15 Şubat 2024 Perşembe

Yakıcı Sır (Stefan Zweig) | Kitap Yorumu

Yazar: Stefan Zweig, Çevirmen: İlknur İgan,
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Tatile çıkmış genç ve çapkın bir baronun, tatilini renklendirmek için bir partner arayışıyla başlıyor kitap. Çok geçmiyor, genç baronun gözüne bir anne ile oğul çarpıyor. Bu hoş kadınla yakınlaşmak isteyen baron, kadının on iki yaşındaki oğluyla arkadaş olmaya çalışıyor. Çok merak ettiği yetişkinlerin dünyasında kendine yer bulamayan ve ailesi tarafından ihmal edilmiş bu çocuk, kendisine ilgiyle yaklaşan bu yetişkinin dostça davranışlarından etkileniyor. İlk zamanlar güzel ilerleyen bu dostluk, baronun asıl emeline yakınlaştığı her günle birlikte bozuluyor ve kendini kandırılmış hisseden çocuk, kolay kolay bir köşeye itilmeyi kabul etmiyor. Kitap boyunca baronun bu ''tavlama'' planı sonrasında gelişen olayları okuyoruz.

Karakterlerin duygu ve düşünce dünyası tüm şeffaflığıyla karşımızdaydı. Baron narsist bir karakterdi. Anne oğul üzerinde uyguladığı politika aynıydı. İkisine de ''önemlisin'' mesajını ileterek kendi isteklerini, sanki onların istekleriymiş gibi göstermeye çalıştı. Sorumluluklarının, yorgunluğunun ve geçip giden yılların burukluğunun izlerini taşıyan anne, barona inanmayı gerçekten de kendi istiyordu. İç sesi ne derse desin, biri tarafından beğenildiğini, değerli görüldüğünü, dikkat çektiğini görmek egosunu okşamıştı. Öte yandan, çocuklar yetişkinlerden farklıdır. Kadının oğlunun tek istediği gerçek bir dostluktu. O da değerli görülme, öneminin olduğunu hissetme gibi duygu ve düşüncelerden haz almıştı ama çocuğun asıl istediği şey baronun dostluğuydu ve ona güvenmişti. Güveninin suistimal edildiğini fark eden çocuk, belki de barondan bile daha sinsi ve acımasız düşüncelere sahip oldu.

Bazı yazarlar var ki, okurunu bir kaşife dönüştürüyorlar. Yazdıkları dünya etrafını sarmıyor hayır, sen o dünyanın içine bodoslama dalıyorsun. Rüzgarın esişi, çatal bıçak şıngırtıları, sokaktaki hareketlilik, bulutların ardından bir görünüp bir kaybolan ay... Hepsinin arasında bir anda gezinmeye başlıyorsun. Bazı yazarlar tıpkı bir fotoğraf banyosu yapar gibi kelimelerini yan yana getiriyorlar ve o kelimeler okurun zihnine ulaştığında yan yana gelmiş pek çok fotoğraf gibi net bir şekilde hareket ediyor. Stefan Zweig da yaptığı betimlemeler ve karakterleri ile benim için canlı kelimeler yazan bir yazar. Bu kitabında da bahsettiğim bu etki mevcuttu.

Uzun süredir Stefan Zweig'tan bir şeyler okumamıştım. Onun karakterleri her seferinde etkiliyor beni. Karakterlerinin duygu ve düşünce dünyasını çok başarılı bir şekilde ortaya koyuyor. Hayran olduğum bir yazar ve yine etkileyici bir kitap. İlginizi çektiyse öneririm.

Hoşça ve kitaplarla kalın.


ALINTILAR

''Kendi başına kalma eğilimine asla sahip değildi ve kendisini daha yakından tanıma isteğini de hiç duymadığından bu türlü yalnızlıklardan olabildiğince kaçınırdı. Yeteneklerini, sıcakkanlılığını, yüreğindeki coşkuyu alevlendirebilmek için insanlarla temas halinde bulunmaya ihtiyacı olduğunu biliyordu, tek başınayken kutusundan çıkartılmayan bir kibrit kadar soğuktu ve kendine bile yararı yoktu.'' (Sayfa 2)


''Yalnızca başlangıçtaki vesileye bakmakla yetinirseniz bir sevginin gücünü yanlış değerlendirirsiniz, aslında daha öncesindeki gerilime, ruhun bütün büyük sarsıntılarına zemin hazırlayan, yalnızlığın ve düş kırıklıklarının yarattığı o bomboş karanlığa bakmak gerekir. Yaşanmamış duygular burada birikerek aşırı ağırlaşır ve değeceğine inanılan ilk kişiyle karşılaşıldığında alabildiğine boşalır.'' (Sayfa 14)


''Ruhunu altüst eden şey değersizlik duygusuydu, kendini bir hiç gibi hissetmesiydi.'' (Sayfa 15)


''Hiçbir şey zekayı tutkulu bir kuşku kadar bileyemez.'' (Sayfa 36)


''Bazen çocukları bizim gerçek addettiğimiz dünyadan ayıran sadece incecik bir perdedir ve rastlantısal bir rüzgarla açılıverir.'' (Sayfa 36)


''İnsan birine yalan söylüyorsa, başkasına da söyler.'' (Sayfa 52)


''Ve çoğu insanın yaptığı gibi güçlü duyguların sıkıntısından kurtulmak için sertliğe sığınarak karşı çıktı.'' (Sayfa 52)


''Daha bir saat öncesine kadar her şeyi bildiğini sanırken şimdi onca sırrın ve sorunun yanından dikkatsizce geçip gitmiş olduğunu hissediyor ve hayata daha ilk adımını attığında bilgisizliği yüzünden tökezlediğini görmekten utanç duyuyordu.'' (Sayfa 74)


''Sebepsiz yere kaçmaz insan!'' (Sayfa 85)


''Çocuk bütün bunları o zaman anlamadı, fakat bu denli sevilmenin çok huzur verici olduğunu ve bu sevgi sayesinde şimdiden evrenin büyük sırrına bağlandığını hissetti.'' (Sayfa 87)




12 yorum:

  1. Okuma isteği uyandırdı bende de..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Etkileyiciydi bence. Karakterlerin ruh halinin çok iyi yansıtıldığını düşünüyorum.

      Sil
  2. okumuştum :) zweig bence hoş ve hafif eserler yazıyor :) ülkemizde en çok okunan yazar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okunmasında -malesef- kitaplarının ince olması ve bu nedenle kitapların daha ucuz (artık onlar da ucuz değil sanırım...) olması da etkili bence. Ben de ince diye okudum. :) Ama seviyorum diye de okudum. Etkileyici yazıyor.

      Sil
  3. Ben henüz kendisiyle tanışamadım, hem de bu kadar popüler olmasına rağmen :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okunacak çok kitap var. Belki ilgi alanınıza da girmemiş olabilir. Benim de okumadığım popüler yazarlar var.

      Sil
  4. Yazarın bu kitabını bilmiyordum. Konusu çok ilginçmiş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok kitabı var. Bu kitabında da karakterlerin duygu değişimini merkeze almış. Benim beğendiğim bir kitap oldu.

      Sil
  5. Bu kitabını okumamıştım. Anne kendi kandırılmak istemiş gibi. Ama çocuk için tam bir hayal kırıklığı olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet tam olarak öyle diyebilirim. Aslında bu pencereden baktığımızda insan psikolojisine dair güzel çıkarımlar bulunuyor.

      Sil
  6. Kitabı geçen sene okumuştum ve önceki bloğumda yorumlamıştım😊 Yazarın kitaplarını aşırı seviyorum, okurken içinde kayboluyorum, anlatım tarzı çok başka geliyor bana, keyif veriyor😊 Satranç kitabını sevememiştim ama onu da yanlış zamanda okuduğumu düşünüyorum, daha sonra tekrar okuyacağım😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de etkileyici bir anlatımı var. Özellikle de karakterleri çok iyi analiz ettiğini düşünüyorum. Satranç yazardan okuduğum ilk kitaptı ve o zaman yaşım da küçüktü. Açıkçası okurken sıkıldığım tek kitabı olmuştu. :) Ancak sonradan Satranç'ın yazarın son kitabı olduğunu ve hayatının son dönemindeki düşüncelerinden izler taşıdığını öğrenip artık çoktan unuttuğum kitaptan etkilenmiştim. :) Yani bir ara tekrar okuyacağım umarım.

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.