31 Mart 2025 Pazartesi

Adanmışlık (Patti Smith) | Kitap Yorumu

Yazar: Patti Smith, Çevirmen: Seda Ersavcı,
Yayınevi: Domingo Yayınevi

Adanmışlık Patti Smith'in yaptığı bir yolculuk boyunca bulduğu ilhamlardan ortaya koyduğu kısa öyküsünün parçalarını bir araya getirme sürecini anlatıyor. Kitap için, yazarın öyküsünü nasıl ve nelerden beslenerek oluşturduğunun öyküsü diyebiliriz. Kitap; Zihin Nasıl Çalışır, Adanmışlık, Düş Değildir Bir Düş, Trende Yazılanlar olmak üzere dört bölümden oluşuyor.

Zihin Nasıl Çalışır başlıklı ilk bölümde yolculuk öncesine gidiyoruz. Paris'e yazmak konulu bir röportaj vermek üzere yıllar sonra gidecek olan Patti, biz okurlarına yazamadığından yakınıyor. Yazamayan bir yazar, yazmak hakkında ne söyleyebilir ki... diye düşünüyor. Sonra, kağıttaki sembollere dönüşmeden zihinde başlayan yazma sürecine odaklanıyor Patti. İlham kıvılcımlarını topluyor bir bir. İzlediği filmden sahneler, anılarındaki bir tv programından fırlamış genç bir patenci ve pek tabii kitaplar, yollar, yaşam ve ölüm. Bunlar zihninde köşe kapmaca oynuyor yazarın. Yazar da bu oyunu yazıyor biz okurlarına: Zihin Nasıl Çalışır diyerek.

Adanmışlık başlıklı ikinci bölümde, etraftan topladığı imgelerden bir öykü oluşturuyor yazar. Estonyalı genç bir patenci kızın yaşamının bir bölümünü anlatıyor. Bu kız, doğduğu topraklarda yaşanan karışıklıklardan korunması için daha küçük yaşta teyzesiyle birlikte gurbete göçüyor. Onun için hayatta varlığını bulduğu tek yer buzun üstü. Çünkü o bir patenci. Bir gün bu rüyasının içinde kaybolma fırsatını elde ediyor ancak karşılığında kendisinden eksilecek şeyler çok daha fazla. Adanmışlık, kendini bir tutkuya adayan bu karakterin öyküsünü işliyor.

Düş Değildir Bir Düş başlıklı üçüncü bölümde yazarın Paris'te yaşadıklarını okuyoruz. Yıllar evvel genç bir kızken kız kardeşiyle ilk kez gezdiği tüm mekanlar bu sefer başka bir şekilde etrafında beliriyor. Patti Smith neden yazarız sorusunu irdelerken, Albert Camus'nun evine davet ediliyor ve yazarın fikir kıvılcımlarının serpildiği çalışma odasında el yazmalarını inceliyor. Şanslı biri.

Kitabın Trende Yazılanlar başlıklı son kısmında ise yazarın aldığı notların fotoğraflarına yer verilmiş. Bu notlar direkt orijinal haliyle; yazarın kendi el yazısı ve İngilizce olarak kitaba konulmuş. Yazarın el yazısının fazlasıyla yayvan olduğunu eklemeliyim...

Daha kapağına baktığımda seveceğimi anladığım bir kitaptı. Patti Smith olduğu gibi bir yazar. Aynı zamanda bir müzisyen de olduğu için olacak, kendisi müzik yapar gibi yazıyor. Bu kitabında da tüm düşüncelerini, hislerinden yola çıkarak anlatmış. Kısacık, belki biraz dağınık ama keyifli (bulduğum) bir kitap oldu.

O halde, kitaplarla kalın.


ALINTILAR

''Öngörülemeyen niceliktir ilham, esrarengiz bir vakitte taarruz eden esin perisidir. Oklar uçuşur ve kişi vurulduğunu, bir dolu farklı katalizörün kendi sistemini oluşturmak için gizlice birleştiğini, aynı anda hem melun hem de kutsal olan onulmaz bir hastalığın -şiddetli bir hayal gücü- titreşimleriyle sarıldığını anlamaz bile.''


''Doğru kitap bir tür rehber görevi görebilir, yolculuğun gidişatını belirleyebilir, hatta seyrini değiştirebilir.'' (Sayfa 9 - Zihin Nasıl Çalışır)


''Belli bir insan sesinin yankılanımının yarattığı atmosferin yönlendirdiği bir hikaye yazmayı hayal ediyorum. Onun sesinin.'' (Sayfa 10 - Zihin Nasıl Çalışır)


Daha eski bir mezar taşı dikkatimi çekiyor sonra, kenarına çapraz bir şekilde kazınmış DEVOUEMENT kelimesini fark ediyorum. Alain'a ne demek olduğunu soruyorum. 

''Adanmışlık,'' diyor gülümseyerek. (Sayfa 22 - Zihin Nasıl Çalışır)


''Durup o dar sokağa -Visconti Sokağı'na- bakıyorum. İlk gördüğümde o kadar heyecanlanmıştım ki sokağın sonuna kadar koşup havaya zıplamıştım. Kız kardeşim bir fotoğraf çekmişti; bu fotoğrafta kendimi neşeyle dolu bir anda sonsuza dek donmuş olarak görüyorum. Küçük bir mucize gibi geliyor tüm o adrenalinle, tüm o arzuyla yeniden bağ kurmak.'' (Sayfa 27 - Zihin Nasıl Çalışır)


''Eve gitmek istiyorum diye sızlandım. Oysa evdeydim zaten.'' (Sayfa 33 - Zihin Nasıl Çalışır)


gözyaşı dökülmeyecekti artık 

kalp aç kalmayacaktı (Sayfa 35 - Ashford)


''Yine de bana veda ettiği zamanki tavrım konusunda birtakım endişelerim var. Hayli duyarsız davrandım. Belki de korkuyordum...'' (Sayfa 48 - Adanmışlık)


''Günler geçti ve adam gelmedi. İşin aslı kız onun kendisine tuhaf bir biçimde ilham verdiğini düşündüğü varlığını özlemişti. İşte bir kez daha yalnızca kendisi için kayıyordu.'' (Sayfa 52 - Adanmışlık)


''Anneni bende arama,'' derdi. ''Onu kendi içinde bulmalısın.'' (Sayfa 57 - Adanmışlık)


''Geçmişe değil geleceğe bak Eugenia.'' (Sayfa 57 - Adanmışlık)


''Bir şeyleri paramparça etmenin insan doğasının güçlü bir yanı olduğunu anlamıştı.'' (Sayfa 63 - Adanmışlık)


''Hepimiz kökenimizin salt kendimize dayandığına, tüm jest ve hareketlerimizin yalnızca bize ait olduğuna inanmak isteriz. Ama sonra muhtemelen tıpkı bizim gibi özgür olmayı dilemiş olan canlıların uzayıp giden şeceresinden geldiğimizi, onların geçmişini ve kaderini paylaştığımızı öğreniriz.'' (Sayfa 88 - Adanmışlık)


''Sadece kendim olmak istiyorum.'' (Sayfa 89 - Adanmışlık)


''Beyhude çabalarla geçen yıllardan, sönüp giden neşeden, amansız bir tempoyla akıp giden sahnelerden bahseden bir yığın defter var.'' (Sayfa 101 - Düş Değildir Bir Düş)


''Neden yazıyoruz? Hep bir ağızdan haykırıyor koro. Çünkü öylece yaşayıp gidemeyiz.'' (Sayfa 108 - Düş Değildir Bir Düş)



Not: Bu kitap yorumu yazısı reklam değildir, kitap önerisidir.



4 yorum:

  1. Yazarı bilmiyordum sanırım. Kitabın içeriği ve alıntılar ilgi çekici görünüyor. Tanıtım için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında yazar bir müzisyen ama yaşadıklarından yola çıkarak kaleme aldığı kitapları da var. Tarzı biraz dağınık olsa da, en çok da bunu seviyorum ben. Ama yine de her kitabı herkese hitap etmeyebilir. Ve rica ederim :)

      Sil
  2. içeriğini çok beğendim :) bütün bölümleri :) özellikle ilk bölüm ve patenciyi :) okuyayım bunu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence senin de sevebileceğin bir kitap :) Yani hafif bir kitap aslında ama bu yazar zaten yazarlıktan önce müzisyen. O yüzden müzik yapar gibi yazıyor dedim, fikir oluşsun diye. Biraz dağınık oluyor böyle olunca ama ben yazarın dünyayı algılayışını seviyorum en çok da ve açıkçası kendime yakın buluyorum :)

      Sil

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.