16 Aralık 2023 Cumartesi

Roman Holiday (Roma Tatili) | Film Yorumu


Yönetmen: William Wyler

Senarist: Dalton Trumbo, John Dighton

Yapımı: 1953 - ABD


Bir varmış, bir yokmuş... Bir gün bir prenses (Audrey Hepburn) İtalya ziyaretindeyken konakladığı yerden kaçmış ve kendini Roma sokaklarında insanların arasında tek başına bulmuş. Üstelik üzerinde gündelik giysileri, yanında hiç para olmadan. Etrafta dolanmış, insanları selamlamış; ta ki kaçmadan önce doktorunun ona yaptığı sakinleştirici iğne etkisini gösterinceye kadar. Sakinleştiricinin etkisiyle bir köşede yarı uykulu uzanmış. Tam bu sırada bir adam (Gregory Peck) prensesin yanına gelmiş ve onu uyandırmaya çalışmış. Adam, prensesi tanımamış ancak genç bir kadını böyle kendinden geçmiş bir halde bırakıp gitmeye de gönlü razı olmamış. Adres olarak prensesin konakladığı yer dışında bir yeri söylemeyen genç kadın, onu bulan adamın evinde geceyi geçirmek durumunda kalmış.

Bu adam bir gazeteciymiş. Ancak işinde pek de başarılı değilmiş. Üstelik herkese borcu varmış ve borçlarını kapatmak için kumar oynar, insanlara tutamayacağı sözler verir, daha da çok borçlanırmış. Gazete bile okumayan bu gazeteci, prensesi daha evvel hiç görmemiş. Ertesi gün prensesin basın toplantısına katılacakmış. Ancak gece peşine takılan genç kadın ona bir hayli iş çıkarmış. Bu nedenle de gazeteci, prensesle yapacağı röportaja geç kalmış. İşe apar topar giden gazeteci, çok şaşıracağı bir gerçekle karşılaşmış. Prensesle birebir tanıştığını fark etmiş ve nihayet para kazanabileceği için çok sevinmiş.


Kaynak: Pinterest

Patronuyla bir anlaşma yapmış. Bu anlaşmaya göre prensesle çok özel bir röportaj yapacakmış. Onun hayat hakkında, insanlar hakkında ve aşk hakkındaki görüşlerini öğrenecekmiş. Bir prensesin sıradan bir insan olarak nasıl biri olduğunu yazacakmış. Patronu gazeteciye inanmamış ama yine de el sıkışmışlar. Gazetecimiz Bay Bradley, fotoğrafçı arkadaşı Irving (Eddie Albert) ile birlikte prenses Ann (Anya)'nın bir gün süren Roma keşfine eşlik ederek onu tanımaya çalışmışlar. 

Film boyunca bir prensesin masallara benzeyen hayatından kaçıp sadece genç bir kadın olarak özgürce geçirdiği bir gününü izliyoruz.


Kaynak: Pinterest

Audrey Hepburn hayran olduğum bir insan. Roman Holiday kendisinin ilk kez başrolü canlandırdığı bir film. Bu filmde canlandırdığı bir prenses olan Ann karakteriyle 1954 yılında En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazanıyor. Zaten duruşu, gülüşü, bakışları ve enerjisiyle kendisi de bir prenses gibi görünüyor. Tabii partneri Gregory Peck ile olan uyumunu da es geçmemek lazım. Siyah beyaz bu filmde, Roma sokaklarına yayılmış hoş bir aşk hikayesini izliyoruz. Bu hikayede büyük harflerle yazılmış, destansı hiçbir şey yok. Prenses olmaktan sıkılmış genç bir kadın ile ona eşlik eden bir centilmenin hikayesini izliyoruz. Film o kadar doğal bir şekilde ilerliyor ki, izleyiciyi de kalbinden tutup Roma sokaklarına çekmemesi çok zor.

İlk kez insanlarla yakın temasta bulunan prenses Anya, tüm hayatı boyunca yapmak istediği her şeyi bir gününe sığdırıyor. Sokakta aylak aylak tek başına yürüyor, upuzun ışıltılı saçlarını kısacık kestiriyor, insanların arasında dondurma yiyor, arkadaşlarıyla bir kafede oturuyor ve hep uzaktan izlediği diğer tüm genç kadın ve erkekler gibi dansa gidiyor. Hem de ona ışıl ışıl bakan ve ışıl ışıl baktığı bir adamla birlikte.


Kaynak: Pinterest

Her şeyiyle masal gibi bir filmdi. Eğer ki iki saatliğine bile olsa başka bir gerçekliğin içinde kendinizi bulmak ve içinizin kıpır kıpır olmasını istiyorsanız bu filmi size öneririm. İzlediğim en güzel romantik filmlerden biriydi.

Sevgili Audrey Hepburn, Haldun Dormen ile yaptığı röportajında bu filmiyle ilgili bir anısına yer veriyor. Röportajı izlemek için şuraya tıklayabilirsin.

Hoşça kalın.

:)



Dean Martin - Arrivederci Roma ("Roman holiday"1953) dinlemek için tıklayabilirsiniz.



9 yorum:

  1. Eski filmleri çok seviyorum, hele ki Audrey Hepburn' lü filmler olunca bayılıyorum. Bu filmi kaç kere izledim, doyamam. İyisi mi ben yine eski bir film bulup izleyeyim hemen. :)
    Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Audrey Hepburn filmleri tam dünyadan kaçmalık filmler. İzlediğim tüm filmlerinde ilk dakikadan itibaren kendimi iyi hissediyordum. Sadece bir oyuncu olarak değil, insan olarak da çok sevdiğim birisi. Sözlerini ve sözleriyle örtüşen bir yaşam sürmüş olmasını ilham verici buluyorum.
      Ve ne demek efenim, iyi seyirler. :)

      Sil
  2. hımm nasıl güzel başlamıştım ki okumaya, hevese gelip yeni bir sekmede açıverdim filmi de postunun yanına, izleyip yazarım ben de inş :) sevgiyle, filmle, kitapla ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi seyirler dilerim o halde :)
      Bu arada bloğunuzdaki izle kısmında varım ama geçen gün yazınıza yorum bırakamadım. Sadece bloğun ekip üyeleri yorum bırakabilir gibi bir uyarı çıkmıştı. Ben de izleyiciler dışında ayrı bir yer mi var diye bakındım ama yoktu. Hatta şimdi de baktım yine aynısı oldu. Yorum bırakamıyorum özetle.

      Sil
  3. Audrey Hepburn ne güzel kadın 🎀

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzelliği sanki içinden dışına çıkmış gibi değil mi? Hayran olunası biri bence.

      Sil
  4. bu film çok tatlı eveeet :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, blog profilime bile favorim diye yazdım :)

      Sil
  5. Rica ederimm :) Her filmini izlemedim. Neden izlemedim gerçekten bilmiyorum. Oysa kendisi bana ilham veren bir insan. Şimdi fırsat buldukça izlediğim ve izlemediğim filmlerini bir arada izlemek istiyorum. Bu filmi ise çok tatlı bir film.

    YanıtlaSil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.