca da olsa bilgi sahibi olmaktan keyif alırım. Sonrasında zaten kitap da ilgimi çekerse yazarını ayrıca araştırırım.

Bunun için anı kitapları da vardır tabi. Hem yazarların\ şairlerin kendi özel yaşamları, hem de onları çevreleyen zaman ve mekan hakkında daha derin bilgileri bu kitaplar sayesinde öğrenebiliriz. Hele de bu kitaplar bizzat anı sahibi yazarın ağzından yazılmışsa, onları okumak daha da cezbedici bir hal alır.

Bir Kediyi Öldürmek kitabında Haruki Murakami biz okurlarına babasından bahsediyor. Evet, kitap başından sonuna kadar Haruki Murakami'nin babasıyla ilgili. Tabii kitapta küçük Murakami'yi de görüyoruz. Ancak sanki yazar bilinçli olarak babasıyla olan ilişkisini detaylandırmaktan kaçınmış gibi görünüyor. Kitap baştan sona nesnel bir bakış açısıyla yazılmaya çalışılmış. Yazarın babasıyla arası yıllar boyunca pek de iyi olmamış. Hatta uzun yıllar zorunluluklar dışında görüşmemişler. Kitapta eksik olduğunu ifade ettiğim bu öznel düşünce ve his eksikliğinin nedeni de muhtemelen bu diye düşünüyorum.

Yazarın babası 1917 yılında doğmuş. Bu yıllarda doğan kuşağı 'talihsiz' olarak nitelendiriyor yazar. Pek çok savaş görmüş ve acı çekmiş bir kuşak çünkü bu. Yazarın babası da pek çok kez askere gitmiş ve yazarın anlattığına göre iyi şans hep babasının yanındaymış. En büyük çarpışmalara çok kısa zaman aralıklarının etkisiyle gitmemiş. Ancak savaş ve ardında bıraktığı yıkıntı, babasının üzerinde derin izler bırakmış.


Kitap ismini yazarın babasıyla olan bir anısından alıyor. Bir gün uzaklara bıraktıkları bir kedi, bir şekilde yolunu bulup Murakamilerin evine geri dönüyor (ki neden böyle bir şey yaptıklarını yazarın kendisi de net olarak hatırlamıyor). Bu olaydan sonra o kedi, Murakamilerin kedisi oluyor. Haruki Murakami çok okuyan, öğretmen ebeveynlerle büyümüş bir çocukmuş. Evleri kitap doluymuş ve hayvan sevgisini çocukken hissetmiş. Çocukken arkadaşlarıyla sıkça yüzermiş. Aynı zamanda babası haiku türünde (kısa şiir) eser veren bir şairmiş.  Tüm bu yaşantıları aslında onun kitaplarında da görüyoruz. Sanat ve edebiyatla iç içe geçmiş bir çocukluğun ardından sanat ve edebiyatla iç içe bir yaşama adım atmış. Bu, pek de şaşılası bir durum değil aslında.

Kısa (104 sayfa) ve büyük puntolu bir kitap. Aynı zamanda içerisinde Gao Yan isimli bir sanatçının illüstrasyonları bulunuyor. Bu çizimleri de sevdim. Bu sanatçıyla çalışmayı bizzat Haruki Murakami istemiş. Kitabın son sayfalarında bu kitabı neden yazdığına ve yazma sürecine de kısaca değiniyor.

Haruki Murakami kitaplarını sevdiğim için benim severek okuduğum bir kitap oldu. Ama yazarı hiç tanımayan, ondan hiçbir kitap okumamış birisi bu kitabını benim kadar ilgiyle okur mu emin değilim. Murakami kitaplarını zaten seviyorsanız, yazarın daha farklı bir yönünü görmek ve aile geçmişi hakkında bilgi edinmek için bu kitaba da bir şans verebilirsiniz belki.

Hoşça ve kitaplarla kalın.

:)


ALINTILAR

''Ben çocukken evimiz hiç kedisiz kalmazdı. O kedilerle uyum içinde, yakın bir şekilde yaşamıştık. Ve kediler her zaman benim en iyi arkadaşlarımdı. Kardeşim yoktu; en yakınlarım kediler ve kitaplar olmuştu.'' (Sayfa 14)


Çocukluğumda ona bir kere sorduğumu hatırlıyorum: "Kim için dua ediyorsun?" Şöyle yanıtlamıştı: "Savaşta ölüp gidenler için; orada ölen arkadaşlarım ve tanımadığım diğer askerler, hatta o zaman düşmanımız olan Çinli askerler için." (Sayfa 16)


''İnsanların birbiriyle bağ kurması böyle bir şeydir, tarih de böyledir. Özünde "devamlılık" denen eylem, tam da bu ritüeldir. İçeriği ne kadar rahatsız edici olup ona sırt dönmek isteseniz de bir parçanız olarak sizde devam edecektir.'' (Sayfa 53)


''Sevdiğim bir şeyi sonuna dek coşkuyla takip ederdim ama hoşlanmadığım bir şeye asla ilgi duymayan karakterim, şimdi de aynı.'' (Sayfa 61)


''Bu sayısız minik anıların toplamı, bugünkü beni ben yaptı.'' (Sayfa 92)




10 yorum:

  1. Diğer kitaplarından daha ilgi çekici geldi. Yazarın hayatından izler taşıyan kitaplar güzel oluyor. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kurgu bir eser değil. O yüzden diğer kitaplarından farklı. Bu kitabında sadece babasını anlatmış. Dili basit ve Japon tarihine değiniyor. Tarih meselesi ve Japonya'daki yerler (şehir, bölge gibi) bir tık kafamı karıştırdı ama yani bu tip nesnel şeyleri anlatmış. İlgini çektiyse önerebileceğim bir kitap. Ben sevdim. :)

      Sil
  2. Daha önce söylemişimdir mutlaka, ''bu yazarı görünce aklıma hep sen geliyorsun'' diye:))) Ben hala okumadım yazarın kitaplarını, şu an elimde çok kitap var ve çok dikkatimi çeken bir kitap olmadığı sürece almayı düşünmüyorum:) Bu kitap farklı geldi, aklımda olsun, ilerleyen dönemlerde alırım belki:))) Emeğine sağlık:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahahha, evet hatırlıyorum :)
      Teşekkür ederim :) Kitaplarından okursanız umarım seversiniz siz de.

      Sil
  3. instada da yazmıştın :) biyografi severim ve murakami yi tanımak istiyorum yani kurgu romanları dışında :) okuyum bunu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dili falan basit aslında ve dediğim gibi yazar çok öznel bir şeyler yazmamış. Tabii direkt kendi babasını anlatmış ama kendi duygularına yer vermemiş pek. Objektif bakmış. Ama yazarın ailesi hakkında bir şeyler öğrenmek güzeldi. Dediğim gibi kitaplarını okumuş olan okurların daha çok keyif alabileceğini düşünüyorum. Çünkü neden öyle kurgular yazıyor, karakterlerinin öyle oluşturulma sebebi ne olabilir gibi kendimce çıkarımlarda da bulundum bu kitapla birlikte. İlgini çektiyse öneririm.

      Sil
  4. Kardeşim yoktu; en yakınlarım kediler ve kitaplar olmuştu. Böyle bir çocuğun hassas ve belki de yazar olması, olayın doğası gereği olması gerekenmiş gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Babası zor bir yaşam geçirmiş. Ancak onun aksine Haruki Murakami korunaklı bir yaşam sürmüş diyebiliriz. Annesi de babası da aslında hep yanındaymış (her ne kadar ailesiyle kendisinin hayattan beklentileri uymasa da) ve kitapların, şiirin, denizin, doğanın ve hayvanların arasında özgür biriymiş gibi görünüyor. Zaten kendisi üniversitede dramayla ilgili bir bölüm okumuş, yine sanat. :) Bu bakımdan evet, hep sanatla ve inceliklerle iç içeymiş diyebiliriz.

      Sil
  5. Bu kitabı ofiste bir arkadaşımdan duymuştum, merak ediyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş bir kitaptı genel olarak. Zaten yazarın kitaplarını da sevdiğimden ilgiyle okudum. Hem çabucak da bitiyor. Okursanız seversiniz umarım :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.