12 Aralık 2023 Salı

Beyin - Senin Hikâyen (David Eagleman) | Kitap Yorumu

Yazar: David Eagleman, Çevirmen: Zeynep Arık Tozar,
Yayınevi: Domingo Yayınevi

Kitap; Ben Kimim?, Gerçeklik Nedir?, Kontrol Kimde?, Nasıl Karar Veririm?, Size İhtiyacım Var Mı? ve Kime Dönüşeceğiz? şeklindeki altı başlıktan oluşuyor. Kitapta genel olarak beynin yapısı ve işleyişi herkesin anlayabileceği bir dil, yapılan araştırmalar ve ilginç bilgilerle anlatılmaya çalışılmış. 

Ben kimim sorusunun merkeze alındığı ilk bölümde; bebeklik çağımıza gidiyor, içinde doğup yetiştiğimiz ortamın beynimiz ve dolayısıyla kimliğimiz üzerindeki etkilerini okuyoruz. İnsan beynini diğer canlıların beyninden ayıran temel özelliği nedir? Geçmişi, geleceği ve çevremizi nasıl ve neye göre algılarız? Anılarımıza göz attığımızda ne kadarını gerçekten yaşadığımızdan emin olabiliriz? Bu noktada şüpheli olmakta fayda var gibi gözüküyor. Çünkü beynin gerçekleri işine geldiği şekilde anımsamak gibi bir yeteneği olduğunu keşfediyoruz.

Gerçeklik nedir başlıklı ikinci bölümde, beynin dış dünyayı algılama biçimini okuyoruz. Her insanın gerçeklik deneyimi birbirleriyle birebir aynı mıdır? Değilse, neden değildir? Duyu organlarımız nasıl çalışır? Duyularımız ve beynimiz arasında nasıl bir mekanizma vardır? Zaman nedir? Zamanın göreliliğinin ardındaki sır nedir? Neden bazen zaman akmak bilmezken, bazen onu tutamayız? Zaman, gerçekliği mi oluşturur; gerçeklik, bizi mi oluşturur? Yoksa tam tersi midir? Biz mi hepsini oluştururuz? Peki, gerçeklik dediğimiz şey nedir ve nasıl oluşur?

Kontrol kimde başlıklı üçüncü bölümde, bilinç ve bilinçaltı kavramları üzerinde duruluyor. Bilinçli zihin ile bilinçsiz zihin arasındaki fark nedir, işleyiş nasıldır; bu gibi sorular beyin sinyalleri ve beynin bölümleri üzerinden anlatılıyor. Neden bilinçliyiz? Gerçekten kararlarımızı bilinçli olarak mı alıyoruz, yoksa hayatımız otomatik pilotta mı ilerliyor? Öğrenmelerimiz nasıl gerçekleşiyor? Kontrol bizde mi; değilse, o zaman kontrol kimde?


Nasıl karar veririm başlıklı dördüncü bölümde; zıtlıklar, onları algılama biçimimiz ve bu çekişmenin ortasındaki varlığımızın etkisi üzerinde duruyoruz. Karar alırken neye göre karar alırız? Karar alırken beynin hangi bölümleri işler? Şimdi ve gelecek kavramlarının kararlarımız üzerindeki etkisi nedir? Toplum, kararlarımızı ne ölçüde etkiler? Toplum, beynimizin işleyişini ne ölçüde etkiler? 

Size ihtiyacım var mı başlıklı beşinci bölümde; beynimizin diğer insanlara ihtiyacı var mı, toplumun beynimizin işleyişine etkisi nedir, bazıları neden daha eşittir gibi sorular ile empati, işbirliği, iç gruplar ve dış gruplar, eşitlik gibi kavramlar üzerinde duruyoruz.

Kime dönüşeceğiz başlıklı altıncı ve son bölümde ise; insan beyninin gelecekte neye evrilebileceği üzerinde duruluyor. Yapay zeka biyolojik evrimimize çağ atlatabilir mi, robotlar da insanlar gibi içsel bir deneyimle öğrenmeler gerçekleştirebilir mi, bilincimizi biyolojik olmayan başka aygıtlara aktarabilir miyiz, bilincimiz biz öldükten sonra da başka bir formla yaşamaya devam edebilir mi, kendimizi simüle edebilir miyiz, simülasyon yoluyla farklı gerçekliklerde deneyimler yaşayabilir miyiz veya şu anda zaten halihazırda bile bir simülasyonda yaşıyor olabilir miyiz gibi sorular üzerinde duruluyor.


Beyin ilginç bir organ. Beynin işleyişi hakkında bilgi edinmek de ilgi çekiciydi. Beynin nasıl çalıştığını anlamlandırmak tıp alanındaki gelişmelere ışık tutacağı gibi, bizim kendi gündelik hayatlarımızda da bize yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. Aynı zamanda beynin yapısının çözümlenmesi, öğrenmelerimizin nasıl gerçekleştiği hakkında bizlere bilgi veriyor.

Beynimize iyi bakalım, onu iyi besleyelim a okurlar. Çünkü görünen o ki beynimiz neyse, biz de büyük oranda onu deneyimliyoruz.

Hoşça ve kitaplarla kalın.


ALINTILAR

''Kendi gerçekliğimiz içine öylesine hapsolmuş durumdayız ki, tutsaklığımızın farkına varmamız bile son derece güçleşmiş durumda.'' (Sayfa 2)


''Bir beyin devresinde yerini alıp başarı gösteren bir sinaps güçlenirken, yararlı olmayan sinapslar da zayıflayarak sonunda devre dışı bırakılır. Tıpkı bir ormandaki patikalarda olduğu gibi, kullanmadığınız bağlantıları kaybedersiniz. Bu açıdan bakıldığında, kim olduğunuzu belirleyen süreç, önceden var olan olasılıkların tek tek elenmesiyle tanımlanır. Sizi siz yapan, beyninizde gelişen değil, beyninizde yok edilen şeylerdir aslında.'' (Sayfa 11)


''Anıların düşmanı zaman değil, diğer anılardır. Her yeni olay, sınırlı sayıda nöronla yeni ilişkiler kurmak zorundadır. İşin ilginç yanı ise, solmuş bir anının size hiç de solmuş gibi gelmemesidir. Bütün resmin karşınızda capcanlı durduğunu hisseder, en azından varsayarsınız.'' (Sayfa 28)


''...korkutucu olayları ağır çekimde yaşamayız aslında; bu izlenim, anılarımızı yeniden "okuduğumuzda" ortaya çıkar. Kendimize "az önce ne oldu?" diye sorduğumuzda, anılarımızın ayrıntıları bize her şeyin ağır çekimde gerçekleşmiş olması gerektiğini söyler. Zaman algısındaki bozulma, geriye dönük olarak, geçmişe bakıldığında gösterir kendini. Bu, gerçekliğin hikâyesini yazan belleğin bir hilesidir.'' (Sayfa 80)


''Bilinç, beklenmeyen bir şey olduğunda, bir sonraki adımımızı hesaplamaya ihtiyaç duyduğumuzda devreye girer.'' (Sayfa 108)


''...bilinçli zihin, kendisini kontrolü elinde bulundurduğuna ikna etmekte son derece ustalaşmıştır.'' (Sayfa 114)


''Her bir beyin, başka beyinlerden oluşmuş bir dünya içine gömülmüştür.'' (Sayfa 115)


''Hepimizin robotlar gibi davrandığı bir dünya, daha iyi bir dünya değildir.'' (Sayfa 130)


''Eski Yunanlılar, yaşamlarımızı bir at arabası olarak düşünebileceğimizi ileri sürmüşlerdi. Buna göre bizler de, arabayı çeken iki atı -aklı temsil eden beyaz atla tutkuyu temsil eden siyah atı- zapt etmeye çalışan arabacılardık. Her iki at da arabayı birbirine zıt yönlerde çekmeye çalışırken bizim görevimiz ikisini de kontrol altında tutarak yolun ortasından ilerlemekti.'' (Sayfa 130)


''Beynin temel görevi, öngörüde bulunmaktır.'' (Sayfa 139)


''...etkileşimden uzak kalan beyin acı çeker.'' (Sayfa 175)


''Peki ama ya robotlar da insan yavrularının geliştiği gibi gelişebilir ve dünyayla etkileşime girerek, taklit ederek ve örneklerle öğrenerek yol alabilirse?'' (Sayfa 225)


''Güneşin doğuşunu izlerken elimdeki şeftaliden bir ısırık aldığımda, tam olarak nasıl bir iç deneyim yaşadığımı bilemezsiniz; yapabildiğiniz tek şey, kendi deneyimlerinize dayanarak benimki hakkında tahmin yürütmektir. Benim bilinçli deneyimim bana, sizinki size aittir.'' (Sayfa 236)


''Chuang Tzu kimliğimle, kendimi rüyamda bir kelebek olarak mı görmüş olduğumu, yoksa aslında şu anki kelebek kimliğimle kendimi rüyamda Chuang Tzu adlı bir adam olarak mı görmekte olduğumu nasıl ayırt edebilirim?'' (Sayfa 241)


''Kavanoz içinde duran bir beyin olmadığım ne malum?'' (Sayfa 241 - René Descartes)


''Bütün bunları anlamaya çalışan bir ben var merkezde. Kavanozun içindeki bir beyin olsam da olmasam da, bu problem üzerinde fikir yormaktayım. Bunun hakkında düşünüyorum; öyleyse varım.'' (Sayfa 241 - René Descartes)




13 yorum:

  1. Beyin en ilginç organlardan biri sanırım. Hala gizemi tam çözülememiş, bilim insanları için büyük bir araştırma sahası. Zaman zaman ben de okurum bu tarz kitapları. Bunu okumadım bakayım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginizi çeken bir konuysa kitabı öneririm. Benim beğendiğim bir kitap oldu. :)

      Sil
  2. Sigara bırakma deneyimimde öyle bir olay yaşamıştım ki; beynimden cır cır ses gelmişti bir ara. Olayı dişli bir çarkın çalışmasına benzetmiştim. Beyinde sigara içme ile ilgili bir kısım varmış öyle okumuştum bir dergide, o kayıt silindimi bir daha hiç içmezmişin. Kitabı merak ettim almaya çalışacağım yeni yıldan sonra.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sigarayla ilgili özel bölgenin işleyişini ve yerini bilmiyorum ama bu tip bağımlılıklarla ilgili bir kısım vardır diye düşünüyorum. Kitapta buna dair ek bir bölüm yok bunu belirtmeliyim ama genel olarak bilgilendirici ve ilgi çekici bir kitaptı. Sigarayı bırakmış olmanızı da tebrik ederim. :)

      Sil
  3. beyni hep merak ederdim bi gün bu merakım başıma bela oldu beyin cerrrahi yoğun bakımda hemşire olarak başladım. beynin bozulmasının oluşturduğu yıkımı birebir görmek korkunç ve o bozulunca hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. bu kitabı okumayı da isterim yorumuna sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yalan söyleyeyim biraz imrendim mi desem, doğru kelime bu mu emin değilim ve eminim zordur çalıştığın alan ama yine de uzaktan ilgi çekici ve heyecan verici bir alan gibi de geliyor. Beyin gerçekten mühim ve gizemli bir organ. Kitap ilgini çektiyse öneririm. Ben ilgiyle okudum. :)

      Sil
  4. ''Her bir beyin, başka beyinlerden oluşmuş bir dünya içine gömülmüştür.''
    Bu alıntıyı çok sevdim.
    Beynimiz gerçekten çok ilginç bir organ. Beyni nasıl kullandığımız ve geliştirmeye çalıştığımız da önemli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, bir de beyin diğer beyinlerin arasında şekilleniyor. Yalnızlığın güzel geldiği zamanlar var ama beynin pek de sevdiği bir durum değilmiş. :) Kitap güzel bir kitaptı. Beynin işleyişi anlaşılır bir şekilde anlatılmış.

      Sil
  5. Beyin işleyişi hep merak ettiğimiz şeylerden, güzel bir kitap olmalı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beyin benim özel olarak ilgimi çeker. Bu yüzden kitabı da merakla okudum. İçeriği sizin de ilginizi çektiyse öneririm. :)

      Sil
  6. bunu okudum, benzerlerini de :) bu eagleman hep iyi kitaplar yazıyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet birkaç kitabını okudum. Hem bilgilendirici, hem de anlaşılır bir dili var. Bir de bu kitabını daha çok yakında okuduğumdan etkisi hala geçmedi, kitabı okurken belgesel izliyor gibi hissettim. :)

      Sil
  7. Bakış açısı kazandıran bir kitaptı bence. Ben ilgiyle okudum. Dili de anlaşılır ve akıcıydı. Bahsettiğiniz alıntı beni de düşündürmüştü. Zaten bu tip felsefeye de kayan konuları çok severim. :) Kitabı okursanız siz de seversiniz umarım.

    YanıtlaSil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.