Yönetmen: Harry Bradbeer, Tim Kirkby
Senarist: Phoebe Waller-Bridge
Tür: Dram, Komedi
Yapımı: 2016 (ilk sezon), 2019 (2. sezon) - İngiltere
Sezon: 2
Bu diziye dair en net hissettiğim şey ne diye düşünüyordum. Acaba... en çok gözüme çarpan şey, neydi? Çünkü söze buradan başlayacaktım! Sonra, aslında dizinin isminin onu tam olarak açıkladığını fark ettim: Fleabag. Çöpe atılmış, nefret edilen, adi vb. şey\ kişi anlamlarına gelen ifade. Öte yandan, seyircileriyle 2 sezon boyunca iletişim halinde kalan pek sevgili isimsiz ana karakterimizin -bana kalırsa- kendini tanımlama şekli de bu. Dizi boyunca dizinin ana karakteri olan genç ve yalnız bir kadının depresyonla baş edememe yöntemlerini izliyoruz. Her sezonu 6 bölümden, her bölümü 25 dakika civarındaki sürelerden oluşan 2 sezonluk kısacık ve bir veya birkaç oturuşta bitirilebilecek denli akıcı bir dizi Fleabag. Herkese pek tabii önerilmez, zira fazlasıyla ''farklı'' bir dizi; bu arada 18 yaş altına hiç önermiyorum, çünkü içerisinde cinsellik barındırıyor. Son dakika uyarımızı da geçelim yeri gelmişken!
![]() |
Kaynak: Pinterest |
Ana karakterimiz (Phoebe Waller-Bridge) annesinin ve en yakın arkadaşının ölümünden sonra depresyona girmiş ve bu ruhsal çalkantılarını alkol, sigara ve rastgele yaşadığı cinsel birlikteliklerle kontrol altında tutmaya çalışan birisi. Aslında kendisine sorsak eminim ki kontrol altında tutmaya çalıştığı hiçbir şeyin olmadığını söylerdi. Ancak belki ilk sezonda kendisine inansak bile, ikinci sezonda kontrolü dışında gelişen bazı tanımlanamayan duygularının kendisini nasıl etkilediğini fark ediyoruz. İlk sezonda gerçekten hiç umut ışığı yok... Ancak ikinci sezonda olaylara dahil olan Peder (Andrew Scott), ana karakterimize olduğu gibi, bana ve eminim pek çok izleyiciye de ışık oluyor.
Peder'in en önemli özelliği tatlı bir kişiliğe veya yüze sahip olması değildi tabii ki. Onun en önemli özelliği... Görmesiydi! Ana karakteri. Daha ilk dakikada onu fark etti. Onu ve onun dalmalarını. Ana karakterimiz dördüncü duvarı alaycı bakışlarıyla yıkıp geçen bir karakter. Yani dizi boyunca daima biz izleyicilerle iletişim halinde kalarak yaşadığı olaylar hakkındaki yorumlarını dile getiriyor. Peder bu özelliğe sahip olmasa ve ana karakterin ne yaptığını anlamasa bile onu görebiliyor. Acaba ruhsal açıdan saf enerjide kaldığı için mi? Yoksa ana karakterle aralarında daha ilk anlarda gelişen o tuhaf bağ nedeniyle mi? Muhtemelen cevap bu kadar karmaşık değildir diye düşünüyorum. Nedeni, hani muhtemelen, dikkat. Ana karaktere dikkatini veren tek kişi Peder'di.
Bu nedenle olacak ki, veya bana bu nedene bağlamak daha anlamlı geliyor ki, Peder'e dair ana karakterle olan ilişkisi dışında hiçbir bilgi edinemiyoruz. Evet, onun da bir ismi yok. Evet, o da çiçekli yollardan gelmemiş birisi. Evet, belki o da bir zamanlar bir ''fleabag'ti. Ancak öte yandan, onun sorunlarını görmüyoruz! Bu nedenle, ana karakterle birlikteyken sadece onunla birlikte oluyor. Ona sorunlarını veya beklentilerini yansıtmıyor. Onu, ana karakterin onun kendisini görmesini istediği şekilde görmeyi reddediyor. Çünkü Peder, gerçeğin peşinde.
Açıkçası dizideki bütün karakterler sorunluydu. Ana karakter, onun ablası, üvey annesi, babası, eniştesi, üvey yeğeni, sevgilileri (??)... Hepsi tuhaf ama kendine bu konuda çok da yüklenmeyen tiplerdi. Ana karakter ise farklıydı. Çünkü içinde Peder'e bile anlatamadığı ağır bir yük vardı. Bir türlü içinden atamadığı ve atamadığı için de başka başka yükleri taşımaya gönüllü olmasına sebebiyet veren bir sürü yük. Sonuçta bir kere ''fleabag'' olursan, artık gerisinin önemi yoktur... yok mudur?
Bu diziyi birkaç yıl evvel izlemeye başlamıştım. Diziyi yarım bırakma sebebim diziyle ilgili değil, tamamen benim dizi izleyememek gibi tuhaflık içeren bir özelliğim ile ilgiliydi. Ancak şimdi diziyi çok kısa bir sürede birbiri ardına izlediğim bölümlerle, çok da keyif alarak izledim ve bitirdim. Hatta keşke 3. sezonu da çekilse... Dizinin iki sezonu arasında üç yıl ara verilmiş. Bu demek oluyor ki umut var!
Yukarıda belirttiğim uyarılar ve dizinin konusunu değerlendirerek siz de izleyip izlememeye karar verebilirsiniz pek tabii. Dediğim gibi, herkese şak diye önerebileceğim bir dizi değil. Ancak çok sevdiğim bir dizi oldu bu açık.
Hoşça kalınız efenim.
:)
ŞİMDİ DE REPLİKLER KÖŞESİ