11 Kasım 2023 Cumartesi

Vişne Bahçesi (Anton Çehov) | Kitap Yorumu

Yazar: Anton Çehov, Çevirmen: Ataol Behramoğlu,
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Kitapta, Rusya'nın değişen toplumsal, politik ve ekonomik düzenine uyum sağlayamayan bir ailenin yaşadıkları anlatılmaktadır. Evin babası ve küçük oğlunun ölümüyle Rusya'yı terk eden L. Andreyevna ve ailesi, yıllar sonra evlerine geri dönerler. Ancak hiçbir şey bıraktıkları gibi değildir. Dahası aile, servetlerinin büyük bir kısmını kaybetmiştir. Çok kıymet verdikleri vişne bahçesi dahil, ellerindeki mülkler teker teker satılmaktadır.  Bahçenin akıbeti hakkında değişen düzene uyumlu kararlar alamayan, eski toplum düzeninde ve eski güçlü günlerinin hayalini sürdürmekte direten aile zor günler geçirmektedir.


Kitap bir çırpıda okunabilecek akıcı bir dile ve sürükleyici bir işleyişe sahip bir tiyatro metni. Ancak gelelim görelim ki, kitapta okumayı beklediğim o sarsıcı etkiyi pek de hissedemedim. Kitabın tiyatro olarak sahnelenmiş halini izlemenin daha etkileyici olabileceğini düşünüyorum. Çehov'un daha etkileyici bulduğum eserlerini de okumuştum. Bu kitapta ise konuşmalar daha ziyade nükteye kayan, daha hafif etkilere sahip diyaloglardan oluşuyordu. Bu diyalogları okumak keyifliydi orası ayrı ama daha derin işlenmiş bir metin okumayı ummuştum diyebilirim.

Kitapta özellikle de Trofimov karakterinin konuşmaları üzerinden Rus toplumunun yapısını görebiliyoruz. Bu durum diğer karakterlerin topluma ne kadar uzak ve ne kadar kendi dünyalarında olduğunu da daha net görmemizi sağlıyor. Aynı şekilde en dipten bir bey olmaya kadar yükselen Lopahin karakterinin aldığı akıllıca kararlar da, önemli olanın şartlara uyumlu hareket etmek olduğunu gösteriyordu. Babası ve dedesi köle olan Lopahin, köleliğin kaldırılmasının ardından yükselen burjuvazinin getirdiği yeniliklere uygun adımlar atarak ilerlerken; aile, ellerinde avuçlarında bir şey kalmamasına karşın, eski düzeni sürdürmekte diretiyordu. Andreyevna'nın kardeşi Gayev'in eski varlıklı günlerini canlandırmak için düşündüğü beceriksiz girişimler de olaylara gülünç bir yan katmıştı. Ailenin yaşlı uşağı Firs, köleliğin kaldırılmasını bir çeşit felaket olarak nitelendiren, eskinin güvenli limanlarını özgürlüğe yeğleyen bir adamdı. Firs üzerinden kanıksanmış eski düzenin etkilerini, diğer çalışanlar üzerinden ise değişimin etkilerini görebiliyorduk. 

Bana göre kitabın açık ara en etkileyici kısmı, ağaçların kesildiği kısımdı. O kısımlarda yerinden sökülen ağaçların seslerini neredeyse duydum diyebileceğim kadar etkilendim. Yerinden sökülen ağaçlar, köklerini geride bırakan aileye gönderme yaptığı gibi; bir devrin sona erdiğini ve geçmişin izlerinin her yönüyle, hatta acı verici denebilecek ölçüde, silindiğini de vurguluyordu.

Vişne Bahçesi, ironili anlatımıyla güzel bir toplumsal eleştiri olsa da, benim için ortalama bir kitap oldu. 

Hoşça ve kitaplarla kalın.


ALINTILAR

''Ah bir uyuyabilsem!'' (Sayfa 6 - Anya)


Firs: Vişne kurusu da bir yumuşak, bir sulu, bir tatlı, bir kokulu olurdu ki o zamanlar. Yapmanın yolunu yordamını bilirlerdi... 

L. Andreyevna: Ne oldu şimdi bu yol yordama? 

Firs: Unutuldu. Kimse anımsamıyor. (Sayfa 17)


L. Andreyevna: Herhalde öğrenci değilsinizdir artık? 

Trofimov: Sanırım sonsuza kadar öğrenci kalacağım ben... (Sayfa 24)


''Para yok bende cancağızım.'' (Sayfa 24 - L. Andreyevna)


''Ne kadar renksiz bir yaşamı var hepinizin, ne kadar çok boş laf ediyorsunuz.'' (Sayfa 40 - L. Andreyevna)


''Benim tanıdığım aydınların büyük çoğunluğu hiçbir şey araştırmaz, hiçbir şey yapmaz ve şimdilik kıllarını bile kıpırdatmazlar. Kendilerini aydın diye adlandırırlar ya, hizmetçi kadını "sen" diye çağırır, köylülere hayvana davranır gibi davranırlar. Doğru dürüst öğrenim görmezler, ciddi hiçbir şey okumazlar, hemen hemen hiçbir şey yapmazlar, bilimin sadece sözünü ederler, sanattan pek az anlarlar. Hepsi ciddidir, hepsinin yüzünden düşen bin parçadır, ciddiyet konusunda hiçbiri burnundan kıl aldırmaz, durmaksızın felsefe yaparlar... Ama tüm bu aydınların gözleri önünde işçiler çok kötü beslenmekte, yastıksız uyumakta; tahtakurularının cirit attığı, leş kokulu, rutubetli, ahlaksızlığın hüküm sürdüğü tek göz odalarda otuz kırk kişi barınmaktadırlar. Nereye baksak karanlık, rutubet, ahlaksızlık... Ve çok açık bir şey ki, bizde tüm iyi konuşmalar, sadece ve sadece başkalarını ve kendimizi kandırmak içindir.'' (Sayfa 45 - Trofimov)


''Namuslu, dürüst insanların ne kadar az olduğunu anlamak için herhangi bir iş yapmaya kalkışmak yeter.'' (Sayfa 45 - Lopahin)


''Hepinizi, bugün yaşamakta olanlarınızı ve daha önce yaşamış atalarınızı, canlı insanların mülkiyetine sahip olmak çarpıklaştırdı... Ve böylece, anneniz, siz ve dayınız, başkalarının hesabına, borç karşılığında, kapınızın eşiğinden bile içeri sokmadığınız başka insanların sırtından yaşadığınızın farkında bile değilsiniz... En azından iki yüz yıl kadar geri kaldık. Henüz hiçbir şeyimiz yok. Geçmişe yönelik belirli bir görüşümüz yok. Sadece felsefe yapıyor, tasadan yakınıyor ya da kafayı çekip duruyoruz. Çok açık bir şey ki, bugünü yaşamak için önce geçmişin kefaretini ödememiz, onun hesabını görmemiz gerekir.'' (Sayfa 50 - Trofimov)


''Uzun süre, yorgunluk nedir aklıma getirmeden çalışıp didindiğimde, düşüncelerim kuş gibi hafifler, mutlu olurum ve neden var olduğumu biliyormuşum gibi gelir bana da.'' (Sayfa 79 - Trofimov)


''Yaşam geçip gitti, hiç yaşamamışım gibi.'' (Sayfa 93 - Firs)




16 yorum:

  1. Kitabın konusunu bilmiyordum. Sanırım yazarım başka kitaplarını okumalıyım. Alıntıları sevdim ama kitabı ortalama bulduğun için çok dikkatimi çekmedi. Teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üç Kız Kardeş ve Altıncı Koğuş kitaplarını bu kitabından daha çok sevmiştim. Bu kitabı da güzeldi ama ortalama, hatta bir tık altında, buldum. Tabi sahnelenmiş hali nasıldır bilemiyorum. Ama metin olarak fazla sadeydi bence. :)

      Sil
  2. Hayao Miyazaki'nin Çocuk ve Balıkçıl'ını -mümkünse sinemada- izlemelisin:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hımmm, tamam seanslarına bakarım. Teşekkürler :)

      Sil
  3. çehov artık sevdiklerinden iyice :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet gerçekten de öyle :) Artık sevdiğim yazarlardan biri diyebilirim. Kütüphanede başka kitaplarını daha görmüştüm. Onları da okumak istiyorum. :)

      Sil
  4. Kitaplığımda yer alan ve okuduğum eserlerden biri. :)
    Kitabın, tiyatro uyarlaması ile karşılaşmıştım ancak izleme fırsatım olmadı henüz. Gitmeyi isterdim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel bir kitaptı ama fazla sade olduğunu düşünüyorum. Bir de çok fazla tiyatro havasını veriyor. Tabi ki verecek sonuçta tiyatro :)) ama sanki izlesem hikayeyi daha çok severmişim gibi hissettim. Tiyatro metni bile olsa daha yoğun anlatımlı metinleri daha çok beğeniyorum. Oyununu umarım izleyebilirsin. :)

      Sil
  5. Aylardır kitaplığımda sürünüyordu. Artık okumanın zamanı gelmiş. Yorumunuzu okuyunca hemen başlamak istiyorum. Kitap yorumunuz için teşekkür ediyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim :) Akıcı ve çabuk biten bir kitap bence. Genel olarak beğendim de diyebilirim. İyi okumalar dilerim. :)

      Sil
  6. Belki de çok çalışıp kendini unutmak mutlu olmanın yolu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle olunca da yolun bir noktasında ben bunun için mi çalıştım veya ne için bu kadar uğraşıyorum ki bunalımına girmek mümkün bence :) Ama evet, felsefik düşünmezsek hayat daha kolay olur. Her şey pratik ve basit nedenler üzerinde konumlanmış çünkü. Bu yazarın kitaplarında ise çalışmak hep vurgulanıyor. Dönemin Rusyasının etkisi de var bunda muhtemelen.

      Sil
  7. İş yerinde oluşturduğumuz kitap kulübümüzün ilk okuduğu kitaptı Vişne Bahçesi hemen ardından da tiyatro gösterisine gitmiştik. :)

    YanıtlaSil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.