22 Kasım 2023 Çarşamba

Vanya Dayı (Anton Çehov) | Kitap Yorumu

Yazar: Anton Çehov, Çevirmen: Ataol Behramoğlu,
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Hayatlarından memnun olmayan karakterlerden oluşan dört perdelik bu oyun, bir çiftlikte geçmektedir.  Karakterlerin hepsinin kendince uğraştığı şeyler vardır ancak hiçbir karakter hayatta gerçekten istediği amaçlar uğruna çalışmaz. Oyuna da ismini veren Vanya dayı (Voynitski), boşa geçip gitmiş gençliğini dile getiren bir karakterdir.

Emekli bir profesör olan Serebryakov, ömrünü akademiye adamıştır. Ancak hasta ve yorgun düştüğü yaşlılık yıllarında istediği ilgiyi göremez. Belki de bu nedenle hep hasta ve yorgundur... Serebryakov'un kendinden bir hayli genç eşi Yelena Andreyevna güzel ve alımlı bir kadındır. Çevresindeki herkesi güzelliğiyle etkiler. Ancak Yelena da ömrünü kendinden uzakta, boş avuntu ve anlık tatminlerle tüketmektedir. 

Profesörün ilk evliliğinden olan kızı Sonya akıllı ve çalışkan bir genç hanımdır. Taşra hayatına sıkışıp kalmış bu genç kadını heyecanlandıran tek şey, kasaba doktoru Astrov'dur. Astrov orta yaşlarında, yakışıklı, duyarlı ve çalışkan bir hekimdir. Tüm yaşamı işi olmuştur. İşinden arta kalan zamanlarda ise kasabayı ağaçlandırmak için uğraşır. O da kendini tıpkı Sonya gibi kendinden oldukça farklı ve duyarsız olduğunu düşündüğü insanların arasında sıkışmış olarak görür. İdealistliği yıllar içinde yavaş yavaş sönmüştür.

Kitapta içinde bulunduğu tekdüze yaşamı kabullenmiş iki karakter bulunur: Evin yaşlı dadısı Marina ile yoksullaşmış bir toprak ağası olan Telyegin. İkisinin de teslimiyetçi bir yapıda olduğunu görürüz. Yaşamlarını olduğu haliyle kabullenmişlerdir. Diğer karakterler ise içlerinde hala bir şeylerin değişebileceğine dair umut taşımaktadırlar.


Kitabı diğer Çehov oyunlarını olduğu gibi ilgiyle okudum. Bu oyunun pek çok kişiye hitap edebileceğini düşünüyorum. Çünkü pek çok kişinin kendinden parçalar görebileceğini, malesef ki, düşünüyorum. Hepimiz yaşamlarımızı öyle ya da böyle sürdürüyoruz. Ancak bu, ''öyle gelmiş böyle de gider'' bakış açısı, yaşamımızın merkezinde yer aldığında kendi yaşamımızdan uzakta bir yaşamı bir çeşit alışkanlıkla sürdürmek durumunda kalıyoruz. Sonra geçip giden yıllar beraberinde gençlik yıllarını da götürdüğünde bir suçlu bulma ihtiyacı içinde panikliyoruz. Oyunun karakterlerinden biri olan Voynitski'nin (Vanya dayı) yaptığı da buydu. Boşa geçirdiği yılları için bir suçlu aramak. Suçlu bulmak çoğu durumda kolay olsa da, geçmiş gitmiş durumları geri getirmediği apaçık. Belki de bu noktada şunu düşünmeliyiz diye düşündüm kitabı bitirmemin hemen ardından: Kendi yaşamım için tam şu anda ne yapabilirim? Tam şu anda...

Kitabı okurken karakterlerin tam da bulundukları andan itibaren kendi yaşamlarını seçmelerini diledim. Oldu mu dersiniz... Devamı kitapta diyelim.

İlgisini çekenlere kitabı öneriyorum.

Hoşça ve kitaplarla kalın.

:)


ALINTILAR

''Şu anda yaptığın, bir zamanki görüşlerini suçlamaktan başka bir şey değil... Oysa suçlu onlar değil, sensin. Görüş denilen şeylerin, kendi başlarına ölü harflerden başka bir şey olmadıklarını unutmamalıydın... Eylemde bulunmak gerekirdi...'' (Sayfa 13 - Mariya Vasilyevna)


''Kendisine verilen şeyi çoğaltması için mantıkla, yaratıcı güçle donatılmıştır insan, ama bugüne kadar hep yaratacağına yok etti. Ormanlar gitgide tükeniyor, ırmaklar kuruyor, av hayvanlarının kökü kurudu, iklim bozuldu, yeryüzü günden güne yoksullaşıyor, çirkinleşiyor.'' (Sayfa 17 - Astrov)


''Bir kayın fidanı dikip de nasıl yeşerdiğini, rüzgârda nasıl salındığını gördüğümde içim gururla doluyor...'' (Sayfa 17 - Astrov)


''Yüzünüzü, davranışlarınızı dışarıdan bir görebilseniz... Yaşamaya üseniyorsunuz sanki! Ah, nasıl bir üşengeçlik bu!'' (Sayfa 18 - Voynitski)


''...hepinizin içinde bir yıkma, yok etme şeytanı var. Ne ormanlara, ne kuşlara, ne kadınlara, ne de birbirinize acıyorsunuz...'' (Sayfa 18 - Yelena Andreyevna)


''Yaşlanınca çocuklaşır insan, kendisine acınsın ister, gel gör ki yaşlılara kimsenin acıdığı yok.'' (Sayfa 26 - Marina)


''Kültürlü, akıllı bir insansınız İvan Petroviç. Dünyayı haydutların, yangınların değil de, nefretin, düşmanlığın, bütün bu küçük didişmelerin mahvettiğini anlamanız gerekir...'' (Sayfa 27 - Yelena Andreyevna)


''Bunun yaşla ilgisi yok. İnsan gerçekten yaşamayınca seraplarla avunur. Ne de olsa, tam bir hiçlikten iyidir.'' (Sayfa 32 - Voynitski)


''Bir insanın her şeyi güzel olmalıdır. Yüzü, giyimi, iç dünyası, düşünceleri... Çok güzel bir kadın, buna kuşku yok, fakat... yemekten, uyumaktan, çevrede dolanmaktan ve güzelliğiyle hepimizi büyülemekten başka yaptığı bir şey yok... Hiçbir yükümlülüğü yok. Başkaları çalışıyor onun için... Öyle değil mi? Ama bence aylak bir yaşam temiz olamaz.'' (Sayfa 35 - Astrov)


''Zarif bir insansınız, sesiniz öyle tatlı ki... Hatta tanıdığım herkesten daha yakışıklısınız. Neden içki içen, kâğıt oynayan sıradan insanlara benzemek istiyorsunuz? Hayır, yalvarırım böyle davranmayın. İnsanların bir şey yaratacak yerde Tanrı'nın verdiğini de yıkıp yok ettiklerini söylersiniz hep. Öyleyse neden, neden yıkıp yok ediyorsunuz kendinizi?'' (Sayfa 36 - Sonya)


''Ama sen yeteneğin ne olduğunu bilir misin? Gözü peklik, özgür bir kafa, geniş görüşlülük demektir yetenek... Bir ağaç dikiyor ve bin yıl sonra neler olacağını görüyor şimdiden, insanlığın mutluluğunu görür gibi oluyor. Böyle insanlar azdır, onları sevmek gerek...'' (Sayfa 41)


''Can sıkıntısıyla tembellik bulaşıcıdır.'' (Sayfa 46 - Sonya)


''Bence gerçek, niteliği ne olursa olsun, belirsizlik kadar korkutucu değildir.'' (Sayfa 49 - Yelena Andreyevna)


''İçimde dünyadan başka bir gezegene yuvarlanmışım gibi bu duygu var.'' (Sayfa 59 - Serebryakov)




6 yorum:

  1. Çehov’dan okuduğum eserlerden biri. Okuması kolay bir kitaptı ve konusu da dikkat çekiciydi. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet aslında ince bir kitap ve bir tiyatro metni olmasından dolayı araya alıp çabucak okudum itiraf ediyorum :) Çehov'un oyunlarını genel olarak seviyorum, keyifli ve anlamlı oluyor.

      Sil
  2. çehov bak işte basit yazıp basit gösteriyor her şeyi ama işte ustalık burda zaten :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bence de olayı inceden inceden vermek en zoru :) Bu kitabı da kısa ama güzeldi. Karakterlerini de başarılı oluşturuyor. En az konuşan karakterin bile aslında oyunun genelinde önemi var.

      Sil
  3. Büyük yazarların ustalığı burada sanırım; yazdıklarında herkes kendine uygun bir pay buluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayrıca kaç yıl geçerse geçsin etkililiğini koruyor. Bu oyununu yazar 1889'da yazmaya başlamış mesela.

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.